Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/106 Esas sayılı dosya üzerinden verilen 13/03/2023 tarihli itirazın reddi ara kararına karşı davalı-k.davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; asıl ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı-k.davalı yüklenici davaya konu teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasını talep etmiş, Mahkemece de tedbir kararı verilmiştir. Teminat mektubunun nakde çevrilmesi koşulları dayanak sözleşmede düzenlenmiş olup, dosya kapsamında bu şartların yaklaşık ispat ölçüsünde gerçekleştiğine dair bilgi ve belge bulunmamasına göre, istinafa konu ara karada davacı-k.davalının iddiaları ve ihtiyati tedbir talebi bakımından yaklaşık ispat koşullarının yerine getirildiğine dair değerlendirme yerinde yerinde bulunmaktadır....
Sayılı dosyalarında yer alan borca ilişkin müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin iptaline karar verilmesini eser sözleşmesinde yüklenici bir eser meydana getirip bunu teslim etmeyi borçlanmakta, iş sahibi de eserin tesliminden sonra bedel ödemeyi yüklendiğini, yüklenicinin eser meydana getirme borcu, eserin teslimi borcuyla tamamlandığını, başka bir ifadeyle yüklenici meydana getirdiği eseri yükleniciye teslim etmek, iş sahibi de yüklenicinin eseri meydana getirip kendisine teslim ettikten sonra, taraflar arasında belirlenen bedeli ödemek zorunda olduğunu, müvekkilinin dava konusu eser bedelini taraflar arasında kurulan sözlü sözleşmeye uygun olarak belirlenen tarihlerde peşin ödemiş olmasına rağmen, dava konusu eser davalı tarafça müvekkiline süresinde veya hiç teslim edilmediğini, bunun üzerine müvekkili dava konusunu oluşturan 2 adet bono bedelini ödemediğini, davalıdan da daha önce ödemiş olduğu 13.500,00 TL bedelin iadesini talep ettiğini, buna rağmen davalı, eseri...
Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2018/220 Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, takibe konu senedin malen ahzolunduğunu ancak teminat saiki ile verildiğini, senede ilişkin olarak müvekkiline herhangi bir mal, hizmet teslimi yapılmadığını, TTK 76- 86. maddeleri gereği şirketlerin aldıkları senetleri defterlerine işlemek ve karşılığında fatura kesmek zorunda olduğunu beyanla takibin geçici olarak durdurulmasına ve müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takip yapmış olması nedeniyle kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu senedi teminat senedi olmadığını, senedin üzerinde teminat senedi ibaresinin de bulunmadığını, davacının senette borca ve imzaya itiraz etmediğini, senette tahrifat yapılmadığını, bononun mücerretlik ilkesi gereğince davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
belirterek her türlü zarar, alacak ve tazminat hakları ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalının kusuru nedeniyle yürütülemediğinin tespitine, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmek istenen sözleşmenin ayakta tutulmasına, sözleşmenin ayakta tutulması talebinin kabul görmemesi halinde ise sözleşmenin haksız feshi nedeniyle haksız olarak bloke konulan ve iade edilmeyerek nakde çevrilen 25/09/2012 tarihli teminat mektubu yönünden 20.000,00 TL'nin, her bir hak edişten % 5 oranında yapılan kesintilere karşılık 5.000,00 TL'nin, nakde çevrilen 18/10/2012 tarihli avans teminat mektubuna karşılık 20.000,00 TL'nin ve nakde çevrilen 19/10/2012 tarihli avans teminat mektubuna karşılık 5.000,00 TL'nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aşamalarda...
belirterek her türlü zarar, alacak ve tazminat hakları ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arasında imzalanan sözleşmenin davalının kusuru nedeniyle yürütülemediğinin tespitine, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak feshedilmek istenen sözleşmenin ayakta tutulmasına, sözleşmenin ayakta tutulması talebinin kabul görmemesi halinde ise sözleşmenin haksız feshi nedeniyle haksız olarak bloke konulan ve iade edilmeyerek nakde çevrilen 25/09/2012 tarihli teminat mektubu yönünden 20.000,00 TL'nin, her bir hak edişten % 5 oranında yapılan kesintilere karşılık 5.000,00 TL'nin, nakde çevrilen 18/10/2012 tarihli avans teminat mektubuna karşılık 20.000,00 TL'nin ve nakde çevrilen 19/10/2012 tarihli avans teminat mektubuna karşılık 5.000,00 TL'nin fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, aşamalarda...
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı, davalıların kendisini aldatmak amacıyla sözde parke işine ilişkin sözlü eser sözleşmesi akdedildiğini, davalı iş sahibi şirketin, yüklenici diğer davalıdan teminat olarak takibe dayanak senedi aldığını, senedi kefil olarak imzalaması için kendisine teklifte bulunulduğunu, işin yapılması için teklifi kabul ederek senedi kefil sıfatıyla imzaladığını, akabinde işin yüklenici davalı tarafından yapılmadığından bahisle davalı şahıs ile kendisi hakkında icra takibi yapıldığını, takibin kesinleşmesi üzerine tapuda adına kayıtlı dairesinin haczedildiğini ileri sürerek davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, davalılar öncelikle zamanaşımı ve husumet itirazında bulunmuş, akabinde davanın esastan da reddini talep etmişlerdir. Davalı iş sahibi ... İnş. San. Tic. Ltd....
Açıklanan gerekçelerle davacıların davalıya imar barışı işlemlerinden kaynaklı olarak bir borcu bulunmamaktadır. Esasen davaya konu senetlerin teminat senedi olarak alındığına dair davalının cevap dilekçesinde beyanı bulunmaktadır. Ancak, davaya konu bonoların alacaklısının dava dışı --- olduğu görülmektedir. Davaya konu bonoların alacaklısının dava dışı -----olması sebebiyle, senetlerin teminat senedi olup olmadığı, senetler dolayısıyla davacıların borçlu olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılmamıştır. Alacaklısı dava dışı bir üçüncü kişi olan senetlere ilişkin borçlu olunmadığı ve senetlerin iadesine karar verilmesi mümkün değildir. Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Yargılama giderlerinden taraflar kararın niteliği gereğince eşit şekilde sorumlu tutulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temliki üzerine başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti isteme ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temliki üzerine başlatılan icra takibinde borçlu olunmadığının tespiti isteme ilişkindir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nın 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır....
Maddesi gereği borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı davaya konu senetlerin kira ilişkisi sebebi ile teminat olarak verildiğini, müvekkilinin kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazı kiraladığını, kiralananı kullandığı süre boyunca kira bedellerini eksiksiz ödediğini, davalının haksız bir şekilde bu senedi icra takibine koyduğunu belirterek bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise taşınmazın sağlam şekilde teslim edilmediğini, davacının borçlarını zamanında ödemediğinden senedin takibe konulduğunu savunmuştur. Dava konusu senet kambiyo senedi niteliğinde olup, bononun belli bir borç ikrarını içermesi gerektiğinden bononun belli bir sebeple düzenlendiğini ve düzenlenme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini yasal delillerle ispat etme külfeti keşideci olan davacı taraftadır....