Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hale getirme istemi mahkemece reddedilmiş ve itirazı da Ankara 7.Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2008 tarih ve 2008/380 değişik iş sayılı kararıyla reddedilmiştir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun "Eski Hale Getirme" başlıklı 40/1. maddesinde yer alan " (1) Kusuru olmaksızın bir süreyi geçirmiş olan kişi, eski hale getirme isteminde bulunabilir." şeklindeki düzenleme karşısında, müşteki vekilinin eski hale getirme talebinde bulunma yetkisinin bulunduğu, 5271 sayılı Kanun'un 198. maddesinin 2. fıkrasındaki "Ancak, sanık kendi istemi üzerine duruşmadan bağışık tutulmuş veya müdafii aracılığıyla temsil edilmek yetkisini kullanmış olursa artık eski hale getirme isteminde bulunamaz." şeklindeki düzenlemenin sanıklarla ilgili olduğu, hal böyle olunca müşteki vekili Avukat ...'...

    Buna rağmen eski hale getirme talebinin temyiz yoluyla ileri sürülmesi üzerine, Daire'mizce dosyanın, mahkemesince bu konuda karar verilmek üzere mahalline gönderilmesi gerekirken maddi hata sonucu sözkonusu rapor ve ekleri ile HUMK 169/I. maddesi gözden kaçırılarak onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, maddi hataya dayalı onama kararının kaldırılarak, eski hale getirme talebinin incelenerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle maddi hataya dayalı olarak verilen Dairemizin 22.01.2010 gün 2010/107 Esas 2010/301 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına ve davacılar vekilinin eski hale getirme talebi konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ın 08.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre eski hale getirme bedelinin 11.793,60TL ve 5 yıllık ot bedelinin ise 1.890,00TL olduğu belirlenmiş, mahkemece eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin toplamı olan 13.683,60TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere Hazinenin ot bedeli isteme hakkı bulunmadığından mahkemece ancak eski hale getirme bedeli olan 11.793,60TL'ye hükmedilebilecektir. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        Dava, kira alacağı, eski hale getirme bedeli ve tadilat süresince kira kaybı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Dava konusu mera parselinin davalıya kiralanıp, davalının daha önceki kiracılar gibi mera'nın meralık vasfını bozacak nitelikte tarla olarak kullanıldığı anlaşılmakla; davalının eski hale getirme tazminatından sorumlu olduğu kuşkusuzdur. Zira, eski hale getirme tazminatına hükmedebilmek için, davalının eylemi ile mera'lık vasfının bozulması arasında illiyet bağının varlığının tespiti yeterli olup, dosya kapsamındaki 26.05.2006 günlü Ziraat Teknikeri Bilirkişisi ...'nin raporuna göre, taşınmaz üzerinde uzun yıllar zirai bitkiler yetiştirildiğinden taşınmazın mera'lık vasfının bozulduğu saptanmış, dava konusu yer için toplam 239.79 YTL. eski hale getirme bedeline ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir....

            Davalılar... ve ..., eski hale getirme bedelinin fahiş olduğunu ve meranın eski hale getirildikten sonra bedel istenebileceğini savunmuşlar; diğer davalılar yanıt vermemiş duruşmalara da katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... vekili temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Mülkiyet hakkı sahibi olan ..., haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir....

              Her ne kadar dosya kapsamından söz konusu boruların davalı muhtarlığın talebi ile döşendiği anlaşılmaktaysa da köylere ait yer altı sulama boruları döşeme ve bakımı görevi Köylere Hizmet Götürme Birliğine ait olduğundan, Tatvan Köylere Hizmet Götürme Birliğinin davaya dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yapılan müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme isteminde de bulunulduğundan; oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak arazi niteliğindeki taşınmazın, gelir metodu esas alınmak suretiyle, kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan bölüm bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki...

                Şöyle ki; 1)Tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın 11/1-f maddesi uyarınca; o yörede mutad olarak ekilen münavebeli ürünleri ve münavebeye alınan ürünlerin dekar başına verim miktarları İl Tarım Müdürlüğünden, değerlendirme tarihi olan 2013 yılı dekar başına üretim masrafları ile hasat dönemindeki ortalama toptan kg.satış fiyatlarının da ilgili resmi kuruluşlardan sorularak taşınmazların olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirine göre taşınmazın ... yeri bedeli belirlendikten sonra, ... yerinin eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafı zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken bu yönteme uyulmadan taşınmazın ... yeri bedeli...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesine göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde inceleme merci Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğundan; Mahkemenin 04/05/2016 tarih 2014/128 Esas, 2015/49 Karar sayılı “eski hale getirme talebinin reddine” ilişkin ek kararın kaldırılarak yapılan incelemede; Sanığın, yokluğunda verilen ve sorguda bildirdiği adresine 15/06/2015 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilen hükmü, sonradan atadığı müdafinin bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 11/05/2016 tarihli dilekçe ile temyiz ettiği anlaşıldığından ve eski hale getirme isteminde ileri sürülen nedenler yerinde görülmediğinden, vaki temyiz ve eski hale getirme isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 09/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Hükümlü müdafiinin, 27.01.2011 tarihli karara karşı eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde bu talebi inceleme merciinin Yargıtay'ın ilgili dairesi olması karşısında, ... 14.Asliye Ceza Mahkemesi'nin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin verdiği 03.04.2012 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde; Hükümlünün yokluğunda verilen ve 28.06.2011 tarihinde kendisine tebliğ olunan 27.01.2011 tarihli hükme yönelik olarak yasal süresi geçtikten sonra müdafisinin yapmış olduğu 03.04.2012 tarihli eski hale getirme ve buna bağlı temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı...

                      UYAP Entegrasyonu