WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin feshi, tapu iptâl tescil ve kira gelir kaybı nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sözleşmenin feshi halinde müsbet zarar kapsamında olan gecikme tazminatı istenemeyeceğinden maddi tazminat isteminin reddinde isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Yanlar arasında 04.05.1990...

    Sözleşmenin 3.10. maddesine göre proje sahibi (davacı taraf) işin belirtilen sürede tamamlanamayacağını veya istenilen faydayı veremeyeceğini anladığı anda sözleşmeyi derhal feshetme hakkına sahip olur. Sözleşmenin bu nedenle feshi halinde peşin ödenen para derhal proje sahibine iade edilir. Ayrıca yazılımcının sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacakları sona ereceği gibi proje sahibinin uğramış olduğu zararları yazılımcı'dan ayrıca talep edecektir ifadesi yer almaktadır. Sözleşme kapasamındaki 6 aylık sürenin 4 ayı geçmiş olmasına rağmen iş bütünü iade davalı firma davacının istediği ürünün yaklaşık 965'ini tamamlayabilmiş olduğundan, sözleşmenin 3.10. maddesi gereğince davalıya ödenen paranın tamamının davacıya iade edilmesi gerektiği" sonuç ve kanaatine varılmıştır. Uyuşmazlık; eser sözleşmesinden kaynaklı Antalya Genel İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında davacının alacaklı olup olmadığının tespitine ilişkindir. 6098 sayılı TBK'nın 470....

      Yargıtay içtihatları ve doktrinde eser sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle uğranılan ve giderilmesi talep edilen olumsuz zararların sınırlı sayıda olmadığı kabul edilmekte; sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, harçlar, posta giderleri, noter ücreti ve yapılmış bulunan imalâtın bedeli de menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir. Davacı menfi zarar kapsamında sözleşmenin feshinde kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın imalât bedelini talep edebilir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi,......

        Davacı taraf ayrıca, sözleşmenin zamanında ifa edilmemesinden kaynaklanan mahrum kalınan kar ile zararların tazminini talep etmektedir. Borçlar Kanunun 108/2. Maddesi gereğince," sözleşmenin feshini isteyen ve fesihte haklı olan" taraf menfi zarar talep edebilir. Tarafların ikinci kez noterde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemeleri nedeniyle iradelerinin dava konusu ilk adi yazılı şekilde düzenledikleri kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi yönünde birleştiği kabul edileceğinden davacının ilk adi yazılı sözleşmenin feshini isteme ve sözleşmenin hüküm ifade etmemesi konusunda tarafların anlaştıkları davacının fesihte haklı olduğu kabul edilemeyeceğinden menfi zararlarını talep etmesini gerektirecek yasal şartların bulunmaması nedeniyle davanın reddine" dair karar verilmiştir. İSTİNAF EDEN: Davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Menfi zarara, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılıklı edimin kabul edilmesi için yapılan masraflar, sözleşmenin geçerliliğine inanılacak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla ve başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zararlar ve dava masraflarının gireceği kabul edilmektedir (Yargıtay .... Hukuk Dairesi'nin 01.12.2016 gün 2016/4313 Esas, 2016/4946 Karar, 27.02.2009 gün 2008/1658 Esas, 2009/1058 Karar sayılı ilamları). Bilirkişi raporları arasında yapılan işin seviyesi ve gecikme cezası bakımından çelişkiler bulunmaktadır. Mahkememizce üç ayrı heyetten rapor alınmıştır. Bu raporlardan .......

          Menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşme hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Tandoğan, age., s. 427). Bu husus Borçlar Kanunu'nun 108. ( 6098 sayılı TBK'nın 125/son) maddesindeki düzenlemeden kaynaklanmıştır. Burada alacaklının sözleşmenin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararının tazmini söz konusudur. Menfi zarar kavramına, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla (gönderilen şeyin kaybolması gibi) uğranılan zarar, sözleşmenin geçerliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi dolayısıyla uğranılan zarar ve dava masrafları, noter masrafı, karar pulu, KİK payı, gerçekleştirilen imalat bedeli, personel gideri vb kalemler örnek olarak verilebilir. Hükmüne uyulan Yargıtay (kapatılan) 15....

            Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Davacının dava dilekçesi değerlendirildiğinde ise; talebinin eser sözleşmesi kapsamında ödenen fazla iş bedelinin iadesi olduğu, davacının İİK 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası ile ilgili bir talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır....

              Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshiyle kâr kaybı ve ödenmeyen hakediş alacağının tahsili istemine ilişkindir....

                DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı ayıp nedeniyle bedelde indirim, cezai şart ve kazanç kaybı HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi İSTİNAF EDEN : Davacı vekili Taraflar arasındaki Eser sözleşmesinden kaynaklı ayıp nedeniyle bedelde indirim, cezai şart ve kazanç kaybı davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                  Davacı, sözleşmenin haksız yere feshedildiğinden bahisle uğramış olduğu kar kaybı kaynaklı zararların giderilmesini talep etmiş, davalılar ise feshin haklı olduğu ve bu nedenle kendilerinden kaynaklı bir zarar olmadığı savunmasını yapmışlardır. Mahkememizce yukarıda açıklanan taraflar arasındaki ilişki çerçevesinde öncelikle araştırılması gereken hususun, davalı tarafından yapılan sözleşmelerin feshi işleminin haklı yere olup olmadığı konusu olduğu anlaşılmıştır. Fesih hakkının hakkın kötüye kullanılmasını teşkil etmeyecek şekilde kullanılması gerekir. Yani dürüstlük kurallarına uygun olarak kullanılmalıdır. Dürüstlük kuralına aykırı davranarak fesih hakkının açıkça kötüye kullanılması hukuken korunamaz. TMK 2/1.maddesine göre, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır....

                    UYAP Entegrasyonu