İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiğinin ceza dosyası ile ispatlandığı, kadına atfı kabil kusurun bulunmadığı bu haliyle erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla asıl davanın kabulüne, kadının pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma talebinin reddine, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, birleşen davada zina nedeniyle boşanma talebinin ispatlanamadığından reddine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talebi hakkında asıl dava ile kabul kararı verildiğinden iş bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, çocukların velayetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, çocuklardan Beren yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, Derin yararına aylık 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; Davacı ve davalı arasında kurulan evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve birliği devam ettirmenin davacıdan beklenilemez bir hal aldığı,buna davalının yukarıda sayılan tam kusurlu hareketlerinin sebebiyet verdiği,davacı tarafa atfedilecek bir kusurun ispatlanamaması nedeniyle davacının kusursuz bulunduğu,tarafların ayrı yaşadıkları, bundan sonra bir araya gelerek evlilik birliğini yürütemeyecekleri, evlilik birliğinin fiilen bittiği ayrıca kurulan evlilik birliğinin bundan sonra taraflara ve topluma bir fayda sağlamayacağı tanık beyanları ve tüm dosya kapsamıyla sabit olmakla açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı vekili tarafından sunulan istinaf talebinde; " Davacı tarafın bozma sonrasındaki ön inceleme duruşmasında verilen süreye binaen tanıklarını dinlettirmesi gerekliydi....
ve çocuklarını mağdur ettiğini, davacının bu kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların bir araya gelerek evlilik birliğinin devam ettirmelerinin mümkün olmadığını belirterek; asıl davanın reddine, karşı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Murat'ın velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için aylık 500,00....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliğinin yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve eş ve ortak çocukla ilgilenmediğini belirterek boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve sosyal inceleme raporu dikkate alınarak tarafların ortak çocuğunun velâyetinin belirlendiği, çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumu, velâyet kendisine verilmeyen tarafın ödeme gücü ile hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak iştirak nafakasının belirlendiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir ve 500,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Karşı boşanma davasındaki boşanma talebi “evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması” sebebine dayanmaktadır. Evlilik birliği ister, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış ve reddedilmiş bir davaya bağlı olarak geçen üç yıl içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması halindeki yasal karine sebebiyle “temelinden sarsılmış sayılsın”; ister reddedilmiş bir boşanma davası bulunmaksızın ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olsun, her iki halde de davanın temel hukuki sebebi “birliğin temelinden sarsılmış” olmasıdır....
birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına ve 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, karşı davanın reddine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarafların delillerinin, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedeniyle açılmış boşanma davası çerçevesinde değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece davanın hukuki vasıflandırılmasında yanılgıya düşülerek Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde düzenlenmiş olan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 03.07.2017(Pzt.)...
DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile anlaşamadıklarını, fikren ve ruhen uyuşamadıklarını evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü. SAVUNMA: Davalı tarafın süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görüldü. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açtığı, herhangi bir vakıaya dayanılmadığı görülmüştür. TMK'nın 184....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava konusunun şiddetli geçimsizliğe dayalı boşanma davası olup, dosyaya ekli nüfus aile kayıt tablosuna göre tarafların 20/06/1996 tarihinde evlendikleri, bu evliliklerinden bir tanesi reşit iki tanesi reşit olmayan üç çocuklarının olduğu belirlenmiş olup, her ne kadar davacı tarafından davalı eşi aleyhine boşanma kararı verilmesi istemiyle iş bu dava açılmış ise de, boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, oysa davacı tarafın tanığının,davalı kadına kusur olarak izafe edilebilecek beyanlarının olmadığı, kadının defalarca evden ayrıldığının,eşi hakkında yaptığı şikayetler nedeniyle mahkemelere düştüklerinin,9 yıldır da zaten hiç bir araya gelmediklerinin beyan edildiği;bu şekilde davalı kadından kaynaklı doğrudan taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına...
Davalı tarafın tanıkları da davalının evine iyi bakan özellikle ev işleri konusunda eğitici olan yemek ve pasta konuları iyi yapan iyi biler bir kişi olduğunu, dairenin evlilik hediyesi olarak davalıy verildiğini ve esasen evlilik birliğinin temelinden sarsılması sorunlarının olmadığını belirten beyanlardır. Bu duurumda davacı taraf evlilik birliğinin davalının kusuruyla temelinden sarsıldığını somut ve inandıcı delillerle kanıtlayamamıştır. "gerekçesi ile; "Davacının davalıya karşı açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davasının reddine,"karar verilmiştir....