nun evlat edinme işlemlerinin başlatılabilmesi adına rıza kararının verilmesi gerektiğini iddia ederek ...'nun evlat edinmesi için ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar, davaya cevap vermemiştir. III....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili Cevat Başlıcan'ın T1 tarafından Erzurum Sulh Hukuk Mahkemesinin kararı ile evlat edinildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, bu karardan sonra yürürlüğe giren 4721 sayılı TMK ile evlat edinme sisteminin hakimin izni ve noter sözleşmesi sisteminden farklı olarak mahkemece kurulan hükümle yapıldığını, müvekkilinin evlat edinme kararından sonra noter sözleşmesi yapılmadan evlat edinenin hayatını kaybettiğini, müvekkilinin mücbir sebepten dolayı işlemleri tamamlayamadığı ve mirasçı olamadığı, bu nedenle evlat edinme işleminin tamamlanması gerektiğini istinaf sebebi olarak bildirmiştir....
Dolayısıyla ortada evlat edinme davasından önce verilen evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına ilişkin kesinleşmiş bir karar mevcut değildir. Öncelikle .......
Aile Mahkemesinin 10.10.2012 tarih, 2012/182 Esas ve 2012/436 Karar sayılı kararı ile ergin davalıyı evlat edindiğini, evlat edinme kararının her iki tarafın temyiz etme hakkından feragat etmesi sonucunda 20.11.2012 tarihinde kesinleştiğini öğrendiklerini, kamu düzenini ilgilendiren bu evlat edinme işleminin hukuka aykırı olduğunu, evlat edinenin ayırtım gücünden yoksun ve müzayaka altında olması, evlat edinme prosedürüne uyulmaması ve şekil şartlarının yerine getirilmemesi sebepleriyle batıl olduğunu, gerçek niyetin müteveffanın esas mirasçılarından mal kaçırmak ve bu su suretle davalının sebepsiz yere zenginleşmesini temin etmek olduğu, müteveffanın bu evlat edinme işlemine bizzat davalı ve davalının annesi tarafından zorlandığının yaygın olarak konuşulduğunu, evlat edinen ile evlat edinilenin hiç bir arada yaşamadıklarını, davayı açmakta hukuki yararının olduğu ve evlat edinme işleminden 07.03.2017 tarihinde haberdar olduklarını, bu nedenlerle evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına, müteveffa...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinme kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca evlat edinme ilişkisi mahkeme kararı ile kurulur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlat edinen ...'ın alt soyunun dinlenmemesi ya da rızasının olup olmamasının evlat edinme işlemini hukuka aykırı hale getirmeyeceği, evlatlık ilişkisi dolayısıyla müteveffanın, mirasçılarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelendiğine dair herhangi bir delil de bulunmadığı, evlat edinilen ...'un evlat edinme davasında ... olmadığı tüm bu nedenlerle evlat edinme işleminin iptalini gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Davacılar, 01/04/2019 tarihinde müteveffanın mirasçılık belgesini almak üzere Karşıyaka 2.Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edildiğinde müteveffanın davalıyı evlat edindiğini öğrendiklerini iddia etmiş, davalı taraf ise evlat edinme tarihinden itibaren davacıların evlat edinme işlemlerini bildiklerini, 1 ve 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini savunmuştur. Dava tarihi itibari ile 5 yıllık hak düşürücü süre Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden uygulama yeri bulunmamaktadır....
Davacılar, 01/04/2019 tarihinde müteveffanın mirasçılık belgesini almak üzere Karşıyaka 2.Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edildiğinde müteveffanın davalıyı evlat edindiğini öğrendiklerini iddia etmiş, davalı taraf ise evlat edinme tarihinden itibaren davacıların evlat edinme işlemlerini bildiklerini, 1 ve 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini savunmuştur. Dava tarihi itibari ile 5 yıllık hak düşürücü süre Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden uygulama yeri bulunmamaktadır....
sosyal ve ekonomik durumları ile yaşam koşulları birlikte değerlendirildiğinde evlat edinme işleminin küçüğün yararına olacağı, alınan sosyal inceleme raporunda da evlat edinmenin küçüğün yararına olacağının rapor edildiği, evlat edinme koşullarının oluştuğu, birleşen dava yönünden davalı annenin velâyet görevini gereği gibi yerine getirdiği velâyetin değiştirilmesi için dosyada bir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, ...'...
Nitekim burada amaç, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlât edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlât edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesidir. Küçük, Tüzük hükümleri gereğince, evlât edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlât edinme işlemleri sırasında verilecektir. Zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlât edinme sürecini hızlandıracak ve bu durum da küçüğün yararına olacaktır (Er, s. 73)." Dosyadaki bilgi ve belgelerden; 2014 doğumlu küçük Yunus’un 28.12.2017 tarihli sosyal inceleme raporundan dava tarihinden önce aile yanına yerleştirilmiş olduğu anlaşılmaktadır....