Aile Mahkemesi'nin 10.02.2021 tarih, 2019/188 esas ve 2021/118 karar sayılı kararının kadının kabul edilen maddi ve manevi tazminat talebi yönünden KALDIRILMASINA ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b,2 maddesi uyarınca bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm tesisine. ''Davalı T3 maddi ve manevi tazminat talebinin reddine'' IV-Antalya 10....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/178 Esas KARAR NO:2023/723 DAVA:Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) DAVA TARİHİ:17/08/2020 KARAR TARİHİ:11/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin Almanya'da yaşamakta iken Türkiye'ye kesin dönüş yapma kararı aldığını, bunun sonucu olarak Almanya’daki evinde kullandığı ev eşyaları ile almış olduğu hediyeleri Türkiye'ye göndermesi gerektiğini, bunun için internetten davalı şirketin bilgilerine ulaşarak “...” ismindeki davalı şirkette çalıştığını beyan eden kişi ile irtibat kurarak Almanya’daki ev eşyalarının Türkiye’ye gönderilmesi konusunda anlaştığını, müvekkilinin eşyaları koli yaparak davalı tarafa teslim ettiğini, müvekkilinin bir süre farklı telefonlardan aranarak eşyalarının ......
Asliye Hukuk Mahkemesinde 2019/283 Esas sayılı dosya ile tapu iptali ve tescil ve satım bedelinin iadesi davası açıldığını, bu dava açıldıktan sonra evde olmadıkları bir sırada kilit göbeği değiştirilerek eşyalarının apartman boşluğuna atıldığını, evde oturan diğer davalı T3 kira kontratı sunduğunu, yeni bir ev bulmak zorunda kalması, eşyalarından bir kısmının iade edilmemesi, atılan eşyaların taşınmak zorunda kalınması nedeni ile maddi zararının tazmini gerektiğini belirterek, müvekkilinin zilyetliğinin tespiti ve korunmasına, taşınmaza davalıların müdahalesinin meni ve işgalin sonlandırılarak taşınmazın müvekkiline teslimine, oluşan maddi zarar nedeni ile şimdilik 5.000 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
SDR (Özel Çekme Hakkı) ile ilgili sınırlamanın yük taşımacılığına ilişkin bulunduğu, bu sebeple bu yöndeki davalının savunmasının yerinde olmadığı, davacının bagajının gerçek ağırlığını ispatlamaya yeter belge sunamaması dikkate alınarak bagaj taşıma sınırı olan ... kg olarak kabul edildiği, ....230,00 TL maddi tazminatın davacıya ödenmesi gerektiği, bagajı kaybolan davacının olay sebebiyle duyduğu üzüntü dikkate alınarak 750,00 TL manevi tazminat taktirinin uygun olduğu gerekçesiyle maddi tazminat yönünden davanın kabulüyle taleple bağlılık ilkesi gereği ....230,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 750,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
Davalı ..., ziynetleri davacı ile birlikte bozdurduklarını, ihtiyaçlar için harcadıklarını, ev eşyalarını sürekli kullandıklarını, kendi babası olan diğer davalının ziynetleri ve ev eşyalarını kendilerine teslim ettiğini belirtmiştir . Davalı ..., davacı ve davalı ...'in ev eşyalarını kullandıklarını, ziynetleri bozdurduklarını, kendisinin sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davanın reddine, davalı ... yönünden mahkemenin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli oludğuna karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Somut olayda; 23/07/1989 tarihli çeyiz senedi ile, 4 yün yatağın, 4 Isparta halının,yatak odası takımının, misafir odasının, sandık içinin, fırınlı ocağın, 1 kg 22 ayar altın ve bileziğin,saat ,küpe,mutfak eşyasının ...'e ait çeyiz bedeli olarak Halit ve ... tarafından teslim alındığı, senedin teslim alanlarca imzalandığı anlaşılmaktadır ....
nun 26.maddesine uygun bulunmadığı, ayrıca dava dilekçesinde davalı Ahsen'e yönelik talep ziynet eşyalarından ibaret olduğu halde, çeyiz eşyalarından da sorumlu tutulmasının talebi aşar nitelikte olduğundan" bozulmasına karar verilmiştir. Mahkememizce dairemizin bozma ilamına uyularak, davanın kabulü ile (kararda sayılan) çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, iade mümkün olmaması halinde talep ile bağlılık ilkesi gereğince ziynet eşyalarının belirlenen bedeli olan 21.830,00 TL'nin tüm davalılardan, geriye kalan 10.000 TL'nin Ahsen dışındaki davalılar Orhan ve Dursun'dan dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmektedir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Bu kez yapılan inceleme sonucu gerekçeli kararın davacı vekiline 25.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve 05.01.2015 tarihinde süresi içinde temyiz edildiği anlaşılmakla maddi hata sonucu verilen temyiz isteminin süreden reddine dair Dairemizin 2015/3789 Esas, 2017/4091 Karar sayılı 22.05.2017 tarihli kararının kaldırılarak işin esasının incelenmesine karar verilmiştir. Davacı, komşu taşınmaz maliki davalının yaptığı inşaat çalışmaları sonucunda ev ve ağaçlarının zarar gördüğünü belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Somut olayda, dava komşuluk hukukuna aykırı davranış nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkin olup mahkemece davanın niteliği davalı idarenin eyleminden kaynaklı tazminat olarak değerlendirilip ,idari yargı görev alanına girdiğinden bahisle dava şartı yokluğundan reddine dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Aile Mahkemesinin 2017/504 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı erkek tarafından TMK 166/3 maddesine dayalı olarak boşanma davası açılmış, taraflarca mahkemeye sunulan 20/06/2017 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünde, boşanma sebebiyle her iki tarafın birbirlerinden tedbir, yoksulluk nafakası veya herhangi bir şekilde maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmadığı, tarafların çeyiz ve özel ev eşyaları konusunda anlaştığı, birbirlerinden eşyalar ve ziynet eşyaları konusunda başka bir talepleri olmadığı belirtilmiştir. 20/06/2017 tarihinde tarafların her ikisinin katılımı ile gerçekleşen duruşmada, taraflar karşılıklı olarak boşanma ve boşanmanın mali sonuçları kapsamında sunulun protokol dairesinde anlaştıklarını beyan etmişlerdir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen maddi tazminat ile nafakalar yönünden, davalı-davacı kadın tarafından ise, ziynet alacağı davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki 2. bente kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat çoktur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka- Konut ve Ev Eşyalarından Yararlanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 3.12.2012 gün ve 3624 - 28971 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....