Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir. Davacı ile dava dışı ... Gaz ARASINDA 12.05.2011 tarihli Bayilik Sözleşmesi akdedildiği ve böylelikle davacının ... Bayiliğini yürütmeye başladığı ve ... Gaz tüplü LPG’ye ilişkin varlıkların bölünme suretiyle ... A.Ş.’ne devrolması ve daha sonra ... A.Ş.’nin bir kısım varlıklarının da ... A.Ş. tarafından devralınması ile bayilik sözleşmesinin tarafının davalı ...Ş. olduğu, davacı ile davalı arasındaki bayilik ilişkisinin sözleşme gereğince sözleşme süresi olan 5 yıl ile sınırlı olduğu ve süre sonunda 12.05.2016 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili tarafından, davacının tecrübesizliğinden yararlanılarak sözleşme akdedildiği ve davalı tarafından davacının zarara uğratıldığı iddiası ile menfi ve müspet zararların tahsili istemi ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

    Bu haliyle; denetime elverişsiz, kendi içinde çelişkili ve diğer raporlardaki çelişkileri gideren bir özelliği bulunmayan rapora dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Diğer taraftan; davacı tarafça "projelerin büyük çaplı olup yerinde incelenmesi" yönünde talepte bulunulduğu ve 09/10/2019 tarihli duruşma ara kararında bilirkişilere davacı projelerinin yerinde incelenmesi yönünde yetki verildiği halde, bu incelemenin de yapılmadığı anlaşılmıştır. Son olarak; davacı tarafın menfi ve müspet zarar kalemlerinin nelerden oluştuğu açıklatılarak ve bu konuda sunulan kanıtları değerlendirilerek, bilirkişi raporunda söz konusu zararların da denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekirken bunun da yapılmadığı görülmüştür. Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olup ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekmektedir....

      yerine getirilmediği gerekçesiyle sözleşmenin feshedildiği, yukarıda yer alan düzenlemeler ve hükümler dikkate alındığında davacının eksikliklerin giderilmesi için talep ettiği süre uzatıma ilişkin şartların verilen ihtarlı süreye rağmen davacı tarafından bildirilen eksikliklerin giderilmediği, davacı tarafından eksikliklerin idarenin kusurundan kaynaklandığı iddia edilmiş ise de işin tamamlandığı ve muayene kabulün yapılmasının istenildiği, 14/12/2017 tarihi öncesinde bu konuda tutulmuş herhangi bir tutanak veya başvurunun bulunmadığı dikkate alındığında bu iddiaya itibar edilmeyerek davalı idarenin 4735 Sayılı Kanunun 26. maddesine uygun olarak yapmış olduğu fesih işleminin yerinde olduğu, bu durumda davacı tarafça, davaya konu eser sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği iddiasıyla müspet zararın ve yapılan masrafların tazmini isteminin davalı idarenin fesih işleminin usul ve yasaya uygun olması ve müspet zararın sözleşmesi haksız nedenle feshedilen kişi tarafından istenebilmesi ile...

        Mahkemece tarihli bilirkişi heyeti raporundaki tespit ve hesaplamalara göre davacının davalıdan sözleşmeye dayalı kira alacağı olarak 149.550 TLdavalının edimini eksik ve ayıplı ifası nedeniyle de 56.892 TL isteyebileceği değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyeti raporundan dava konusu taşınmazdaki asansör ve kira bedelinin neye göre tespit edildiği anlaşılamamıştır. Keza söz konusu sözleşmeyle işin süresinde tamamlanamaması halinde davalı yükleniciye 2 aylık ek süre verileceği belirtildiği halde bu sürenin dikkate alınmaması yerinde olmamıştır. Öte yandan taraflar arasındaki sözleşme feshedilmeden menfi zarar isteminde bulunulamaz. Zira menfi (olumsuz) zarar, uyulacağı ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden uğranılan zarardır. Davacının dava/ıslah dilekçesindeki talebi her iki (müspet ve menfi) zarar kalemi için 150.000 /206.442 TL'dir....

        DELİLLER : 1- 29/06/2016 tarihinde imzalanan "22 duraklı, makina daireli ve tam otomatik 2 adet 640 kg kapasiteli insan asansörü ile 1.800 kg kapasiteli ve acil durum asansörü yapılması" konulu eser sözleşmesi, 6-Cevabî ve diğer ihtarnameler, 7-Taraf defter, kayıt ve belgeleri, yazışmalar 8-Bilirkişi raporu, 9-Tüm dosya münderecatı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKÎ NİTELENDİRME : Asıl davada iddia, taraflar arasında yapılan 29/06/2016 tarihinde imzalanan "22 duraklı, makina daireli ve tam otomatik 2 adet 640 kg kapasiteli insan asansörü ile 1.800 kg kapasiteli ve acil durum asansörü yapılması" konulu eser sözleşmesi kapsamında işin geç veya eksik yapımından kaynaklanan menfi ve müspet zararların ve manevi zararın tahsili istemlerine ilişkindir. Birleştirilen Ankara Asliye ...Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, ......

          -K A R A R- Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 04.06.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin imzalanmasından bu tarafa 4 yıl geçmesine rağmen davalının inşaata başlamadığını, davalının inşaatı tamamlamasının bu aşamadan sonra imkansız olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin feshine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmeye göre davacıya teslim edilecek daire karşılığında 210.000,00 TL tazminat ile 60.000,00 TL cezai şartın ve 1.000,00 TL munzam zararın dava tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirket hakkında iflas kararı verildiğini, müvekkilinin elinde olmayan nedenlerle inşaat ruhsatının henüz alınamadığı, sözleşmedeki taliki şartın henüz gerçekleşmediği, ayrıca sözleşmenin feshi halinde müspet zararın istenilemeyeceği, sadece menfi zararların talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir....

            GEREKÇE: Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle arsa maliki davacının yüklenici davalıdan menfi ve müspet zararlarının tazmini, cezai şart alacağının tahsili ile davacıya ait taşınmaz üzerine konulmuş arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin kaldırılması talebine ilişkindir. TTK'nun 5.maddesine göre; Ticaret Mahkemeleri, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir....

              Asliye Ticaret ve İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemelerince (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla) görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında akdedilen gemi bakım onarım sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan müspet ve menfi zararların tahsili istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, TTK'nın 5. kitabında yer alan ihtilafların deniz ticaretine ilişkin olup HSYK tarafından deniz ticaretine ilişkin hukuk davalarına bakmakla asliye ticaret mahkemelerinin görevlendirildiği, yargı çevresi kapsamının İstanbul ili olarak belirlendiği, görev düzenlemesi olup re'sen gözönüne alınması, davanın deniz ticaretine ilişkin olduğundan deniz ticaretinden doğan işlere bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği gerekçeleriyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 17....

                DAVA : Eser sözleşmesinden kaynaklı alacak KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023 Taraflar arasında görülen dava sonucu ilk derece mahkemesince verilen hükme yönelik, davacı vekilince süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile dava dışı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü arasında 2017/1075 kayıt numaralı ihale için 14/03/2017 tarihinde Körfez ve Yeniköy Atık Su Arıtma Tesislerinin işletilmesi için hizmet alımına ait sözleşme ve teknik şartname imzalandığını, sözleşmeye göre Yeniköy Atıksu Arıtma Tesisi Giriş yapısında bulunan manüel kaba ızgaranın revizyonu işinin yapımı için davalı şirket tarafından 27/06/2017 tarihinde teklif sunulduğunu, kaba ızgara revizyonu ve vinç montajı işlerine ilişkin imalat ve montaj işlerinin tamamının 05/10/2017 tarihinde eksiksiz olarak davalı şirket tarafından akdedilen...

                  Tüm bu nedenlerle davacının, davalı tarafından verilen süre uzatımlarına ve yapılan ihtarlara rağmen dava konusu işi süresinde tamamlayamadığı, bu nedenle davalının dava konusu sözleşmeyi haklı nedenlerle feshettiği, sözleşme davalı tarafından haklı nedenlerle feshedildiğinden davacının müspet ve menfi zarar talep edemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu