ın 08.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre eski hale getirme bedelinin 11.793,60TL ve 5 yıllık ot bedelinin ise 1.890,00TL olduğu belirlenmiş, mahkemece eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin toplamı olan 13.683,60TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere Hazinenin ot bedeli isteme hakkı bulunmadığından mahkemece ancak eski hale getirme bedeli olan 11.793,60TL'ye hükmedilebilecektir. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Buna rağmen eski hale getirme talebinin temyiz yoluyla ileri sürülmesi üzerine, Daire'mizce dosyanın, mahkemesince bu konuda karar verilmek üzere mahalline gönderilmesi gerekirken maddi hata sonucu sözkonusu rapor ve ekleri ile HUMK 169/I. maddesi gözden kaçırılarak onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, maddi hataya dayalı onama kararının kaldırılarak, eski hale getirme talebinin incelenerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle maddi hataya dayalı olarak verilen Dairemizin 22.01.2010 gün 2010/107 Esas 2010/301 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve davacılar vekilinin eski hale getirme talebi konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, kira alacağı, eski hale getirme bedeli ve tadilat süresince kira kaybı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava konusu mera parselinin davalıya kiralanıp, davalının daha önceki kiracılar gibi mera'nın meralık vasfını bozacak nitelikte tarla olarak kullanıldığı anlaşılmakla; davalının eski hale getirme tazminatından sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Zira, eski hale getirme tazminatına hükmedebilmek için, davalının eylemi ile mera'lık vasfının bozulması arasında illiyet bağının varlığının tespiti yeterli olup, dosya kapsamındaki 26.05.2006 günlü Ziraat Teknikeri Bilirkişisi ...'nin raporuna göre, taşınmaz üzerinde uzun yıllar zirai bitkiler yetiştirildiğinden taşınmazın mera'lık vasfının bozulduğu saptanmış, dava konusu yer için toplam 239.79 YTL. eski hale getirme bedeline ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir....
Davalılar... ve ..., eski hale getirme bedelinin fahiş olduğunu ve meranın eski hale getirildikten sonra bedel istenebileceğini savunmuşlar; diğer davalılar yanıt vermemiş duruşmalara da katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... vekili temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Mülkiyet hakkı sahibi olan ..., haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir....
Şöyle ki; 1)Tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın 11/1-f maddesi uyarınca; o yörede mutad olarak ekilen münavebeli ürünleri ve münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları İl Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2013 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg.satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorularak taşınmazların olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre taşınmazın ... yeri bedeli belirlendikten sonra, ... yerinin eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafı zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken bu yönteme uyulmadan taşınmazın ... yeri bedeli...
Her ne kadar dosya kapsamından söz konusu boruların davalı muhtarlığın talebi ile döşendiği anlaşılmaktaysa da köylere ait yer altı sulama boruları döşeme ve bakımı görevi Köylere Hizmet Götürme Birliğine ait olduğundan, Tatvan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme isteminde de bulunulduğundan; oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak arazi niteliğindeki taşınmazın, gelir metodu esas alınmak suretiyle, kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan bölüm bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki...
Şöyle ki; 1)Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmazın gelir metodu esas alınarak, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, böyle bir inceleme yapmayan ve taşınmazın zeminine Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümlerinin kamulaştırmasız el atma davalarında da kıyasen uygulanacağı dikkate alınmaksızın soyut ifadelerle değer biçen geçersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde...
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1)Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi varsa öncelikle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile yol olarak terkinine, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline hükmedilmesi gerekir....
Mahkemece HUMK.nun 409/1.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu karar üzerine davacı tarafça HUMK.nun 166 ve vd. .maddeleri gereğince 29.6.2010 tarihli dilekçe ile mahkemeye başvurarak, ilgili tarihi kapsayan hekim raporu ibraz ederek, davanın açılmamış sayılması kararının kaldırılması suretiyle eski hale getirme isteminde bulunduğu, buna karşılık mahkemece 1.7.2010 tarihli ek karar ile daha önce verilen kararla davadan el çekildiği, temyiz aşamasında yapılan eski hale getirme taleplerinin Yargıtay'ca incelenmesi gerektiğinden bahisle bu istem hakkında red kararı verildiği tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. HUMK’nun 169.maddesi gereğince, hüküm verilmeden önceki eski hale getirme istemleri, davaya bakan mahkemeye, temyiz veya karar düzeltme sürelerinin geçirilmiş olması üzerine eski hale getirme istemleri ise hükmü temyizen incelenmekle görevli Yargıtay Dairesi’ne yapılmalıdır....