WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıya ait bulunan taşınmazda davalının eylemi nedeniyle uğranılan zararın giderimi talep edilmiş; mahkemece, eski hale getirme bedeli, çıkarıtılan taş bedeli ve ürün kaybından doğan zararlar hüküm altına alınmıştır. Taşınmazın eski hale getirilmesinden kaynaklanan zararın kapsamı içerisinde, çıkartılan taş nedeniyle doğan zarar da mevcut bulunmaktadır. Kural olarak, gerçek zarar hüküm altına alınmalıdır. (BK m.42). Bu da, zararlandırıcı eylemden önceki durum ile sonrası arasındaki farktan ibarettir. Şu durumda, eski hale getirme bedeli dışında, ayrıca taş çıkartılmasından doğan zarara hükmedilemez. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ise (1) sayılı bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Bu itibarla; davacının dava ve temyiz dilekçesinde belirttiği hususlar gözetildiğinde; 1-Davacının acele kamulaştırma kapsamı haricinde kalan 547,51 m²'lik ve 1035,18 m²´lik kısımları yönünden yapılan değerlendirmede; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacının taşınmazına kamulaştırmasız el atılması nedeniyle, müdahalenin önlenmesi talebi bulunduğundan öncelikle kal ve eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümün bedeli bulunur ve taşınmazın eski hale getirme bedeli de tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün bedeline hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile yer bedeline hükmedilmesi, Kabule göre; 2-Taşınmazın...

      Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenilebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairenin yerleşik uygulamalarına göre eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise eski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar eski hale getirme bedeli 300.000TL olarak hesaplanmış ise de tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde ise Yargıtay 4....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava meraya el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Konusu para ile ölçülebilen davalarda kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup istinaf ve temyiz kesinlik sınırının belirlenmesinin için de dava değerinin belirlenmesinin gerektiği açıktır. (Yargıtay 1. HD., 2020/2773 E., 2021/3478 K., Yargıtay 1. HD., 2020/2603 E., 2021/3297 K.) Davacının istemi meraya el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme getirme olup dava değeri, mera parseli olan dava konusu taşınmazdan bir yıllık intifa hakkı bedeli (hayvanların yararlanması sebebiyle ot bedeli), yıkımı istenilen yapıların değeri ve eski hale getirme gideridir....

      Bu durumda taşınmazın eski hale getirilmesi için kullanılacak toprağın birim fiyatı resmi kurumlardan sorulup, toprak bedeli, nakliyat ve her türlü işçilik masrafları da ayrı ayrı belirlendikten sonra buna göre eski hale getirme bedelinin hesaplanması gerektiği düşünülmeden, soyut ifadelerle bedel tesbit eden rapora göre hüküm kurulması, 2) Sözü edilen 7.000 m²'lik bölüme arazi net gelirine göre değer biçilerek, bu kısım bedelinin eski hale getirme bedelden fazla olması durumunda eski hale getirme bedeline, aksi takdirde yer bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının, istenildiğinde ödeyene iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemleri yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün eski hale getirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davacılar vekilinin tüm, davalı idare vekilinin ise aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Birleştirilen davada, taşınmazın 137,84 m²'lik bölümünün bedeli talep edildiği ve kararın gerekçe bölümünde bu kısmın imar durumu değiştirilerek ticari imar adasına dönüştürüldüğü belirtildiği halde, birleştirilen dava hakkında olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmaması, Doğru görülmemiştir....

          Şayet devletin hüküm ve tasarrufu altındaki mer'a nitelikli bir yer amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulmuşsa tekrar eski konumuna getirmek amacı ile yapılan giderler de, buna sebebiyet verenlerden tahsil edilir. Uygulamadaki deyimi ile "eski hale getirme bedeli" olarak tanımlanan bu masrafları talep edecek olan ise hazinedir. Zira, az yukarıda 2005/10733-2006/1948 -2- söylendiği gibi, mer'a, yaylak ve kışlaklar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir. Belediye veya köy tüzel kişiliğinin bu yerlerde sadece otlatma hakkı bulunduğundan belediye otlatma bedelinden mahrum kaldığı zararını isteyebilirse de eski hale getirme talebinde bulunamaz. O yüzden mahkemece bilirkişinin eski hale getirme bedeli olarak saptadığı 5.136.000.000 TL ile ilgili dava bölümünün reddi yerine bunun da hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece, bilirkişinin elatıldığını bildirdiği taşınmazın 550 m2 kısmına davalının haksız elatmasının kal suretiyle önlenmesine, 24.120,83 TL eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davanın açılmasından önce delil tespiti suretiyle yaptırılan incelemede, bilirkişi taşınmazın elatılan bölümünün değerini 1.283,00 TL olarak saptamış, eski hale getirmek için 500,00 TL harcama yapılması gerekeceğini belirtmiştir. Mahkemece yapılan keşifte ise, taşınmazın elatılan bölümü 550 m2 olarak belirlendiği halde eski hale getirme bedeli için 24.120,83 TL harcama yapılması gerekeceği bildirilmiştir. Görülüyor ki, her iki rapor arasında açık fark bulunmaktadır. Mahkemece raporlar arasındaki çelişki üzerinde durulmamıştır....

              Davacı vekilinin temyizine gelince; 1)Arsa niteliğindeki taşınmaza hafriyat dökülmek suretiyle el atıldığı sabit olduğuna göre; işin esasına girilerek, 34.908,60 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın 7.217,32 metrekaresi kamulaştırılmış olup, geriye kalan 27.682.92 metrekare yüz ölçümlü kısmına dökülen hafriyatın kaldırılması (taşınmazın eski hale getirilmesi) masrafı hesaplatıldıktan sonra arsa niteliğindeki taşınmazın bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/g maddesi uyarınca emsal karşılaştırılması sureti ile tespit edilip, taşınmaz değeri eski hale getirme bedelinden düşükse taşınmazın bedeline, aksi halde taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yanılgı sonucu davanın reddine karar verilmesi, 2) Arsa niteliğindeki taşınmaza ecrimisil belirlenirken taşınmazın bulunduğu bölgede arsa niteliğindeki benzer taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, kira gelirine ilişkin var ise emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek elde edilecek kiranın somut bulgularla tespit edilmesi...

                Belirtilen nedenle; öncelikle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla taşınmazın değerinin tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün eski hale getirme masraflarının karşılaştırması yapılarak, eski hale getirme bedelinin yer bedelinden daha fazla olması halinde zemin bedeline; aksi halde eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerektiğinden, usul ve yasaya uygun olarak oluşturulacak bilirkişi kuruluyla yeniden yapılacak keşif sonucu alınacak rapora göre hüküm kurulması gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Davalı kurum harçtan muaf olduğundan dava açılırken yatırılan peşin harcın talep halinde davacıya iadesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu