"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, "süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir" şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemece verilen 24/11/2015 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Yüzüne karşı verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 18/11/2015 tarihinde temyiz eden sanık müdafiinin eski hale getirme ve temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Temyiz isteminin reddine Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın 25.02.2015 havale tarihli dilekçeleri ile eski hale getirme ve temyiz inceleme talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından eski hale getirme talebine ilişkin karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.nun 42/1.maddesi gereğince Yargıtay'ca karara bağlanacağından bu konuda verilen mahkemenin 25.02.2015 tarihli ek kararı ve Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli D. iş kararı kaldırılarak yapılan incelemede; Sanık vekilinin eski hale getirme talebi yerinde görülmediğinden yasal süresinden sonra yapılan vaki temyiz inceleme isteğinin CMUK.nun 317.maddesi gereğince REDDİNE, 25.06.2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 4733 sayılı Yasa'ya Muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık vekilinin 21.12.2012 havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme ve temyiz inceleme talebinde bulunduğu, mahkeme tarafından eski hale getirme talebine ilişkin karar verilmiş ise de, temyiz talebi ile birlikte yapılan eski hale getirme talebi 5271 sayılı CMK.'nun 42/1. maddesi gereğince Yargıtay'ca karara bağlanacağından bu konuda verilen mahkemenin 24.12.2012 tarihli ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede; Sanık vekilinin eski hale getirme talebi yerinde görülmediğinden yasal süresinden sonra yapılan vaki temyiz inceleme isteğinin CMUK.'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 28/05/2015 günü oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde öngörülen süre içerisinde sunduğu 01.11.2021 günlü dilekçe ve eki istirahat raporuyla 19.10.2021 tarihli duruşmaya HMK'nın 95. madde hükmü kapsamında isteği dışında katılamaması nedeniyle eski hale getirme talebinde bulunduğu, anılan 01.11.2021 günlü dilekçe eski hale getirme istemi olarak değerlendirilerek, sağlık raporunun geçerliliği denetlenerek bu istem hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Söz konusu eski hale getirme talebinin değerlendirilerek kabulü halinde yargılamaya devam edilmesi gerekirken, eski hale getirme talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmüştür. HMK'nın 355....
” başlıklı 40. maddesinin birinci fıkrasında; kusuru bulunmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişinin eski hale getirme isteminde bulunabileceği, aynı maddenin ikinci fıkrasında; kanun yoluna başvuru hakkı kendisine bildirilmemesi halinde de, kişinin kusursuz sayılacağı belirtilmiştir....
Ne var ki, davacının dava dilekçesinde eski hale getirme istemeyip yalnızca eski hale getirme bedelinin tahsili isteğinde bulunduğu dikkate alınmaksızın, mahkemece, istek aşılmak suretiyle hem taşınmazın eski hale getirilmesine, hem de eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru değil ise de, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinde, hükmün, 2. fıkrasındaki, “.... taşınmazın eski hale getirilmesine ....'' ibaresinin hüküm yerinden çıkarılmasına, düzeltilmiş bu haliyle kararın 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 436/2. (6100 sayılı HMK'nun 370/2. md.) maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HMK'nun eski hale getirme başlıklı 95 ve devamı maddelerinde eski hale getirme müessesesinin düzenlendiği, belirtilen yasanın 95- (1) maddesindeki düzenlemeye göre, elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak verdiği süre içinde bir işlemi yapamayan kimsenin eski hale getirme talebinde bulunabileceğinin düzenlendiği, aynı yasanın 96- (1) maddesindeki düzenlemeye göre, eski hale getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren 2 hafta içinde talep edilmesi gerektiği, aynı yasanın 97- (1) maddesindeki düzenlemeye göre, eski hale getirmenin, dilekçe ile talep edilmesi gerektiği, dilekçede, talebin dayandığı sebepler ve bunların delillerinin gösterilmesi gerektiği, aynı yasanın 98- (1) maddesindeki düzenlemeye göre, eski hale getirme talebinin yapılamayan işlem için eski hale getirme, bu işlem hakkında hangi mahkemece inceleme yapılacak idi ise, o mahkemeden talep edilmesi gerektiği, aynı maddenin 2. fıkrasına göre eski hale...
Dava, hor kullanma tazminatı, eski hale getirme bedeli ve tamirat süresince yoksun kalınan kiranın kaybı istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının hor kullanma tazminatı ve tamirat süresince yoksun kalınan kira kaybı isteminde haklı olduğundan, eski hale getirme bedeli yönünden ise sözleşmede kiralananın eski hale getirilerek teslim edileceğine dair hüküm bulunmadığından, eski hale getirme bedeli talep edilemeyeceğinden davanın kısmen kabulü ile 2.126,00 TL'sı hor kullanma tazminatı 3000,00 TL kira kira kaybı olmak üzere toplam 5.126,00-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1....
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar Dairemizin 06/12/2016 gün, 2016/9682 esas ve 2016/11931 karar sayılı ilamı ile onanmış, davalı vekili tarafından eski hale getirme istemli olarak kararın düzeltilmesi isteminde bulunulmuştur. Davalı vekili Av. A...., onama kararı tebliğinin vekil olarak kendilerine yapılması gerekirken, tebliğ tarihinde vekillik akdi sona eren Av. ...’a yapıldığını, adı geçen avukatın davalı şirketle olan iş akdinin sona ermesi nedeniyle dosyada vekil olarak sıfatı kalmadığını, tebligat yapılan adresin aynı zamanda davalı şirketin adresi olduğunu, vekil varken asile tebligat yapılmasının geçersiz olduğunu, bu nedenle karar düzeltme istemlerini süresi içinde sunamadıklarını, eski hale getirme dilekçesinin verildiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilerek, eski hale getirme isteğinin kabulü ile eski hale iade dilekçesi ile birlikte sunduklarını beyan ettiği karar düzeltme dilekçesinin de kabulüne karar verilmesini istemiştir....
hale getirme istemi mahkemece reddedilmiş ve itirazı da Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2008 tarih ve 2008/380 değişik iş sayılı kararıyla reddedilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Eski Hale Getirme" başlıklı 40/1. maddesinde yer alan " (1) Kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişi, eski hale getirme isteminde bulunabilir." şeklindeki düzenleme karşısında, müşteki vekilinin eski hale getirme talebinde bulunma yetkisinin bulunduğu, 5271 sayılı Kanun'un 198. maddesinin 2. fıkrasındaki "Ancak, sanık kendi istemi üzerine duruşmadan bağışık tutulmuş veya müdafii aracılığıyla temsil edilmek yetkisini kullanmış olursa artık eski hale getirme isteminde bulunamaz." şeklindeki düzenlemenin sanıklarla ilgili olduğu, hal böyle olunca müşteki vekili Avukat ...'...