Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; "Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafından açılan işbu dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası olup davalı tarafın düzenli çalışmadığı, evlilik süresi boyunca alkol ve uyuşturucu kullandığı, hırsızlık suçundan sabıka kaydının olduğu iddia ederek eldeki davayı açtığı görülmüştür. Davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, mahkememizce ön inceleme duruşmasında taraflara delil listesi ve tanıklarını bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verildiği, davacının delil bildirmediği, davacı tarafın dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı gibi bir delil de bildirmediği görülmüştür. Davalı tarafa ait adli sicil ve arşiv kaydı UYAP sistemi üzerinden dosya arasına alınmış olup inceleniğinde ise hırsızlık suçundan kaynaklı bir mahkumiyet ilamının yer almadığı görülmüştür....

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "tarafların evlilik birliğinin davacı eşin az, davalı eşin ise ağır basan kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, davacının da karşılıklı hakaret, çocuklarına karşı ilgisiz davranma gibi eylemleri nedeni ile az da olsa kusurunun bulunduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından mevcut veya beklenen bir menfaatin kalmadığı anlaşılmakla davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma talebinin kabulüne, tarafların TMK’nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına," karar verilmiş ise de; davalı kocaya yüklenen kusurların hangileri olduğu açıklanmamıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Boşanma ve Ziynet alacağı davasında (TMK m.166/1) davacı taraf katılma yoluyla, kusur tespiti, nafaka ve tazminat miktarları ile reddedilen ziynetler ile davalı vekiline hükmedilen vekalet ücreti yönünden, davalı taraf, kararın tamamı yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve Ziynet alacağına ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Somut olayda;Dava konusu ziynetlerin Ziraat Bankası Erciyes Şubesinde bulunduğu iddia edilmiştir. Mahkemece bu husus araştırılmamıştır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/591 KARAR NO : 2021/622 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2021/10 ESAS - 2021/5 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile yaklaşık 12 yıldır evli olduklarını, evliliklerinden müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinin her iki taraf için çekilmez hale geldiğini, aralarında görüş ayrılıklarının bulunduğunu, birbirlerine karşı sevgi ve saygılarını yitirdiklerini, tarafların aile birliğinin tekrar kurulamayacak derecede temelinden sarsıldığını, tarafların anlaşmalı olarak...

HD 2019/1441 E, 2021/715 K) Boşanma talebi yönünden yapılan değerlendirmede; TMK 166/1- 2 maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu kapsamda dava açan tarafın kusursuz yada daha az kusurlu olması yahut fazla kusurlu olmasına karşın davalının bir itirazının bulunmaması ya da itirazı bulunmasına karşın bu itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olması ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmaması gerekmektedir. Dosya incelendiğinde davacı-birleşen davalı kadının hafif kusurlu, davalı-birleşen davacı erkeğin ise ağır kusurlu olduğu, sabit görülen eylemler nedeniyle evlilik birliğinin, ortak hayatın sürdürülmesi taraflardan beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığı anlaşılarak asıl dava ve birleşen davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....

kanun yolu açık olmak üzere, ziynet ve çeyiz eşyası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

kötü muamele gördüğünü, son olayda davalının Kurban Bayramına bir ay kala müvekkilini ailesinin evine bıraktığını, müvekkilinin bayramda davalıyı arayıp "beni ne zaman alacaksın" diye sorduğunu, davalının annesinin; “Boşayacağım de.” diye baskı yaptığını ve davalının da “Düşündüm de seni boşamak istiyorum.” dediğini, evilik birliğinin temelinden sarsıldığını ve devamının mümkün olmadığını, davalının kusurlu davranışlarının evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini, düğünde takılan ziynet eşyalarının davalı da kaldığını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla ziynet eşyalarının öncelikle aynen, aynen ifası mümkün değilse şimdilik 1.900 TL 'sinin davalıdan tahsilini, çeyiz eşyaları yönünden 5.000 TL olmak üzere toplam 5.670 TL fazlaya ilişkin hakları ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile çeyiz eşyalarının aynen iadesini, ziynet eşyalarının aynen veya imkan bulunmaması halinde bedelinin tazminini, müvekkili için 2.000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesini, ayrıca...

Hukuk Dairesi'nin 21/06/2018 tarihli 2016/20457 Esas sayılı ilamı) Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; ilk derece mahkemesi kararında da ifade edildiği üzere; dinlenen tanıkların beyanlarından, kadının, ailesinin etkisinde de kalarak evlilik birliğini devam ettirmek istemediği için müşterek konutu terk ettiğinin anlaşıldığı; kadının, birlik görevlerinden kaçınmak amacıyla evi terk etmesinin tabidir ki boşanma sebebi olduğu; evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kadının tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, devamında taraflar ve toplum için bir yararın kalmadığı anlaşılmakla; erkek tarafından açılan davanın kabulü ile boşanma kararı verilmesinde; kadının tazminat taleplerinin de reddedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı; aksine tam kusurlu kabul edilmiş olması nedeniyle lehine yoksulluk nafakası takdirinin de yerinde olmadığı ancak istinafa gelenin sıfatına göre bu hususun kararın kaldırılması gerekçesi yapılmayacağı anlaşılmıştır....

Maddi tazminat açısından: TMK 174/1.maddesinde " Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir miktar maddi tazminat isteyebilir."şeklinde belirtilmiştir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce AĞIR kusurlu olarak görülmüş olup, davalı eş evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davalı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma, ziynet ve çeyiz alacağı, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir. İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir (HMK md.355). (1) Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. (2) Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir (TMK md.166/1,2)....

UYAP Entegrasyonu