Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Dosya kapsamından eşlerin ayrı yaşadığı böylece evliliğinin fiilen bittiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve kamu için korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı ve davalının kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

bir yerde çalışmadığını, davalının ise Trabzon ili Fatih mahallesindeki kutup yıldızı rehabilitasyon merkezinde özel eğitim öğretmeni olarak görev yaptığını, evlilik birliğinin sağlanması için müvekkille davalı Trabzon numune hastanesinde psikoloğa dahi gittiklerini, ancak tüm çabaların olumsuz sonuç verdiğini, nişanlılık döneminde davalının müvekkilinin kız kardeşine de ayrıca teklifte bulunduğunu iddia ettiğini, ancak müvekkilinin bu iddiaya inanmadığını, ancak gelinen bu aşamada müvekilinin bu iddianın doğru olduğuna inanmadığını, davalının tutum ve davranışları uyguladığı şiddet nedeni ile müvekkilinin maddi ve manevi olarak yıprandığını, davalının tutum ve davranışları nedeni ile müvekilinin müşterek evden ayrıldığını ve fiilen biten evliliğin hukuken de bitmesi gerektiğini, yukarıda izah ettikleri nedenlerle şiddetli geçimsizlik evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı müvekkilinin lehine dava tarihinden itibaren hükmedilmek üzere aylık...

TMK'nın 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verebilmek için taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve bu duruma davalının az da olsa kusurlu davranışıyla sebebiyet vermesi gerekir....

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın ferileri ile çeyiz ve ziynet alacağına ilişkindir. 1- Davalının boşanma davasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Anayasa'nın 141/3. maddesi "Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir. HMK'nın Hukuki Dinlenilme Hakkı başlıklı 27.maddesinin 2/c fıkrasına göre; hukuki dinlenilme hakkı, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararın somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini de içerir....

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını ileri sürerek, tarafların boşanmalarına karar verilmesini, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesi ve çocuk lehine yalık 750 TL tedbir- iştirak nafakasına hükmedilmesini, müvekkili lehine aylık 1.500 TL tedbir- yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 50.000 TL maddi tazminat 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini, tarafların evlilik birliği kurulduğu sırada eşya ve altınların müvekkiline çeyiz olarak alındığını ve bağışlandığını, bu eşyaların evlilik birliği kurulurken davalılar Emin ve Mennur'a teslim edildiğini, müvekkilinin ortak haneden ayrılırken altın ve ev eşyalarını getirmediğini, çeyiz eşya senedi ile müvekkiline verilen eşya ve altınların bedeli olan 7.750 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak tahsiline fazlaya ilişkin haklarının...

Bu hali ile tanık beyanlarına göre tarafların ailelerinin tarafların evliliklerine normalin üzerinde müdahale ettikleri ve tarafların da buna izin verdiği anlatılan olaylar çervesinde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünün gerektiği yine anlatılan olaylarda her iki tarafın da eşit derecede kusurlu olduğu anlaşılmakla tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

başkaca delille desteklenmediğinden varit görülmediği, zira zaman ve mekan ihtiva etmeyen, soyut beyanların da hükme esas alınmayacağı, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen erkeğin tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanmayacağı, boşanma kararı verilmiş olması ile kadının tazminat taleplerinin kabulünün yerinde olduğu ayrıca tarafların evli kaldıkları süre ve erkeğin erkeğin kusur durumu, hakkaniyet ilkeleri gözetildiğinde, hükmedilen tutarlarda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

KARA R Davacı, eşi olan davalı ... ile evli olup halen ayrı yaşadıklarını, evlenirken düzenlenen çeyiz senedinde yazılı eşyalarının davalılarda kaldığını, ayrıca altınlarının davalı tarafça bozdurularak harcandığını ileri sürerek eşya ve altınlarının aynen iadesini, olmadığı takdirde bedeli olan 11.210.000.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, altınlar yönünden davanın reddine, toplam 2.485.000.000 TL değerindeki eşyalar yönünden davanın kabulüne, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, evlilik birliği sırasında edinilen çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, altınlarının da davalılarca bozdurularak harcandığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Dosya incelendiğinde, dava tarihi itibariyle ve halen taraflarının evlilik birliğinin devam ettiği görülmektedir....

    Aile Mahkemesi'nde açılan 2019/122 Esas sayılı davada zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenlerine dayanıldığı, zina davasının Upper House Otel ve emniyetten gelen otel kayıtları karşısında, 23- 28 Kasım 2018 tarihlerinde davalı kadının aynı odada başka erkekle birlikte konakladığı,bu iddiada davalı kadının tam kusurlu olduğu, aynı davada erkeğin kadın hakkında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak dosyaya delil sunamadığı, birleşen 4....

    Mahkemece; "Dava Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 maddesine dayalı "Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması" nedenine dayalı boşanma davasıdır. Türk Medeni Kanunu'nun 166.maddesine göre : Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....

    UYAP Entegrasyonu