"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Müdürlüğü DAVA TÜRÜ :Evlat Edinmede Ana Baba Rızası Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Toplanan deliller ve sunulan belgelerden, talebe konu edilen çocuk hakkında 22.6.2009 tarihinde Bakırköy Çocuk Mahkemesince koruma kararı verilip, kuruma yerleştirildiği ve bu nedenle evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması kararının ilerde açılabilecek evlat edinme davası içinde istenebileceği anlaşılmaktadır. Bu durumda, rıza aranmama kararının evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi söz konusu değildir....
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiğinden açılan davanın bu nedenle reddi yerine yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....
(Muhalif) KARŞI OY YAZISI Mahkemece; "davadan önce, küçük hakkında 5395 sayılı Kanun gereğince bakım tedbiri alındığı ve bu tedbir kapsamında kuruma yerleştirildiği, bundan sonra evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceği" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 312'nci maddesinin (1.) fıkrasının son cümlesinde yer alan "küçüğün yerleştirilmesinden önce" ifadesiyle kast edilen, koruma tedbiri nedeniyle çocuğun yuvaya alınmış olması değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirmedir. Küçük, aracı kurum tarafından gelecekte evlat edinme amacıyla .... "Küçüklerin Evlat Edinilmesinde Aracılık Faaliyetlerinin Yürütülmesine İlişkin Tüzük" (R.G. 15.03.2009 gün ve 27170 sayı) hükümleri çerçevesinde henüz bir yerleştirme işlemine tabi tutulmadığına göre, aracı kurum, evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararı isteyebilir....
Kuruma, Bakanlar Kurulunca 15.3.2009 tarihinde yayınlanan Tüzükle evlat edinmede aracılık faaliyetlerini yürütme yetkisi verildiğine göre davacı kurum, Yasaya göre, evlat edinmede küçüğün ana ve babasının rızasının aranmaması kararı isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 312. maddesinin (1.) fıkrasının son cümlesinde yer alan "... küçüğün yerleştirilmesinden önce..." ifadesiyle kast edilen, korunma amacıyla davacı kurum çatısı altına alınmış olma değil, gelecekte evlat edinilmek amacıyla yerleştirilmedir. Küçük, kurumca Tüzük hükümlerine göre evlat edinme amaçlı bir yerleştirme işlemine tabi tutulmadığına göre, davacı kurum başvuru zamanını geçirmiş sayılmaz. Bu bakımdan mahkemece davanın reddi yasaya aykırıdır. İşin esası incelenmek üzere hüküm bozulmalıdır. Bu sebeple sayın çoğunluğa iştirak etmiyorum....
Evlat edinme, kişiler arası anlaşma yoluyla olabileceği gibi 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu’nun 22. maddesi kapsamında korunma kararı ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 5. maddesine göre verilen bakım tedbiri kararı ile devletin bakım ve gözetimi altında olan bir çocuğun evlat edinilmesi şeklinde de olabilmektedir. Gerek tarafların anlaşmasında gerekse yetkili kurum aracılığıyla devletin bakım ve gözetimi altında olan bir çocuğu evlat edinme sürecinde, velayet altında olup evlat edinilecek olan küçük ile ilgili olarak TMK’nın 311 ve 312. maddelerindeki hâller haricinde TMK’nın 309. maddesi gereğince küçüğün biyolojik anne ve babasının rızası alınmalıdır. 28. Bir küçüğün evlat edinilmesi ancak onun anne ve babasının rızasıyla mümkün olabilir (TMK m. 309/1). Evlat edinme kararı ile biyolojik anne ve babayla olan velayet ilişkisi ortadan kalkacağı için, anne ve babanın evlat edinmeye rıza vermesi gereklidir....
Evlat edinmeye izin kararı ve noter senedinin düzenlendiği 1986’da yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanun uyarınca, hukuken geçerli bir evlatlık ilişkisi için mahkemece evlat edinmeye dair izin verilmiş olması ve noterce evlat edinme sözleşmesinin yapılmış olması gereklidir. Bu şartların varlığı halinde evlatlık ilişkisinin nüfusa tescil edilmemiş olması herhangi bir sakınca doğurmayacağı gibi, bahsedilen şartların yokluğunda evlatlık ilişkisinin nüfusa geçirilmesi de hukuki bir sonuç doğurmayacak, yok sayılan bir işlemle yanlış nüfus kaydı oluşmuş sayılacaktır. Evlatlık ilişkisi, genel olarak, evlat edinen ile evlatlık arasında mahkeme kararı ile kurulan yapay soybağını ifade etmek için kullanılan hukuki bir terimdir. Dolayısıyla, evlatlık ilişkisinin kurulması (evlat edinme), sonradan hukuk düzenince tanınan bir soybağı kurma yoludur. (Akıntürk, Turgut, Türk Medeni Hukuku Yeni Medeni Kanuna Uyarlanmış Aile Hukuku, İkinci Cilt, Yenilenmiş 9....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava evlat edinmede ana baba rızasının aranmaması isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince T.M.K. 312. Maddesi ve Yargıtay yerleşik içtihatları gereği, ana-babanın rızasının ya küçüğün kuruma yerleştirilmesinden önce veya evlat edindirme işlemi sırasında alınması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 06.12.2012 tarih 2012/14988 Esas 2012/29418 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzre ortada bir evlat edinme işlemi bulunmadığı halde rıza aranmama kararının evlat edinme işlemi olmadan da istenebileceğini söylemek Türk Medeni Kanununun 312 f. II. madde hükmünü anlamsız ve gereksiz bir norma dönüştürme sonucunu doğurur. Evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmaması kararının küçüğün kuruma yerleştirilmesinden sonra evlat edinme kararından bağımsız olarak talep edilebilmesi mümkün değildir (TMK.md.312/2)....
Evlat edinen T4 davacının halasıdır. Dul ve çocuksuz olması nedeniyle evlatlık ilişkisinin kaldırılması durumunda davacı mirasçı olabilecektir. Davacının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Evlat edinen T4 davalıyı Kayseri 1. Aile Mahkemesi'nin 2005/750 Esas, 2005/797 Karar sayılı ilamı ile evlat edinmiştir. Yukarıda da bildirildiği üzere evlat edinen T4 dul ve çocuksuzdur. Evlat edinin TMK.nun 313. maddesi doğrultusunda açık muvafakati alınacak alt soyu bulunmamaktadır. Evlat edinme davasında evlat edinenin mirasçısı olabilecek kişilerin muvafakatinin alınmaması eksiklik yada usulsüzlük değildir. Davacı, evlat edinen T4 evlat edinme tarihinde bir çok hastalığının bulunması nedeniyle akıl sağlığının yenide olmadığını iddia etmiş ise de celp edilen tedavi evrakları ve tanık anlatımları uyarınca bu iddiasının yerinde olmadığı sabittir....
Evlat edinen T4 davacının halasıdır. Dul ve çocuksuz olması nedeniyle evlatlık ilişkisinin kaldırılması durumunda davacı mirasçı olabilecektir. Davacının bu davayı açmakta hukuki yararı vardır. Evlat edinen T4 davalıyı Kayseri 1. Aile Mahkemesi'nin 2005/750 Esas, 2005/797 Karar sayılı ilamı ile evlat edinmiştir. Yukarıda da bildirildiği üzere evlat edinen T4 dul ve çocuksuzdur. Evlat edinin TMK.nun 313. maddesi doğrultusunda açık muvafakati alınacak alt soyu bulunmamaktadır. Evlat edinme davasında evlat edinenin mirasçısı olabilecek kişilerin muvafakatinin alınmaması eksiklik yada usulsüzlük değildir. Davacı, evlat edinen T4 evlat edinme tarihinde bir çok hastalığının bulunması nedeniyle akıl sağlığının yenide olmadığını iddia etmiş ise de celp edilen tedavi evrakları ve tanık anlatımları uyarınca bu iddiasının yerinde olmadığı sabittir....
ANA VE BABANIN RIZASIEVLAT EDİNME 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 306 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 309 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 311 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, evli olan davacıların, 30.11.1998 doğumlu küçüğü birlikte evlat edinmeleri isteğine ilişkindir (TMK m. 306/1). Evlat edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir (TMK m. 309/1). Bu yasal hüküm uyarınca küçüğün evlat edinilmesinde ana ve babasının rızasının varlığı asıldır. Hangi hallerde ana ve babadan birinin rızasının aranmayacağı Türk Medeni Kanunu'nun 311. maddesinde gösterilmiştir. Bu haller bulunmadıkça ana ve babanın rızası hilafına evlat edinmeye karar verilemez. Küçüğün ana ve babası, çocuklarının davacılar tarafından evlat edinilmesine rızalarının bulunmadığını duruşmada açıkça ifade etmişlerdir....