Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşlerden herbiri evlilik birliğinin mutluluğunu sağlamak için evliliğin kendilerine yüklediği yükümlülükleri iyi niyetle yerine getirmeli, huzursuzluk yaratacak davranışlardan da kaçınmalıdırlar. Tüm tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, tarafların dava açılmadan önce ayrı yaşamaya başladıkları, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabitttir. Yapılan yargılama ve toplanan kanıtlar sonucunda mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabit olup bu durum karşısında eşler arasındaki evlilik birlikteliğinin devamında gerek taraflar açısından gerekse toplum açısından bir faydanın kalmadığı anlaşılmakla tarafların taleplerinin kabulüyle boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

Gerçekleşen bu olaylara göre evlilik birliği temelinden sarsılmıştır. Tarafların gerçekleşen bu kusurlu davranışları dikkate alındığında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davalı erkeğin tam kusuru nedeniyle taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabit olmakla olayların akışı karşısında bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine ve de evlilik birliğinin devamında taraflar ve toplum (kamu) için bir fayda kalmadığı anlaşıldığına göre, davanın kabulü ile tarafların 4721 s....

EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 166 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 184 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili tarafından 5/10/2004 tarihinde Vahit Akın aleyhine açılan boşanma davasının, taraf vekillerinin beyanı doğrultusunda kabul edildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesinde, en az bir yıl sürmüş evliliklerde eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılabileceği öngörülmüştür....

    Kararda “Evlilik birliğinin devamında taraflar açısından korunmaya değer bir yarar kalmadığı, davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusurlu olduğu anlaşılmış, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar vermek gerekmiş" denilerek soyut ve yetersiz gerekçe ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararda denetime olanak verecek şekilde deliller tartışılarak ret ve üstün tutma sebepleri gösterilmemiş, vakıalarla ilgili herhangi bir tespitte bulunulmadığı gibi hükmün hangi delillere dayanılarak verildiği, hangi olayların sabit olduğu vc tarafların kusur durumu da kararda belirtilmemiştir. Açıklanan nedenlerle gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....

      Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Boşanma Davaları Yönünden Yapılan İstinaf İncelemesinde; Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin kadından/erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

      İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açmış olduğu işbu davada davalı kadının boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranışı belirlenemediği, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı usulünce ispat edilemediği gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı kadın lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar vermiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

        DAVA ... kadın vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; kadının davasının reddini istemiş, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve çocuk yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. III....

          Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı erkekten kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacı- Karşı davalı tarafından davalı aleyhine 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının KABULÜNE, Davalı - Karşı davacı tarafından davacı aleyhine açılan 4721 Sayılı TMK'nun 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasının REDDİNE, Tarafların 4721 sayılı TMK'nin 166/1 maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 22/06/2013 Bafra doğumlu, T.C. Kimlik numaralı TAHA BERAT ERSANLI'nın velayetinin davacı - karşı davalı anne Eda Ersanlı'ya verilmesine, Mahkememizin 04/09/2020 tarihli tensip tutanağındaki şahsi münasebet tesisinin karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra; Her ayın 1....

          CEVAP Davalı-davacı erkek vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davacının sürekli suratını astığını, sık sık müşterek haneyi terkettiğini, müvekkilinin, evin muhtelif yerlerinde sürekli muskalar bulduğunu, davacının hurafe ve saçma saplantılarının olduğunu, sürekli olarak müvekkiline bağırdığını, aşağıladığını, hakaret ettiğini davacının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğini, baskı kurduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....

            UYAP Entegrasyonu