Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-f maddesi uyarınca gelir metodu esas alınarak, arsa vasfındaki taşınmaza ise aynı kanunun 11/1-g maddesi uyarınca emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, böyle bir inceleme yapmayan ve taşınmazın vasfı (arsa/arazi) belirlenmeden zeminine soyut ifadelerle değer biçen...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazda elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazda elatmanın önlenmesi, eski hale getirme bedeli ve ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme talepleri yönünden konusuz kaldıkları için karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, ecrimisil ve eski hale getirme bedelinin taleple bağlı kalınarak davalı EPDK'dan tahsiline, davalı .... yönünden husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Davalı ....yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli zemin bedelinden fazla ise zemin bedeline, az ise eski hale getirme bedeline hükmedilmelidir....

        Gerçek zararın giderilmesi ilkesi cerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir. Oysa, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değerinin de belirlenerek açıklanan yerleşik Daire uygulamamız kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

          Şöyle ki; Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün gelir metoduna göre bulunacak bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme kararı verilmesi, şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yukarıdaki hususları ihtiva etmeyen rapor esas alınmak suretiyle eksik inceleme ile hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....

            Dava, hor kullanma tazminatı, eski hale getirme bedeli ve tamirat süresince yoksun kalınan kiranın kaybı istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının hor kullanma tazminatı ve tamirat süresince yoksun kalınan kira kaybı isteminde haklı olduğundan, eski hale getirme bedeli yönünden ise sözleşmede kiralananın eski hale getirilerek teslim edileceğine dair hüküm bulunmadığından, eski hale getirme bedeli talep edilemeyeceğinden davanın kısmen kabulü ile 2.126,00 TL'sı hor kullanma tazminatı 3000,00 TL kira kira kaybı olmak üzere toplam 5.126,00-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1....

              ın 08.12.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna göre eski hale getirme bedelinin 11.793,60TL ve 5 yıllık ot bedelinin ise 1.890,00TL olduğu belirlenmiş, mahkemece eski hale getirme bedeli ve ot bedelinin toplamı olan 13.683,60TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmiş ise de yukarıda açıklandığı üzere Hazinenin ot bedeli isteme hakkı bulunmadığından mahkemece ancak eski hale getirme bedeli olan 11.793,60TL'ye hükmedilebilecektir. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                Hukuk Dairesinin 2016/6687 esas 2018/4054 karar sayılı 10/05/2018 tarihli içtihadı "Davacının istemi eski hale getirme bedeline ilişkindir. Bu tür davalarda Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek bedelinin (rayiç değerinin) üzerinde ise, eski hale getirme bedeli değil, rayiç değer esas alınır, ayrıca mülkiyet hakkı davacı üzerinde kalacağı için rayiç değer üzerinden uygun miktarda indirim yapılır. Dosya incelendiğinde; hükme esas alınan 08/05/2015 tarihli bilirkişi raporunda, kamulaştırma dışında kalan yerde meydana gelen zirai ürün ve inşai zarar miktarlarının hesaplandığı; fakat taşınmazın olay tarihindeki rayiç bedelin hesaplanmadığı anlaşılmaktadır....

                Davalı hakkında ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/829-456 karar sayılı dosyası ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 35.000 m2 meraya tecavüz nedeniyle elatmanın önlenmesi ve 2.184.025.000 TL eski hale getirme bedeli için dava açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karar Dairemizce davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı nedeniyle bozulmuş sözü edilen dosyada yapılan keşif sonucu düzenlenen 11.05.2003 tarihli fen bilirkişisinin raporunda davacının tecavüz ettiği kısmın 53.728 m2 olduğu tespit edilmiş, bu miktar esas alınarak ziraat bilirkişisinin 14.06.2004 tarihli ek raporunda eski hale getirme bedeli 3.348.060.320 TL hesap edilmiş, eldeki dava Hazine tarafından bu miktarlar üzerinden elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeli için açılmış, mahkemece yeniden keşif yapılmadan önceki kararda kabul edilen miktarlara göre hüküm kurulmuştur....

                  Davalılar... ve ..., eski hale getirme bedelinin fahiş olduğunu ve meranın eski hale getirildikten sonra bedel istenebileceğini savunmuşlar; diğer davalılar yanıt vermemiş duruşmalara da katılmamışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ... vekili temyiz etmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Hukuki nitelikleri itibariyle devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Mülkiyet hakkı sahibi olan ..., haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu