olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili ile evlat edinenlerin uzun süreler bir arada yaşadıklarını, müvekkilinin evlat edinilirken de evli olduğunu, mahkeme kararında ve resmi senette müvekkilinin eşi Ahmet Seyhan'ın müvekkilinin evlat edinilmesine rızası olduğunun açık olduğunu, noterdeki resmi senette de Ahmet Seyhan'ın muvafakat ettiğini ve imzaladığının görüldüğünü, evlat edinilme kararında Feriye Baykara ve Burhan Baykara'nın birlikte evlat edindiklerinin davacılar olarak görünen karardan da anlaşıldığını, 743 Sayılı yasa döneminde evlatlık ilişkisinin kurucu unsurunun noter huzurunda resmi senet tanzimi olduğunu, yasanın aradığı mahkemenin izninin sadece kamunun vesayetini sağlamaya dönük olan bir işlem olduğunu, evlat edinme ilişkisinin nüfusa kaydının kurucu değil açıklayıcı bir tescilden ibaret olduğunu, evlatlık ilişkisinin nüfusa kaydedilmiş olmamasının bir ref nedeni sayılmadığını, müvekkilinin ve Feriye ve Burhan Baykara mirasçılarının veraset ilamını...
Dava, evlat edinme davası niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 305. maddesi "Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süre ile bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi gerekir" hükmünü, 308. maddesi "Evlat edinilenin evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük rızası olmadıkça evlat edinilemez" hükmünü ve 309. maddesi ise "Evlat edinme küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir" hükmünü haizdir....
Sayılı ilamı ile davalı T6 ın Hasan Kant tarafından evlat edinilmesine izin verilmesine dair hüküm kurulduğu, davalının annesinin muvafakat verdiği, Pazar Noterliği 13/07/1993 Tarih, 3977 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki evlat edinme senedi ile T6 ve Hasan Kant arasında evlatlık ilişkisinin, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Türk Medeni Kanunu madde 256: " Evlat edinme, evlat edinenin oturduğu yer sulh hakiminin izni üzerine yapılacak resmi bir senetle olur ve evlat edinme doğum kütüğüne yazılır. Hakim evlat edinmeye izin vermeden önce duruma göre gerekli görebileceği her türlü soruşturmayı kendiliğinden yapar....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava evlat edinme talebine ilişkindir. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.(TMK m.305) Eşler, ancak birlikte evlat edinebilirler; evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler. Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir.(TMK m.306/1- 2) Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük, rızası olmadıkça evlat edinilemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava evlat edinme talebine ilişkindir. Eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.(TMK m.305) Eşler, ancak birlikte evlat edinebilirler; evli olmayanlar birlikte evlat edinemezler. Eşlerin en az beş yıldan beri evli olmaları veya otuz yaşını doldurmuş bulunmaları gerekir.(TMK m.306/1- 2) Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır. Ayırt etme gücüne sahip olan küçük, rızası olmadıkça evlat edinilemez....
Türk Medeni Kanununun 313. maddesinde; evlat edinilmesi istenilen kişi, bedensel veya zihinsel özrü sebebiyle sürekli olarak yardıma muhtaç ve evlat edinen tarafından en az beş yıldan beri bakılıp gözetilmekte veya evlat edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise, veya diğer haklı sebepler mevcut ve evlat edinilen, en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşamakta ise evlât edinenin altsoyunun açık muvafakatiyle ergin veya kısıtlı evlât edinilebilir. Evli bir kimse ancak eşinin rızasıyla evlat edinilebilir. Bunlar dışında küçüklerin evlat edinilmesine ilişkin hükümler kıyas yoluyla uygulanır hükmü yer almaktadır. Yasal düzenlemeye göre; erginlerin evlat edinilmesinde, diğer haklı sebeplerin mevcut olması ve evlat edinilenin en az beş yıldan beri evlat edinen ile aile halinde birlikte yaşaması gerekmektedir. (TMK.md.313/3) Beş yıllık sürenin başvuru anında dolmuş olması gerekir....
Türk Medeni Kanununun 318/1. maddesi uyarınca, esaslı noksanlıkları içeren evlat edinme ilişkisi, Türk Medeni Kanununun 319. maddesindeki hak düşürücü süreler içerisinde, kamu düzeni açısından kesinleşmeyecektir. Esasa ilişkin noksanlığı belirleyen Cumhuriyet savcısı ilişkinin kaldırılması için dava açabilme olanağına sahip bulunmaktadır. Türk Medeni Kanununun 308. maddesi "evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır." demektedir. Bu koşul evlat edinmenin en önde gelen esaslı unsurudur. Somut olayımızda, Cumhuriyet savcısı bu noksanlığı öğrenmiştir, kamu yararına bozma istemi ile temyiz yerine, evlatlık ilişkisinin kaldırılması için dava açması yasanın aradığı temel amaçtır. Zira, kamu yararına bozma taraflar açısından sonuç doğurmayacak, aksine yasaya aykırı ve esaslı unsurlardaki eksikliklerine karşın, evlat edinme ilişkisi geçerliliğini koruyacaktır....
Aynı Yasanın 311. maddesi gereğince; ana ve babadan birinin kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa veya küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa bu hallerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz. 312. maddesi uyarınca ise; küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalının evlilik dışı ilişkisinden 30.11.2003 tarihinde ...'...
in yanlarında olduğunu ve kendi çocuğu gibi gördüğünü, gerçek babasının küçük ile ilgilenmediğini ve arayıp sormadığını, evlat edinmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 306. maddesinde; eşlerden birinin en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlat edinebileceği, 309/1. maddesinde; Evlat edinmede, küçüğün ana ve babasının rızasının gerekeceği, 311.maddesinde; Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa veya küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa ana ve babadan birinin rızasının aranmayacağı, 316. maddesinde; Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanununun 320. maddesine dayanılarak çıkartılan “Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişin Tüzük” 15.03.2009 tarihinde yürürlüğe konulmuş, dava bu tarihten sonra 16.02.2010 tarihinde açılmıştır. Bakanlar Kurulu, Tüzükle küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna vermiştir (Tüzük md.3). Tüzüğün genel gerekçesinde “Tüzük hükümlerinin sadece korunmaya muhtaç küçüklerin evlat edinilmesiyle sınırlı olmadığı, korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlat edinilmesinin de Tüzüğün kapsamında olduğu” belirtilmektedir. Tüzüğün yasal dayanağını oluşturan Türk Medeni Kanunun 320. maddesinde yer alan düzenleme emredici niteliktedir. İster, kurumda koruma altına alınmış (korunmaya muhtaç) olsun, isterse koruma altında bulunmasın veya bu nitelikte olmasın, küçüklerin evlat edinilmesinde aracı kuruma başvuru ihtiyari değil, zorunludur....