Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2018/6 ESAS-2020/339 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2017 yılında evlendiklerini, evliliklerinden müşterek çocuklarının olmadığını, her ikisinin de ikinci evliliği olduğunu, davalı ile başlangıçta uyuşuyor gibi görünseler de aslında dışarıya yansıtılmamaya çalışılan iç huzursuzlukların ve anlaşmazlıkların daha evliliklerinin ilk günlerinden itibaren başladığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri titizlikle yerine getirdiğini, büyük bir sabırla eşinin bir takım davranışlarına katlandığını ancak davalı ile geçinememelerinin asıl sebebinin davalının ve çocuğunun Denizli'ye alışamaması ve davalının iç huzursuzluklarının olduğunu...

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, tedbir nafakası ve ziynet alacağı yönlerinden verilen kararın bozulması istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ve ziynet alacağına ilişkindir....

Anılan maddenin birinci fıkrası gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmaya karar verilebilmesi için başlıca iki şartın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İlki, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması, diğeri ise ortak hayatın çekilmez hâle gelmiş bulunmasıdır. Genel boşanma sebeplerini düzenleyen ve yukarıya alınan madde hükmü somutlaştırılmamış veya ayrıntıları ile belirtilmemiş birçok konuda evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı noktasında hâkime takdir hakkı tanımıştır. Dolayısıyla olayın özellikleri, oluş biçimi, eşlerin kültürel ve sosyal durumları, eğitim durumları, mali durumları, eşlerin birbirleri ve çocukları ile olan ilişkileri, yaşadıkları çevrenin özellikleri, toplumun değer yargıları gibi hususlar dikkate alınarak evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı tespit edilecektir. 15....

    Evlilik müessesesinin eşler ve toplum açısından önemli olan devamının bu hali ile taraflardan beklenemeyeceği, ve bu hali ile taraflar arasında ortak hayatı çekilmez hale getirecek derecede ve evlilik birliğinin devamını imkansız kılacak şekilde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğu, tarafların bundan böyle biraraya gelerek evlilik birliğini devam ettiremeyecekleri, evliliğin bu hale gelmesine tarafların EŞİT kusurlu davranışlarının neden olduğu, bu haliyle taraflar arasındaki evlilik birliğinin devamında toplum ya da taraflar bakımından menfaat bulunmadığına mahkememiz tarafından kanaat getirildiğinden tarafların boşanmalarına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Yoksulluk nafakası açısından; TMK 175.maddede "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."şeklinde belirtilmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3035 KARAR NO : 2022/738 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURDUR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2021 NUMARASI : 2020/681 ESAS-2021/582 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davacı kadın yararına aylık 750,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 10.000- TL maddi ve 10.000- TL manevi tazminata, müvekkile ait olan 20 gr altın ziynet alacağı müvekkile ait toplam değeri 2.000- TL olan yüzük ve kolyeden oluşan takı setinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır....

    Asıl dava ve karşı dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davası ile fer'isi niteliğindeki, nafaka, maddi ve manevi tazminat ,ziynet eşyasının iadesi istemine ilişkindir....

    Evlilik birliği sürecinde davacının davalıya, davalı ile mantık evliliği yaptığını, istediği takdirde boşanabileceğini söylediği ve eski erkek arkadaşı ile ilişkisini gündeme getirdiği hususları davalı tanığı beyanları ispat edilmiş olup, mezkur eylemler sebebiyle davacının, davalının yukarıda zikredilen kusurları ile mukayese edildiğinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında hafif kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır. Bu minvalde davalının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ağır kusurlu olduğu ispat edildiğinden davacının boşanma talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir. Dosya velayet hususunda irdelendiğinde, dosyaya mübrez sosyal inceleme raporu hükme esas alınarak, rapor doğrultusunda ve velayet hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu ile müşterek çocuğun yaşı gözetilerek tarafların müşterek çocukları 29.12.2019 doğumlu Hasan Asaf Ekşi'nin velayetinin davacıya verilmesi gerektiği düşüncesine varılmıştır....

    Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, eşinin ilk evliliğinden olan ve halen eşinin velayeti altında olan kızını evden kovan ve bu suretle kızına bakma yükümlülüğü devam eden eşini de evden kovmuş sayılması gereken, eşinin ilk evliliğinden olan kızına şiddet uygulayıp hakaret eden ve eşini süregelen şekilde aşağılayan erkek tam kusurludur. Hal böyle iken; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylara tazminat isteyen davacı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların onun kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50, 51) dikkate alınarak davacı kadın yararına (TMK m. 174/1- 2) 20.000,00.-TL maddi ve 20.000,00....

    -TL nafaka, ziynet altınlarının ve ev eşyalarının tarafına verilmesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eş mahkememizce ağır kusurlu olarak görülmüş olup, davalı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ağır kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davacı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davacı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davacı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir. Manevi tazminat açısından: TMK 174/2.maddesinde "boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" şeklinde belirtilmiştir. Davalı erkeğin ayrı bir ev açmayarak davacı kadını ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığı, davacı kadını ailesine ezdirdiği anlaşılmakla; kadının kişilik hakkı saldırıya uğramıştır....

    UYAP Entegrasyonu