Anılan Kanunun 178. maddesinde; “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” denilmiştir. Maddenin birinci bölümünden de açıkça anlaşılacağı üzere “evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları...” denilmektedir. Bu hükmün sadece boşanmanın feri niteliğinde bulunan nafaka, maddi ve manevi tazminat ile benzeri hakları kapsadığını söylemek güçtür. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları ibaresinin aynı zamanda edinilmiş mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payını da kapsadığı düşünülmektedir. Halihazırda Daire uygulaması bu yöndedir. 743 sayılı TKM'nun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde katkı payı alacağına yönelik tüm davalar sözleşme olsun veya olmasın 743 sayılı TKM'nin (4721 sayılı TMK'nun) 5. maddesi yollamasıyla BK.nun 125. (6098 sayılı BK'nun 146 m.)...
İlk derece mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ilk kararında, her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, söz konusu karara karşı sadece davacı-karşı davalı erkeğin 25.12.2018 tarihinde "kadının boşanma davasının ve nafaka ile tazminat taleplerinin kabulü ve kusur belirlemesi yönünden" istinaf kanun yoluna başvurduğu, erkeğin boşanma davasının kabulü ile verilen ve istinaf kapsamı dışında kalan boşanma hükmünün kesinleşmesi ile tarafların erkeğin boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma kararı ile boşandıkları, davalı-karşı davacı kadının, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 31.12.2019 tarihinde öldüğü ancak evliliğin ölüm ile değil boşanma ile son bulduğu anlaşılmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; kusur belirlemesi, asıl davanın boşanma yönünden kabulü ile boşanma kararı verilmesi, karşı davalarının ve maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası taleplerinin reddi ile tedbir nafakası miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dosyadaki yazılar, kararın dayandığı deliller, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kanuni gerektirici nedenler dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; Asıl dava; nispi butlan sebebiyle evliliğin iptali (TMK 149) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebi ( TMK 166/1- 2) ile boşanma ve ferilerine, karşı dava da evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebi ( TMK 166/1- 2) ile boşanma ve ferilerine yöneliktir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davacı tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine dava tarihinden karar tarihine kadar aylık 250 TL, karar tarihinden itibaren aylık 500 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 25.000 TL maddi tazminata hükmedildiği, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kusur tespiti, boşanma davasının kabulü, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi tazminat yönünden verilen kararı istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, manevi tazminat taleplerinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı erkek vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesiyle; kusur tespiti, velayet, iştirak nafakası ve kadın lehine tazminat takdiri ile kendi tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın kaldırılmasını istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında, daha evvel meydana geldiği iddia edilen olaylardan sonra evliliğin bir müddet devam etmesi nedeniyle tarafların karşılıklı olarak birbirlerini affettikleri, en azından hoşgörüyle karşılamış oldukları anlaşıldığından, bu olaylardan dolayı artık her iki tarafa da kusur atfedilemez, Ancak eşler arasında en son meydana gelen olaylara göre davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına şiddet uyguladığı, kadının da ortak konutun kapısının kilidini değiştirdiği ve ortak konuttaki eşyalara zarar verdiği bu durumda evlilik birliğinin sarsıldığı taraflar açısından evliliğin devamında yarar kalmadığı, kadının erkeğin davasına karşı çıkmasının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı kadın tarafından, davacı-karşı davalı erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda davacı-karşı karşı davalı erkek ağır kusurlu kabul edildiği halde erkek lehine maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) hükmedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Davacı-karşı davalı erkeğin açtığı evliliğin iptali davası reddedildiğine göre bu davanın reddi nedeniyle kendini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı kadın yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. 3-Davalı-karşı davacı kadının ziynetlere ilişkin talebinin...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin İptali, olmazsa Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı koca tarafından; evliliğin iptali talebi, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ve nafakalar yönünden, davalı kadın tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 5.4.2013 günü tebligata rağmen taraflar adına kimse gelmedi. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, boşanma davasında geçimsizlik sebebi olarak davalı eşi hakkında ileri sürdüğü iddialarının tamamı asılsız ve mesnetsiz iddialar olduğundan açmış olduğu boşanma davasının reddine karar verilmesini istediklerini, mahkeme aksi kanaatte olup müşterek hayatın sona erdiğini ve evliliğin devamında bir yarar görmeyip boşanmaya karar verecekse bu geçimsizlikte ve evliliğin temelinden yıkılmasında davacı eşin kendisi tam ve ağır kusurlu olduğundan, davalı eşin ise bir kusuru olmadığından yine davalı eş boşanmayla birlikte ekonomik olarak maddi destekten yoksun kalacağından ayrıca davacı eş boşanmak için, davalı eşine iftira atıp davalı eşini aşırı derecede rencide ettiğinden davalı eş lehine 50.000 lira maddi tazminat ile 50.000 lira manevi tazminata hükmedilmesini, ayrıca boşanma davasıyla birlikte davalı eş lehine aylık 700 lira tedbir nafakası bağlanmasına, bu nafakanın da boşanmayla birlikte yoksulluk nafakası olarak aynen devamına...
Aynı Kanunun 225/2. maddesine göre de; evliliğin boşanma ile sona ermesinde mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona erer. Somut olayda; taraflar 05.01.1989 tarihinde evlenmişler, Eskişehir 3. Aile Mahkemesinin 15.11.2007 tarih, 2007/698 Esas, 2007/870 Karar sayılı ve 28.11.2007 tarihinde kesinleşen ilamı ile boşanmışlardır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere aile hukukundan (TMK.nun m.118-395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını hükme bağlamıştır. Aile Mahkemeleri kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararıyla o yerde bulunan Asliye Hukuk Mahkemelerinin Aile Mahkemesi sıfatıyla bu tür davalara bakılacağı öngörülmüştür....