Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

6.2. maddesini sözleşmenin özüne ve ruhuna aykırı surette yorumlayarak ifa edilmeyen sözleşme bedeli için müvekkili şirketin tazminat talebi olmadığı yönündeki savunmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    Yöneticiliğinin haksız fesih nedeniyle sözleşmede yazan sözleşme bedeli kadar bir bedeli kiracıya tazminat olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder maddesi uyarınca ödenmesi gereken tazminat olan Sözleşme bedeli : 27.000 USD x 1,35 = 36.450,00 TL Kesinti yönteminin uygulandığında; kar kaybı, sözleşme ifa ile bitse idi zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden; yapması gereken bilcümle zorunlu harcama kalemleri ile sözleşme süresinden evvel feshedildiğinden , süresinden evvel fesih nedeniyle, sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarlarının toplamı indirilerek bulunur. Elde edilecek kar, ne kar olup bu yönteme uygun kar kaybı zararı hesaplanırken; davacının davalıya ödemesi gerekene kira paraları davacının yapması gereken zorunlu giderleri içinde dikkate alınır. Kesinti yöntemi uygulandığında; sözleşme ifa ile bitseydi, davacı kiracının dava dışı ......

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesi uyarınca fazla ödenen iş bedelinin iadesi, gecikme cezasının tahsili ve yoksun kalınan kar istemlerine ilişkin olup mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece hükmedilen alacağa, dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2019 NUMARASI : 2018/2456 ESAS 2019/1638 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Endülüs Park alışveriş merkezindeki 2B-02 numaralı 20m2'lik dükkanı terzi olarak kullanmak üzere davalı ile kira sözleşmesi yaptıklarını, ancak davalının inşaat halinde olan AVM kendisine teslim edilmeden dükkanı başkasına kiraya verdiğini belirterek 3 aylık depozito ve 1 aylık kira bedeli olarak ödemiş olduğu 2.000 Euro'nun iadesini ve ayrıca kira aktinin haksız feshi nedeni ile uğradığı zararların, masrafın müspet zararın ve yoksun kalınan karın hesaplanarak kendisine verilmesini belirsiz alacak olarak talep etmiştir. Davacı 29.01.2019 tarihli dilekçesi ile yoksun kalınan kar için talebini 4.500,00 TL olarak belirlemiştir....

        Asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede; İmalat bedelinden doğan bakiye iş bedeli (....) alacağı talebi yönünden: Bilirkişi heyetince yapılan hesaplama sonucunda davacının fesih tarihi itibariyle bakiye imalat bedellerinden kaynaklanan 431.844,10 Euro alacağının bulunduğu, davalı tarafından davacıya yapılan ödemeler toplamı olarak taraf ticari defter ve kayıtlarında mali inceleme sonucunda tespit edilen toplam 280.740,61 Euro mahsup edildiğinde davacının asıl dava tarihi itibariyle imalat bedelinden bakiye alacağının 431.844,10 – 280.740,61 = 151.103,49 Euro olduğu anlaşılmıştır. Haksız fesih nedeniyle yoksun kalınan kar kaynaklı zarar talebi yönünden: Yoksun kalınan kar hesabı ile ilgili ... içtihatlarına göre de; Müspet zarar olan kâr kaybı, yukarıdaki hükümlerin de sonucu olarak kâr elde edememek nedeniyle malvarlığındaki gerçek eksilme esas alınarak belirlenmelidir....

          yoksun kalınana kar tutarının ------ olarak hesaplandığı," şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir....

            Mahkemece, destekten yoksun kalma tazminatına dair istemin davacılar ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davacılar yönünden reddine, davacıların tarım makinaları ve kayısıların kaybından kaynaklı maddi tazminat istemlerinin reddine, manevi tazminat yönünden ise evvelce verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, 07/08/2012 tarihinde davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki traktör ile davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın çarpışması sonucu yaşanan kazada desteğin vefat ettiğini, kaza sırasında taşınmaktayken yere dökülerek telef olan kayısıların gelirinden mahrum kaldıklarını, kazanın davalı sürücünün kusurundan kaynaklandığını belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              olay tarihi olan 11/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiz ile birlikte davalı şirketten tahsilini, aracın kullanılamamasından ve yoksun kalınan kar bedeli olarak şimdilik 500,00 TL olmak üzere toplam 14.800,00 TL'nin olay tarihi olan 11/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah ile 73.614,34 TL talep etmiştir....

              ----işçilik ve nakliye bedeli, mahrum kalınan kar bedeli ise ------olarak hesaplandığı, dava konusu uyuşmazlığa ilişkin kök raporda yapılan diğer hususlara ilişkin değerlendirmeler ile bağlı kalındığı..." şeklinde rapor edilmiştir.Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraf arasındaki ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisidir....

                Yoksun kalınan kar yönünden ise; Dava konusu haczedilen menkullerin 26/09/2012 tarihinde muhafaza altına alındığı, bu haczedilen menkuller nedeni ile davacı tarafın bu menkulleri işletmesinde kullanmaması nedeni ile kardan yoksun kalacağının kabulü gerekeceği, ancak bu sürenin muhafaza tarihinden dava tarihine kadar olmasının mümkün olmadığı, haczedilen menkuller yerine davacı tarafın belirli süre içerisinde bunlarla eşdeğer başka makineler alabileceği, muhafaza tarihi olan 26/09/2012 tarihinden, dava tarihine kadar davacı tarafın haczedilip satılışı yapılan makineleri yerine başka makine almamasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, bilirkişilerce yoksun kalınan kar döneminin fiili muhafaza tarihi ile 20/08/2013 açık arttırma tarihine kadarki dönem içerisinde hesap edilen yoksun kalınan kar bedelinin (iki tarih arasındaki dönemde davacı tarafça yeni makine almasın için yeterli bir süre olduğunu mahkememizce de kabul edildiği nazara alındığında) yoksun kalınan kar bedeli olması...

                UYAP Entegrasyonu