ın davalı şirket tarafından fiilen işletilmeye devam ettiğini, davalı şirketin önceki dönemlerde dahil olmak üzere 2022 yılına ait otel cirosu üzerinden hesaplanan kar payı ödemelerini yapmadığını ve temerrüde düştüğünü, ödenmesi gereken kar payının her dönem için ayrı ayrı temerrüt tarihlerinden itibaren yasaya uygun faizi ve munzam zarar bedelleri ile birlikte özleşmeye uygun olarak aylık %2,5 gecikme faiz bedelinin de tahsili gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile, davalı şirket tarafından franchise sözleşmesinden kaynaklı davacı şirkete ödenmesi gereken davalı şirketin 2022 yılına ait cirosu üzerinden hesaplanan kar payının yasaya ve sözleşmeye uygun temerrüt faiziyle beraber tahsili için şimdilik 1.000 TL ile davacı şirketin uğramış olduğu tüm zararların tazmini ve taraflar arasındaki sözleşmede öngörülen cezai şart için şimdilik 1.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Burada zarar kapsamı net ve gerçek zarar olarak düzenlenmiştir. Net ve gerçek zarar, malvarlığındaki gerçek eksilmeyi ifade eder. Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptâli, karşı dava ise; yüklenici tarafından hatalı boyanın kumaşlar nedeniyle uğranılan zararın tazmini, yükleniciye boyaması için verilen ancak iade edilmeyen kumaşların bedeli ile bu kumaşların yüklenici tarafından işleme tabi tutulmaması sebebiyle, üçüncü kişilerden alınan siparişlerin iptalinden dolayı uğranılan zararların tazmini istemlerine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 HMK, 6098 Sayılı TBK 3. Değerlendirme Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331. maddesine göre; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesi yer almaktadır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir....
aykırılık nedeniyle davacının uğradığı müspet ve menfi zararların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Dava, taraflar arasındaki ticari alım satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve maddi -menfi zararların tazminine ilişkin olarak açılan tazminat davasıdır. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK.nun 166. maddesi uyarınca "(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. (2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır" denilmektedir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin haksız feshedildiğinin, maddi zararların ve sözleşmenin haksız feshi nedeni ile mahrum kalınan karın tespiti talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK'nın 107 ve 114 ncü maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. 6100 sayılı HMK’nın 107. maddesine göre tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Yani, davacının tespit davasına konu yapılan hukuki ilişkinin hemen tespit edilmesinde hukuki yararının bulunması şarttır. Bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu, tespit davası açılabilmesi için tek başına yeterli değildir....
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; ---- tespiti, devrin ----tescil ve ilanı ile müspet zararların ve kar payının tahsili taleplerine ilişkindir. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiştir. Davalı şirket ----getirtilmiş, incelenmesinde; davalı şirket ----mahkememiz yetki sınırlı içinde kaldığı, davalı şirket yetkilisi ve tek ortağı olan --- tarihinde ---- şirketin tek ortağı ve yetkilisi --- devrettiği, şirketin hisse devrine ilişkin aynı gün ---- tarihinde başladığı şirketteki görevinin devam ettiği görülmüştür....
menfi ve müspet zararlarının bulunduğunu, bu sebeplerle de davalarının kabulü ile taraflar arasında akdedilen Uşak 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.10.2005 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının tescili veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.05.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriği ile özellikle Türk Medeni Kanununun 795. maddesi hükmü uyarınca intifa hakkının tapulu taşınmazlarda tapu kütüğüne tescili ile kurulabileceğine müspet ve menfi zararların tahsilinde kusur koşulunun aranması gerektiğine göre davacının bütün temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....