Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a yapıldığını, davacının haciz ihbarnamesine karşı, kira borcu olduğu yönündeki beyanının hatalı olduğunu, davacının takip alacaklısına verdiği çek ile hiçbir bağlantının olmadığını savunmuş, fer'i ... ... ise temlik nedeniyle kira borcunun alacaklısı olduklarını, davacının davasında haklı olduğunu belirtmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile tüm davalılar hakkındaki menfi espit davasının hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki istirdat davasının pasif husumetten reddine, davalı ... hakkındaki istirdat davasının reddine ve davalı ... Holding hakkındaki istirdat davasının kabulü ile 351.392,42 USD'nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve fer'i ... ...ile davalılardan ... Holdig A.Ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

    a yapıldığını, davacının haciz ihbarnamesine karşı, kira borcu olduğu yönündeki beyanının hatalı olduğunu, davacının takip alacaklısına verdiği çek ile hiçbir bağlantının olmadığını savunmuş, fer'i ... ... ise temlik nedeniyle kira borcunun alacaklısı olduklarını, davacının davasında haklı olduğunu belirtmiş, mahkemece yazılı gerekçe ile tüm davalılar hakkındaki menfi espit davasının hukuki yarar yokluğundan reddine, davalı ... hakkındaki istirdat davasının pasif husumetten reddine, davalı ... hakkındaki istirdat davasının reddine ve davalı ... Holding hakkındaki istirdat davasının kabulü ile 351.392,42 USD'nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve fer'i ... ...ile davalılardan ... Holdig A.Ş vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İstinaf incelemesi, HMK'nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....

      İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda; davacının davasının kabulü ile; Batman İli, Merkez İlçesi, Kılıç Köyü, 971 parselde kayıtlı taşınmazın tamamının kamulaştırma bedelinin 4.750,80 TL olduğunun tespitine, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin davacı idare tarafından kıymet takdir raporunda tespit edilen bedelden daha fazla olduğu anlaşılmakla; davacı idare tarafından takdir edilen 4.010,32 TL'lik kısmın, kararla birlikte hak sahiplerine tapu kaydı ve veraset ilamlarında gösterilen paylar oranında peşin ve nakit olarak derhal ödenmesine, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli ile idare tarafından takdir edilen bedel arasındaki fark olan 740,48 TL'lik kısmın, bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandırılmasına ve kesinleşen karara göre nemasıyla birlikte hak sahiplerine ödenmesine, espit edilen mülkiyet kamulaştırma bedeline 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu md.10/9 uyarınca...

      Ücret farkı bakımından Yargıtay içtihatlarına göre; sendikaya üye olunmayan dönem bakımından, sendika üyesi olmayan kadrolu emsal işçinin ücretinin, bu nitelikte işçi olmaması halinde de davacı işçinin kendi dönem ücretlerinin esas alınması gerektiği, emsal işçinin bulunmaması halinde davacının almakta olduğu ücretleri esas alınarak işçilik alacakları belirlenmesi gerektiği, sendikaya üyelikten sonraki dönem bakımından ise, davacının sendikaya üye olduğu tarihte almakta olduğu kendi kaydi ücretine, sendikaya üye olduğu tarihte yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanmak suretiyle artışlar yapılarak dönem ücretinin espit edilmesi gerekmektedir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürdüğü, bilirkişi bu savunmayı dikkate alarak hesaplama yaptığı, ayrıca davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı için talep arttırımına karşı zamanaşımı definin sonuca etkili olmadığı kabul edilmiştir....

      Tüm dosya kapsamı, mahalli bilirkişi beyanları, davacı ve davalı taraf beyanları tanık anlatımları, keşif ve mahkememize ibraz edilen raporlar değerlendirildiğinde; dava konusu Körabbas köyü köy içi mevkiindeki 118 ada 2 parsel nolu taşınmazın fiilen köy meydanı olarak kullandığı, köylünün buradan gelip geçtiği, hayvanların çeşmeden su içtiği ve bazen hayvanların dinlendirilme yeri olarak kullandığı, Körabbas köyünün başkaca köy meydanının veya çeşmesinin bulunmadığı, dava konusu yerin uzun yıllardır ekilip biçilmediği, boş olarak bulunduğu, espit dayanağı olan mayıs 1322 tarihli, 93 sıra, 60 cilt, 24 sahife sayılı ve 2.07.1954 tarihli, 114 sıra, 117 cilt, 23 sahife sayılı eski tapu kayıtlarının dava konusu yere hudut olarak uymadığı, dava konusu yerin kimsenin özel mülkünde bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      NUMARASI : 2023/65 ESAS DAVA KONUSU : espit KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının muris Ahmet Fethi Ekmekçioğlu'nun dört çocuğundan biri ve bu sıfatı itibarıyla yasal mirasçısı olduğunu, ayrıca davalı şirkette hâlihazırda (terekedeki paylardan bağımsız olarak) pay sahibi de olduğunu, Mehmet Sabri Ekmekçioğlu, Hüseyin Bülent Ekmekçioğlu ve Berrin Ekmekçioğlu'nun pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, bu kişilerin şirketin kontrolünü hukuka aykırı birtakım girişimler sonucunda elde ettiklerini, kontrol yapısı kendi tercihleri uyarınca hukuka aykırı bir şekilde tesis edildikten sonra, genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının yapılmadığını, yapılmayan tüm bu genel kurullar ve yönetim kurulları sırasında Ahmet Fethi Ekmekçioğlu'nun vesayet altında olduğunu, zaten genel kurulların yapılmamasının sebebinin de önceden Ahmet Fethi Ekmekçioğlu'nun paylarından doğan oy haklarını hukuka aykırı şekilde kullanarak, hukuka...

      sınıflarda tescilli davalı yan markası “...” un sınıfsal açıdan da örtüştüğü fakat sınıfın idari bir ayrım oluşu sebebiyle ürün benzerliğinin tespitinde markanın konu olduğu mal ve hizmetlerin benzerliği olduğu, bu açıdan her iki markanın yöneldiği ürünlerin farklılık arz ettiği, Bu anlamda taraf markaları arasında işaretsel ve işitsel anlamda bir benzerliğin bulunduğu ancak bu benzerliğin iltibasa (karıştırılma ihtimaline) sebebiyet vermeyeceği, zira karıştırılma ihtimalinin tespitinde kural olarak orta seviyedeki tüketicinin esas alındığı fakat davaya konu markaların yer aldığı mal ve hizmetlere ilişkin satın alma faaliyetlerinde ürünlerin fiyatı, niteliği, alınma sıklığı nazara alındığında ortalama tüketicinin dikkat düzeyinin artacağı; öte yandan taraf markalarının yöneldiği mal ve hizmetlerin birbirine ikame edilemediği ve birbirini tamamlamadığı bu sebeple bir rekabet içinde olmadığı; dosya münderecatında ulaşılan belgelerden taraf markalarının her ikisinin de tanınmış olduğunun espit...

        sonra bu tarihe dek bir kısım faturalar kestiği, bu tarihten sonra taraflar arasında herhangi bir ticari faaliyet bulunmadığı, taraf defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim edilen bilirkişi kök ve ek raporları ile tespit edilmiş olmakla birlikte, taraflar arasında dava konusu sözleşme tarihinden önce de ticari ilişki bulunduğu, sözleşmenin sona erdiği tarihten sonra devam eden ticari faaliyetin, bu sözleşmeye ilişkin mi, önceden gelen ticari ilişki kapsamında mı olduğu hususunun tespit edilemediği de belirtilmiştir.Taraflar arasındaki 01/07/2016 tarihinden sonra devam eden ticari faaliyetin dava konusu acentelik sözleşmesi kapsamında olduğu, davalının davacıya gönderdiği 10/11/2017 tarihli cevabi ihtarname içeriğinden, sözleşme ilişkisinin sürenin bitimine rağmen devam ettirildiğinin anlaşıldığı, TTK'nun 121/2 fıkrası uyarınca belirli süre için yapılan acentelik sözleşmesinin, süre dolduktan sonra uygulanmaya devam edilmesi nedeniyle belirsiz süreli hale geldiği espit...

          in görev yaptığı süre içerisinde şube çalışanlaraın vermiş olduğu talimat doğrultusunda ,şube müşterilerinin bilgi ve onayı olmadan,müşteriler adına mevduat ve vergi hesapları açtırılarak ,bu hesaplar aracığıyla usulsüz kredilere kullandığı,bu hesaplarda bulunan tutarları sahte imza,imzasız veya müşterilerin aldatılması suretiyle imzalatılan fişlerle hesaplaradan para çektiği tespit edilmiştir.dosya kapsamında davacının hesabından çekilen paraların kendilerine iade edilmediği ve yine adına kullandırılan kredilerin davacı hesaplarına aktarıldığı davalı tarafından ispat edilememiştir.Davalı ....Bankası basiretli tüccar gibi hareket etmemiş,adam çalıştıran sıfatı ile gerekli denetimleri sağlamamış ve .... adam çalıştıranın sorumluluğu hükümleri gereği müşterinin uğradığı zararlardan sorumlu olacaktır. 11.05.2017 tarihli grafoloji uzmanı tarafından hazırlanan rapordat espit edilen imzasız dekontlara ilişkin işlemlerden doğan zararların ve yine aynı raporda sahte imza olduğu tespit...

            Taraflar arasındaki 01/07/2016 tarihinden sonra devam eden ticari faaliyetin dava konusu acentelik sözleşmesi kapsamında olduğu, davalının davacıya gönderdiği 10/11/2017 tarihli cevabi ihtarname içeriğinden, sözleşme ilişkisinin sürenin bitimine rağmen devam ettirildiğinin anlaşıldığı, TTK'nun 121/2 fıkrası uyarınca belirli süre için yapılan acentelik sözleşmesinin, süre dolduktan sonra uygulanmaya devam edilmesi nedeniyle belirsiz süreli hale geldiği espit edilmiştir. Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin belirsiz süreli hale geldiği kabulüne göre; davacının tasfiyeye girmesi nedeniyle borca aykırı davranışından ötürü uğradığı kar kaybını talep edip edemeyeceği üzerinde durulmak gerekir. Gerek 28/11/2017 dava tarihi, gerekse davacının davalıya gönderdiği 27/10/2017 ihtarname tarihi itibariyle davalı şirket henüz tasfiye kararı almış değildir....

            UYAP Entegrasyonu