DAVA KONUSU : Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıyla 27/12/2016 tarihinde evlenen müvekkilinin önceki evliliğinden olan kızı ile birlikte davalının adresinde Almanya da yaşamaya başladığını, ancak davalının dört defa türlü bahaneler ile müvekkilini ve kızını Türkiye'ye geri gönderdiğini, birlikte yaşadıkları dönem içerisinde davalının eve geç geldiğini, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davalının muvafakat ve istek göndermemesi nedeniyle oturum izni alamayan müvekkilinin Almanya'ya geri dönemediğini, halen Türkiye'de olduğunu, davalının müvekkilini arayıp sormadığını, aylık 950TL bedelle kirada oturduğunu...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2020 NUMARASI : 2019/492 ESAS, 2020/104 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı kurum tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile T4 in 4 yıl önce evlendiklerini, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olayların baş gösterdiğini, müvekkilinin T4 tarafından evlilikleri süresince fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddete maruz kaldığını, sistematik şekilde şiddete maruz kalan, hakarete uğrayan, onuru kırılan, aldatılan ve en önemlisi uğradığı fiziksel şiddet sonucu gebeliği sonlanan müvekkili T2 in...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesiyle, dava konusu taşınmazların devrinin diğer mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını, murisin taşınmaz satmaya ihtiyacının bulunmadığın, davacıların annelerinin vefatından sonra yeniden evlenen babaları ile anlaşmazlık yaşadıklarını, murisin taşınmazlarını davacılardan mal kaçırma amacıyla devrettiğini, tanık beyanları ile muvazaanın isbat olunduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılarak, HMK'nın 329. maddesi uyarınca yargılama giderleri ile davacı ile akdolunan vekalet sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın kendisiyle geçmişte arkadaşlık yapan ancak daha sonra katılan Recep ile evlenen katılan Sıdıka'yı sürekli takip ederek, evlerinin önüne gelerek, araçla izleyerek yine katılan Sıdıka'nın kız kardeşi olan katılan Hatice'yi sürekli olarak telefonla arayarak, mesaj göndererek, aracıyla takip ederek katılan Recep'i de aynı şekilde telefonla arayarak, aracıyla takip ederek rahatsız ve huzursuz ettiğinden bahisle kamu davasının açıldığı ve cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Sanığın ya da katılanların telefon görüşmelerine ilişkin kayıtlar getirtilmemiş, polis görevlileri tarafından düzenlenen çeşitli tutanaklar delil olarak kullanılmıştır....
Aile Mahkemesi'nden verilen 24.10.2011 gün ve 693/981 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, 1984 yılında evlenen tarafların evlilik birliği içinde davacı tarafından satın alınan 7 ada 1 parsel 10 numaralı bağımsız bölümün davalı adına tapuya tescil edildiğini açıklayarak davalı üzerindeki tapu kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesini istemiş, 24.10.2011 tarihli yargılama oturumunda vekil edeni ile görüşüp davayı katkı payı davası olarak ıslah edip etmeyeceklerine ilişkin değerlendirme yapıp yazılı beyanda bulunacaklarını bildirmiştir. Davalı vekili, taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşmediğini, dava konusu bağımsız bölümün davalının ilk eşinden intikal eden taşınmazın satımından elde edilen para ile edinildiğini bildirmiş ve davanın reddini savunmuştur....
Hakkında verilen boşanma kararı 2004 yılında kesinleşen davacıya, 1999 yılında yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden 5434 sayılı ...ı Kanunu hükümlerine göre hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm gelir ve aylığı bağlandığı, boşandığı eşiyle 02.07.2009 günü yeniden evlenen davacının 19.10.2009 tarihinde Kuruma başvurarak evlenme ödeneği isteminde bulunduğu, Kurumca yapılan araştırma sonunda davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle ölüm gelir ve aylığı 01.11.2008 günü itibarıyla kesilerek, evlenme ödeneği başvurusu 26.03.2010 tarihinde reddedildikten sonra, 01.11.2008 tarihinden başlayarak yersiz ödendiği ileri sürülen gelir ve aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği, söz konusu ödeme tutarlarının yasal faiziyle birlikte geri alınabilmesi amacıyla Kurumca davacı......
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/654 KARAR NO : 2021/201 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MURADİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2019 NUMARASI : 2019/27 ESAS, 2019/249 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; Eski kocası T2 kensidini dini olarak boşadığını ve kendisini evden kovduğunu, kendisinin yaklaşık 5 yıldır başka biriyle dini nikanlı olarak evlendiğini, ancak eski eşi kendisinin tüm ısrarlarına rağmen anlaşmalı olarak boşanmak istemediğini, kendisini evden kovarak başkasıyla evlenen eşinden boşanmak istediğini, kendisinin yeni bir evlilik yaptığını ve resmi evliliğini yapmak istediğini, eski eşinin soyadını kullanmak istemediğini, boşanmalarına...
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Rusya Federasyonu vatandaşı olup, 24/01/2005 tarihinde Türk vatandaşı ... isimli kişi ile evlenen davacı tarafından, (Mülga) 403 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü işleminin iptali istenilmektedir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 24/12/2014 tarih ve E:2010/9886, K:2014/8134 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle verilen ......
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Herhangi bir devletle vatandaşlık bağı bulunmayan, 1994 yılında Türk vatandaşı ile evlenen ve Türkiye'de ikamet etmekte olan davacının, Türk vatandaşlığını kazanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 30/06/2015 tarih ve 58605 sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacının evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle yaptığı başvurunun, suç ve cezaların şahsiliği yönündeki temel hukuk kuralı gözetilmeksizin, kardeşi hakkında yapılan değerlendirme gerekçe gösterilerek reddedilmesine ilişkin dava konu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Moldova vatandaşı olan ve 08/06/2009 tarihinde bir Türk Vatandaşı ile evlenen davacı tarafından, Türk Vatandaşlığı’na geçmek için yapmış olduğu başvurusunun reddedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacı hakkında yapılan araştırmalarda, evlilik birliğinin ciddi olduğu ve menfaat karşılığı olmadığı, davacının eşinin yargılanmakta olduğu dava gerekçe gösterilmek suretiyle Türk vatandaşlığına alınmama yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....