Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarafından evlat edinildiğini, ... ve ...'ın dört yaşından beri kendisine annelik ve babalık yaptıklarını, nüfus kaydında ana baba adı ve soyadı olarak onların adlarını ve soyadlarını görmek istediğini ileri sürerek ana adının ..., baba adının ... kızlık soyadının da ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 314. maddesinin 4. ve Nüfus Yönetmeliğinin 105. maddesinin 4. fıkrasına göre, eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılacağı hükme bağlanmış; 15.03.2009 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Fa...yetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzüğün 20. maddesinin dördüncü bendinde, aynı hüküm tekrar edilerek tek başına evlat edinilmesi h...nde de aynı yöntemin uygulanacağı düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacı ...'...

    Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir. Evlat edinenin altsoyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir. Aynı Kanunun 305. maddesinin ikinci fıkrasında da “ “Evlat edinmenin her halde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.” ” hükmüne yer verilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kaydına göre davacının çocuklarının, yukarıda sözü edilen hükümler uyarınca tavır ve düşünceleri ile yararlarının değerlendirilemediği görülmüştür....

      i evlat edinmesine karar verildiğini, ancak anılan evlat edinme kararının mal kaçırma amaçlı olarak yapıldığını ve bu nedenle yok hükmünde olduğunu, muris ...'ın 07.01.2015 tarihinde vefat ettiğini, evlat edinme kararının kanunun aradığı şartları taşımadığını, gerekli araştırmalar yapılmadan karar verildiğini, evlat edinilenin muris ile değil kendi anne babasıyla yaşadığını, davalının evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmadığı ve eğitilmediğini, ...'...

        Evlâtlığın istemi halinde söz konusu durumun evlâtlığın psikolojisi üzerindeki etkisi de göz önüne alınarak Kurumca belirlenecek koşullar çerçevesinde sosyal çalışmacı tarafından açıklama yapılır." hükmüne yer verilmiştir. 01/08/2002 tarihli Evlat Edinme Yönergesi'nin 19. maddesinde, "Evlat edinme işlemleri hakkında sadece başvuranlara (ebeveyn adaylarına) ve evlat edinmede yetkili birimlere bilgi verilir. Bunların dışında hiç kimseye yazılı ya da sözlü bilgi verilmez." hükmüne, 20. maddesinde ise, "Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlat edinilen istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz. Evlat edindirilecek çocukların aileleri ile evlat edinenler birbirleriyle karşılaştırılmaz. Evlat edinen hakkında çocuğun öz ailesine bilgi verilmez. Ancak evlat edinen isterse çocuğun öz ailesi hakkında bilgi edinmek hakkına sahiptir." hükmüne yer verilmiştir....

          Kanun bu düzenleme ile devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere koruyucu aile yanına yerleştirilmesinden önce rızasının aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olmasını, bu amaçla yerleştirmeden sonra evlat edinme amacıyla küçüğü yanlarına almış olan ailenin evlat edinme davasında rıza eksikliğine dayalı bir red kararıyla karşılaşmamasını istemiştir. Küçük, tüzük hükümleri gereğince evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise rızanın aranıp aranmama kararı artık evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Somut olayda, küçükler henüz tüzük hükümlerine göre evlat edinme amacıyla bir yerleştirme işlemine tabi tutulmadığına göre aracı kurum evlat edinmede rızanın aranıp aranmaması kararını isteyebilir....

          ın evlat edindirilmesinde ana-baba rızasının aranmaması kararı verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 309. maddesinde evlat edinmede küçüğün ana ve babasının rızası gerektiği; 311. maddesinde ise, ana ve babadan birinin kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa veya küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa bu hallerde ana ve babadan birinin rızası aranmayacağı; 312. maddesinde de; küçük gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesince bu rızanın aranıp aranmamasına, verileceği diğer hallerde bu konudaki kararın evlat edinme işlemleri sırasında verileceği hükme bağlanmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 256 ncı maddesinde düzenlenen evlat edinilmesine izin verilmesinin tespitine ilişkin olduğu, anılan maddede evlat edinmenin, evlat edinenin oturduğu yer sulh hakiminin izni üzerine yapılacak resmi bir senetle olacağı, evlat edinmenin doğum kütüğüne yazılacağı, hâkimin evlat edinmeye izin vermeden önce, duruma göre gerekli görebileceği her türlü soruşturmayı kendiliğinden yapacağı, tarafların belirttikleri sebebi haklı bulmadıkça, evlat edinmeye izin vermeyeceğinin düzenlendiği, evlat edinme işleminin gerçekleştirildiği belirtilen tarih itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Kanun'un 256 ncı maddesinin birinci fıkrasındaki evlat edinme, evlat edinenin oturduğu yer sulh hakiminin izni üzerine yapılacak resmi bir senetle olur ve evlat edinme doğum kütüğüne yazılır hükmü dikkate alındığında, evlat edinme işlemi 743 sayılı Kanun...

              Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle eşler tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçük Yusuf'un nüfus kaydına ana ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adlarının yazılmasının ve evlatlığın evlat edinenlerin soyadını alacağının, evlat edinmenin yasal sonucu (TMK.md.314) olmasına, evlat edinmeye bağlanan yasal sonuç konusunda ayrıca bir hüküm tesisine lüzum bulunmadığına göre, davacıların temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.10.2011 (Salı)...

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacılar vekili tarafından istinaf edilmiş, verilen kararın usül ve yasaya aykırı olduğunu, evlat edinmenin yasal koşullarının gerçekleştiğini, davacıların küçüğe bir-birbuçuk yıl kadar baktıklarını, sosyal inceleme raporunun davanın kabulü yönünde olduğunu belirterek, İlk Derece mahkemesi kararının kaldırılıp davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, evlat edinme davasıdır. TMK'nın 305 Maddesinin "Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır....

                Diğer hallerde bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir." hükmü düzenlenmiş olduğu, davaya konu küçük hakkında koruma kararı verilmiş olması nedeniyle evlat edinme işlemlerinde ana ve babanın rızasının aranmaması işleminin evlat edinme davası içinde değerlendirilmesinin doğru olacağı, koruma altına alınan çocuk hakkında evlat edindirme işlemlerinin başladığına ilişkin bir belge veya bilginin dosya kapsamında yer almadığı, evlat edinme işlemlerinin başlatılması durumunda küçüğün evlat edindirilmesinde ana babanın rızasının aranmaması kararının gerekeceği, davaya konu küçükle ilgili kuruma yerleştirilmeden önce evlat edinme işlemlerinde anne ve babanın rızasının aranmaması yönünde karar alınmadığı gibi küçükle ilgili koruma kararından sonra evlat edindirme işlemleriyle ilgili herhangi bir işlem başlatılmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, bir usulsüzlüğün bulunmadığı anlaşılmakla HMK.'...

                UYAP Entegrasyonu