Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve fer’ileri ile çeyiz eşyası alacağı istemine ilişkin olup, aleyhe istinaf bulunmadığından boşanma yönünden karar kesinleşmiştir. 1- Davalı erkek vekilinin çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde ; HMK'nın 352. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabul edilebilmesi için ilk derece mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin nitelikte olmaması gerekir....

Mahkemece; "Yapılan yargılama sonunda dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde; tarafların 21/12/2017 tarihinde evlendikleri bu evlilikten iki müşterek çocuklarının bulunmadığı, davanın TMK 166/1 maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davacı taraf dava dilekçesinde, davalının eve geç geldiği, bazen hiç gelmediği, müşterek haneden kendisini kovduğu vakalarına dayanmıştır. Türk Medeni Kanununun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve bu duruma az da olsa davalının kusurlu davranışlarının sebep olduğunun ispatlanması gerekir. Dosya kapsamında dinlenen tanıkların görgüye dayalı herhangi bir bilgisi olmadığı, davacının beyanlarını aktardıkları anlaşılmıştır. TMK'nun 6....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ve fer'ileri ile ziynet ve çeyiz eşya alacağı istemine ilişkindir. HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (TCA m. 141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK m. 27) gereğidir....

Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....

Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde hususların tamamen asılsız olduğunu, evlilik birliğinde ağır kusurlu tarafın davacı olduğunu, karşı davanın kabulü ile Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması ve davalı eşin sadakatsiz davranışları da dahil olmak üzere tam ve ağır kusurlu davranışları ve evliliğin başından beri düşünce ve eylemleri dikkate alınarak ve uygulanabilecek diğer hukuki sebeplerle tarafların boşanmalarını, Müşterek çocuklar Yusuf Çetin, Şenda Çetin ve Elif Zümra Çetin'in velayetlerinin davalı karşı davacıya bırakılmasına, davalı eşin tam ve ağır kusurlu olması sebebiyle kusurlu davalı aleyhine 500.000,00 TL manevi tazminata, Davacı müvekkilin boşanma sebebiyle uğramış olduğu zararları ve beklenen menfaatlerini ve çocukların beklenen menfaatlerini giderebilmesi maksadıyla davalı eş aleyhine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve şimdilik 500.000,00 TL maddi tazminata, Müvekkil ve müşterek çocukların dava...

Hukuk Dairesi'nin 05/03/2019 tarihli 2017/2658 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. Küfür olarak söylenen sözlerin ne olduğunun belirlenememesi halinde boşanma nedeni olamaz (yer, ortam, tarih) HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı....

"Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanunu'nun anlaşmalı boşanma konusunu düzenleyen 166/3. maddesi şartlarının gerçekleşmediğinin anlaşılmasına ve davalının davayı kabul beyanının anlaşmalı boşanma dışında hukuki sonuç doğurmayacağına (TMK m. 184/3) göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA," (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin15/10/2018 tarihli 2016/24284 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

Herhangi bir sebeple açılan bir boşanma davasında, davacı dayandığı boşanma nedenini ve bunun temelindeki vakıaları; davalı da bu iddialara karşı ileri sürdüğü savunmaların temelindeki vakıaları ispat yükü altındadır. Somut uyuşmazlıkta davacı kadın davalı kocası tarafından kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kendisine tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, kendisini aldatmakla suçladığını, gelinen noktada evliliğin kendisi için çekilemez bir hal aldığını ve bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla boşanma davası açmıştır. Yerel mahkemece dinlenen davacı ve davalı tanıklarının anlatımında, taraflar arasında bir geçimsizliğe şahit olmadıklarını ifade etmişlerdir....

ağır kusurlu davranışları nedeniyle sarsıldığını, davacının kusurunun olmadığını, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 2018 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 1 müşterek çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocuğun davacı müvekkili yanında kaldığını, davalı erkeğin işçi olduğunu, ayrıca düğündeler de çalgıcılık yaptığını, gelirinin iyi olduğunu, davalının sosyal medya hesaplarından kendisini bekar tanıtarak paylaşımlarda bulunduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı erkeğin alkol bağımlılığı olduğunu, evine bakmadığını, kadına fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, davacı kadın müvekkilini işinden etmekle ve hakkında iftira atmakla tehdit ettiğini, davalı erkeğin müşterek çocuğa fiziksel şiddet ve cinsel şiddet uyguladığı çocuğu istismar ettiğini, sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle ve TMK'nın 162. Maddesi (II....

UYAP Entegrasyonu