DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalının 2018 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 1 müşterek çocuklarının bulunduğunu, müşterek çocuğun davacı müvekkili yanında kaldığını, davalı erkeğin işçi olduğunu, ayrıca düğündeler de çalgıcılık yaptığını, gelirinin iyi olduğunu, davalının sosyal medya hesaplarından kendisini bekar tanıtarak paylaşımlarda bulunduğunu, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, davalı erkeğin alkol bağımlılığı olduğunu, evine bakmadığını, kadına fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, davacı kadın müvekkilini işinden etmekle ve hakkında iftira atmakla tehdit ettiğini, davalı erkeğin müşterek çocuğa fiziksel şiddet ve cinsel şiddet uyguladığı çocuğu istismar ettiğini, sonuç olarak tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle ve TMK'nın 162. Maddesi (II....
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde hususların tamamen asılsız olduğunu, evlilik birliğinde ağır kusurlu tarafın davacı olduğunu, karşı davanın kabulü ile Evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması ve davalı eşin sadakatsiz davranışları da dahil olmak üzere tam ve ağır kusurlu davranışları ve evliliğin başından beri düşünce ve eylemleri dikkate alınarak ve uygulanabilecek diğer hukuki sebeplerle tarafların boşanmalarını, Müşterek çocuklar Yusuf Çetin, Şenda Çetin ve Elif Zümra Çetin'in velayetlerinin davalı karşı davacıya bırakılmasına, davalı eşin tam ve ağır kusurlu olması sebebiyle kusurlu davalı aleyhine 500.000,00 TL manevi tazminata, Davacı müvekkilin boşanma sebebiyle uğramış olduğu zararları ve beklenen menfaatlerini ve çocukların beklenen menfaatlerini giderebilmesi maksadıyla davalı eş aleyhine, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla ve şimdilik 500.000,00 TL maddi tazminata, Müvekkil ve müşterek çocukların dava...
Hukuk Dairesi'nin 05/03/2019 tarihli 2017/2658 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır. Küfür olarak söylenen sözlerin ne olduğunun belirlenememesi halinde boşanma nedeni olamaz (yer, ortam, tarih) HGK 1994/2- 300 Esas-1994/378 Karar sayılı ilamı....
Dava, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
"Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanunu'nun anlaşmalı boşanma konusunu düzenleyen 166/3. maddesi şartlarının gerçekleşmediğinin anlaşılmasına ve davalının davayı kabul beyanının anlaşmalı boşanma dışında hukuki sonuç doğurmayacağına (TMK m. 184/3) göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA," (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin15/10/2018 tarihli 2016/24284 Esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
İ… …. aleyhine 26/5/2008 tarihinde açılan boşanma davasında, 2007 yılında evlendikleri, davalının 21/5/2008 tarihinde evi terk ettiği, evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığı belirtilerek boşanmanın talep edildiği, mahkemece davanın kabulüne ve tarafların Medeni Kanunun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi "evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır" hükmünü içermektedir. Dosyadaki nüfus kaydından tarafların 20/6/2007 tarihinde evlendikleri ve davanın açıldığı 26/5/2008 tarihinde henüz bir yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/343 KARAR NO : 2021/327 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2021 NUMARASI : 2019/803 ESAS - 2021/54 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ÇEKİŞMELİ)) KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1977 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunduğunu, hepsinin reşit olduğunu, davalı ile yaklaşık 8 yıldır ayrı yaşadıklarını, 8 yıllık süreç içerisinde karı koca hayatlarının olmadığı gibi müşterek evi paylaşmadıklarını ve bir araya gelmediklerini, davalı ile ruhen ve fikren anlaşamadıklarını, saygı ve sevginin kalmadığını, davalı evlilik birliğinin kendisine...
Herhangi bir sebeple açılan bir boşanma davasında, davacı dayandığı boşanma nedenini ve bunun temelindeki vakıaları; davalı da bu iddialara karşı ileri sürdüğü savunmaların temelindeki vakıaları ispat yükü altındadır. Somut uyuşmazlıkta davacı kadın davalı kocası tarafından kendisine fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, kendisine tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, kendisini aldatmakla suçladığını, gelinen noktada evliliğin kendisi için çekilemez bir hal aldığını ve bu nedenle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasıyla boşanma davası açmıştır. Yerel mahkemece dinlenen davacı ve davalı tanıklarının anlatımında, taraflar arasında bir geçimsizliğe şahit olmadıklarını ifade etmişlerdir....
ağır kusurlu davranışları nedeniyle sarsıldığını, davacının kusurunun olmadığını, tarafların bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını belirterek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sonuç olarak; asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelimden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına; erkek tarafından açılan karşı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davasında kadına kusur olarak atfedilebilecek vakıaların ispatlanamadığı/affedildiği görüldüğünden reddine, "gerekçesi ile; "ASIL DAVANIN KABULÜNE, tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları Alper'in velayetinin anneye verilmesine, velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davalı karşı davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, TMK'nın 169....