Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinme istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçelerinde, ...na başvurarak ... isimli küçük çocuğu evlat edinmek amacıyla geçici bakım sözleşmesi ile teslim aldıklarını bir yıldan fazla süredir bu çocuğa baktıklarını aralarında ana-baba-evlat bağı kurulduğunu ileri sürerek kendileri tarafından küçük ...'ın evlat edinmelerine karar verilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 305. ve 308. maddelerinde "Bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. Evlât edinilenin, evlât edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır....

    eşinin rızası ile evlat edinilebilir şeklindeki emredici hükmünü ihlal ettiğini, ayrıca davalının 3 yaşından beri ABD'de yaşadığını, evlat edinenin ise 1985 yılından 2006 yılına kadar aralıksız olarak Suudi Arabistan'da yaşadığını, bu nedenle TMK'nun 313.maddesindeki en az 5 yıl süre ile bir arada yaşamış olma şartının da gerçekleşmediğini, davalının Türkiye'de adreslerinde yapılan ekonomik sosyal durum araştırmalarında kişilerin tanınmadığının belirtildiğini ve evlat edinme kararına esas alınan uzman raporunda ise yalnızca evlat edinen ile yapılan görüşmeye istinaden hazırlandığını, davalının dinlenmediğini bu nedenle evlat edinme kararının yok hükmünde olduğunu ve evlat edinenin 24/03/2014 tarihli vasiyetnamesi ile davalının kendisine karşı bakım ve gözetim yükümlüğünü yerine getirmediğini, hastalığı boyunca sevgi ve şefkat göstermediğini, uzun yıllardır bir telefon dahi açmadığı gerekçesi ile davalıyı mirasından reddettiğini belirterek davalı ile evlat edinen arasında kurulan evlatlık...

    Aile Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R – Dava, davacıların evlat edindikleri çocuğunun isim tashihine ilişkindir. Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın evlat edinilene Türk Medeni kanununun 314/3. maddesi uyarınca tanınan yeni bir ad verme imkanına dayalı olarak açılan isim tashihi davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Kayseri 3. Aile Mahkemesi ise, evlat edinenin isterse evlat edinilene yeni bir ad verme imkanının evlat edinme sırasında ve buna ilişkin yargılama sırasında olması gerektiğini, evlatlık ilişkisi kurulduktan sonra yapılacak tashihlerin Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacılar, evlat edinme işlemi tamamlandıktan sonra evlat edinilene ilişkin olarak isim tashihi isteminde bulunmuşlardır....

      Diğer taraftan, anılan Kanunun 305. maddesinin 2. fıkrasında; evlat edinmenin herhalde küçüğün yararına bulunması ve evlat edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi gerektiği belirtilmektedir. Aynı Kanunun 316. maddesinin 3. fıkrasında ise; "evlat edinenin alt soyu varsa, onların evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri de değerlendirilir." hükmü yer almaktadır. İncelenen dosyada bulunan davacıya ait nüfus kayıt örneğinden, davacının oğlu M… ….. haricinde de çocuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, evlat edinenin diğer çocukları dinlenmeden, evlat edinme ile ilgili tavır ve düşünceleri değerlendirilmeden, evlat edinmenin bu çocukların yararlarını hakkaniyete aykırı bir biçimde zedeleyip zedelemeyeceği konusunda yeterli araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        Bakanlar Kurulu, Tüzükle Küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisini, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Kurumuna vermiştir. (Tüzük m. 3) Tüzüğün genel gerekçesinde “Tüzük hükümlerinin sadece korunmaya muhtaç küçüklerin evlat edinilmesiyle sınırlı olmadığı, korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlat edinilmesinin de Tüzüğün kapsamında olduğu" belirtilmektedir. Tüzüğün yasal dayanağını oluşturan Türk Medeni Kanununun 320. maddesinde yer alan düzenleme emredici niteliktedir. İster kurumda koruma altına alınmış (korunmaya muhtaç) olsun, isterse koruma altında bulunmasın, küçüklerin evlat edinilmesinde aracı kuruma başvuru ihtiyari değil, zorunludur. Diğer bir ifade ile, Tüzüğün yürürlüğe girmesiyle, bir küçüğü evlat edinmek isteyenler , aracı kuruma başvuruda bulunmaksızın ve kurumun aracılık faaliyetini harekete geçirmeksizin doğrudan mahkemeye evlat edinme başvurusunda bulunamazlar. Davacı, evlat edinmek için önce aracı kuruma başvurmalıdır....

          Medeni Kanununun 320. maddesine dayanılarak çıkarılan “Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük” 15.3.2009 tarihinde yürürlüğe konulmuş , dava bu tarihten sonra 9.11.2009 tarihinde açılmıştır. Bakanlar Kurulu ,Tüzükle küçüklerin evlat edinilmesinde aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisini , Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumuna vermiştir. (Tüzük m. 3) Tüzüğün genel gerekçesinde “Tüzük hükümlerinin sadece korunmaya muhtaç küçüklerin evlat edinilmesiyle sınırlı olmadığı , korunmaya muhtaç olmayan küçüklerin evlat edinilmesinin de Tüzüğün kapsamında olduğu” belirtilmektedir. Tüzüğün yasal dayanağını oluşturan ... Medeni Kanununun 320. maddesinde yer alan düzenleme emredici niteliktedir. İster kurumda korunma altına alınmış (korunmaya muhtaç) olsun , isterse koruma altında bulunmasın , küçüklerin evlat edinilmesinde aracı kuruma başvuru ihtiyari değil , zorunludur....

            Mahkemece ananın davada taraf olmasının sağlanması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesine aykırı olarak eksik hasımla davanın sonuçlandırılması, 2-Kabule göre de; aynı Yasanın 316.maddesine göre, evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir. Araştırmada, özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması ve 305. madde uyarınca da evlat edinmenin her halde küçüğün yararına olması gerekir. Mahkemece, bu yönde araştırma ve inceleme yapılmadan taraf beyanları ve zabıta soruşturması ile yetinilerek karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

              Türk Medeni Kanunu'nun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden, açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ancak davanın reddedilmesi sonucu itibari ile doğru görüldüğünden, HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinin açıklanan şekilde değiştirilerek kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirilme işlemi tamamlandığına göre; ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davasında değerlendirilmesi gerektiğinden açılan davanın bu sebeplerle reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru görülmemiştir....

                  ın, ... tarafından evlat edinilmesine izin verildiği ancak evlatlık sözleşmesinin dosyaya ibraz edilemediği, noter kayıtlarında mevcut olmadığından celbinin sağlanamadığı anlaşılmaktadır. Evlat edinme işleminin gerçekleştirildiği belirtilen tarih itibariyle yürürlükte bulunan 743 sayılı Kanunun 256/1. maddesi "Evlat edinme, evlat edinenin oturduğu yer sulh hakiminin izni üzerine yapılacak resmi bir senetle olur ve evlat edinme doğum kütüğüne yazılır" hükmü dikkate alındığında, evlat edinme işlemi 743 sayılı Kanun zamanında yasaya uygun olarak tamamlanmamış, geçerliliği ispat edilememiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddi yerine doğru bulunmayan gerekçeler ile kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki mahkemelerce, idareyi, idari bir işlem yapmaya zorlayıcı tescil kararı verilemeyeceğinden, davanın bu nedenle de kabulü doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu