Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "tarafların evlilik birliğinin davacı eşin az, davalı eşin ise ağır basan kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığı, davacının da karşılıklı hakaret, çocuklarına karşı ilgisiz davranma gibi eylemleri nedeni ile az da olsa kusurunun bulunduğu, evlilik birliğinin devamında taraflar açısından mevcut veya beklenen bir menfaatin kalmadığı anlaşılmakla davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanan boşanma talebinin kabulüne, tarafların TMK’nın 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına," karar verilmiş ise de; davacı KADINA ve davalı KOCAYA yüklenen kusurların hangileri olduğu tespit edilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; "Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17/01/2022 tarih, 2021/9571 esas ve 2022/69 karar sayılı ilamı ile “Yapılan yargılama ve toplanan delillerden erkeğin; eşinin arkadaşları ve ailesiyle görüşmesine engel olduğu, baskı oluşturacak davranışlarda bulunarak eşine psikolojik şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma, ferileri, birleşen dava ise TMK'nın 161. maddesi nedeniyle zina nedeni ile boşanma olmadığı takdirde, 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve ferilerine ilişkindir. Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartlarından (HMK 114/1- d md.) olup, bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.(HMK 115/1 md.)...

Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir” hükmünü içermektedir. Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2019 NUMARASI : 2017/899 ESAS - 2019/468 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine, lehine 750,00 TL tedbir nafakası bağlanmasına, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; asıl davacı kadının kusurlu olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Davalının sabit görülen bu eylemleri ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğu, tarafların yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini yürütebilmelerine imkan kalmadığı, davacı ve davalıyı birlikteliğe zorlamanın kendileri ve toplum menfaati bakımından bir faydasının kalmadığı"gerekçesi ile; "Davanın kabulü ile tarafların M.K.166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların ekonomik durumları nazara alınarak davanın açıldığı 22.03.2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davalı için aylık 400,00 TL tedbir nafakası takdirine, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1811 KARAR NO : 2022/1823 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2021 NUMARASI : 2020/101 ESAS, 2021/990 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nın 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı taraf 1992 yılında resmi nikâhlı olarak evlenmiş ve bu evliliklerinden gayri reşit müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının müvekkilinin haberi olmadan ilk edindikleri evi ve daha sonrasında TOKİ'den satın aldığı ev ile Kemerhisar'da bulunan...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2018/615 ESAS - 2021/40 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılında evlendiklerini, çocuklarının olmadığını, müvekkilin oto elektrik tamircisi, davalı tarafın ev hanımı olduğunu, müvekkilinin, son bir yıldır eşi ile fiilen ayrı yaşadığını, karı-koca hayatını ve evlilik birlikteliğini sürdürmelerinin imkanı ve faydası kalmadığını, müvekkili ile eşi başlangıçta uyuşuyor gibi görünseler de aslında dışarıya yansıtılmamaya çalışılan iç huzursuzluklar ve anlaşmazlıkların daha evliliklerinin ilk günlerinde filizlenmeye başladığını, evlilik birlikteliğinin kendisine yüklediği görev ve gereklerine büyük bir titizlikle...

    Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

    CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde belirttiği hususların asılsız olduğunu, müvekkilinin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sorumlulukları yerine getirdiğini, davacı ile müvekkilinin aynı coğrafyada doğup büyüdüğünü, müvekkili ile dava dışı kişi arasında evlilik birliğinin kurulmasından önce evlilik niyeti ile bir görüşme süreci yaşandığını, sonrasında taraflar anlaşamayınca tarafların ayrıldıklarını, davacının kıskançlık krizleri ile adeta evlilik hayatının çekilmez hal aldığını, müvekkilinin evlilik birliğinin ilk gününden bu yana eşine derin bir sevgi beslediğini, evlilik birliğinin yüklediği edimleri yerine getirdiğini, davacı tarafın iddialarının tamamen soyut ve asılsız olduğunu, davanın reddine kara verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Taraflara ait nüfus kayıt örneği, tanık beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, bilirkişi raporları ile dava dosyası....

    UYAP Entegrasyonu