Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ....yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli zemin bedelinden fazla ise zemin bedeline, az ise eski hale getirme bedeline hükmedilmelidir. Hükme esas alınan 28/08/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda eski hale getirme bedelinin 53.033,00 TL olduğu, zemin bedelinin ise iki ayrı raporda ayrı ayrı olmak üzere 5.378,26 TL ve 3.376,35 TL olarak tespit edilmiştir. Bu itibarla; Dava konusu taşınmazın zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden az olduğu gözetilerek, taşınmazın zemin bedeline hükmedilip, bedeline hükmedilen bölümün davalı idare adına tesciline karar verilmesine gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

    Bu maddenin 4. bendi gereğince de amaç dışı kullanılması suretiyle vasfında bozulma meydana gelmişse meranın tekrar eski konumuna getirilmesi için yapılacak masraflardan buna sebebiyet verenler sorumlu tutulmuştur. Dava konusu taşınmazların öteden beri mera olduğu davalıların esasen Ceza Hukuku açısından suç teşkil eden haksız eylemi ile amaç dışı kullanmak suretiyle mera vasfının bozulmasına neden oldukları gerek savunmalarıyla, gerekse dosyada toplanan diğer delillerle sabittir. Bu eylem nedeniyle davalılar, meranın bozulmasına neden olan kendilerinden önce kullananlar gibi kendilerinden sonra kullananlarla birlikte eski hale getirme bedelini ödemekle müteselsilen sorumludur. Mahkemece, yapılan bu saptamalar göz ardı edilerek davacının eski hale getirme bedeli isteminin yazılı bazı gerekçelerle reddi doğru olmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meranın eski hale getirme bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili, davalıların 611 sayılı mera parselinin 13000 m² sürmek suretiyle elattıklarını belirterek 5.681,00TL eski hale getirme bedeli ile ot bedelinin tespiti ve faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, merayı ilk bozan kişilerin davalılar olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava meranın eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

        Dava, eski hale getirme bedeliyle kira alacağının tahsili istemine ilişkindir....

          Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında taşınmazın eski hale getirilmesi için gerekli bedel ile üretim yapılamaması sebebiyle uğranılan gelir kaybı hesaplanmış ise de, zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmamıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli ve gelir kaybı istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın, alınan bilirkişi raporlarına göre hesaplanan eski hale getirme bedeli ile gelir kaybına hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir....

            K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza yönelik müdahalenin meni, eski hale getirme ve zararın tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, müdahalenin men'i ve eski hale getirilmesi ile eski hale getirme bedelinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince edilmiştir.Taşınmazın ...çalışmayından kaynaklı toprak kayması sureti ile el atılan bölümünün eski hale getirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, eski hale getirilmediği takdirde bedelinin kararın infazı sırasında belirleneceği gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin tahsiline dair hüküm kurulması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin (Eski hale getirme bedeli olan 5.439,00 TL nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara tapu kaydındaki hisseleri oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin...

              Yerleşik uygulama ve içtihatlara göre bir taşınmaza kamulaştırmasız el konulması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kâl veya eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın niteliğine göre Kamulaştırma Kanununun değer biçmeye ilişkin hükümleri dikkate alınarak el konulan yerin zemin bedeli ile kâl ve eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, kâl ile oluşacak zarardan veya eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kâl kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet kâl ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise el konulan taşınmazın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ile el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir....

                Ancak; 1)Davalı idarece el atılan taşınmazların eski hale getirilmesine karar verilirken eski hale getirme bedeli kararda gösterilmiştir. Eski hale getirme bedeli, kararın infazı sırasında belirleneceğinden infazda tereddüt yaratacak şekilde eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınması, 2)Bozma ilamı uyarınca davalılardan ... Enerji A.Ş. hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)2 nolu bendinin hükümden çıkartılmasına, yerine (Dava konusu taşınmazların davalı ... tarafından eski hale getirilmesine, zarar gören omcaların bedeli olan 14.422,28-TL’nin davalı ...’dan tahsiline) cümlesinin yazılmasına, b)3 nolu bendinin başına (Davalılardan ... Enerji A.Ş ile) kelimelerinin eklenmesine Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı ...'...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.01.2006 gününde verilen dilekçe ile mer'aya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın, elatma istemi yönünden reddine, eski hale getirme bedeli yönünden kabulüne dair verilen 06.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 2603 parsel sayılı meranın ekli krokide (A), (B) ile işaretli kısımlarına davalıların el attıklarını bildirip, bu tecavüzlerinin önlenmesini ve yargılama sırasında yapılacak keşif ile belirlenecek eski hale getirme bedelininde davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                    Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke cercevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmazın sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir. Oysa, zarar gören taşınmazın sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu