Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, düzenlenen sözleşmede menfi zarar ile birlikte müspet zarar istenebileceği yönünde açık bir hüküm bulunmadığı, davacının sadece menfi zarar talep etme hakkına sahip olduğu, müspet zarar kapsamında olan kira kaybından kaynaklı tazminat, mahrum kalınan kar ve cezai şart taleplerinin kabul edilemeyeceği, davacı arsa sahibince davalı tarafından 75.000,00 TL ödeme yapıldığının kabul edildiği, bu nedenle davalı tarafın davacı taraftan 75.000,00 TL alacaklı olduğu, mahsup talebinin yerinde olduğu, davacı tarafın menfi zarar kapsamında bulunan yıkılan 2 adet dükkan ve 2 bina enkaz bedeli olan 3.600,90 TL ile, bunlardan mahrum kalınan kira kayıp bedeli 33.120,00 TL'nin davalı tarafça ödenen 75.000,00 TL'den mahsubuna karar vermek gerektiği belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile 09.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olarak feshine, menfi zarar kapsamında tespit edilen toplam 33.120,00...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağa dayalı menfi tespite ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 04/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, araç iz dizaynının yapılması işini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi, müspet zararlar ile manevi tazminat talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı iş sahibi vekili, müvekkiline ait aracın iç dizaynının yapılması için davalıya teslim edildiğini ve bu iş için 23.288,48 TL bedel belirlendiğini, 23.250,00 TL bedelin davalıya ödendiğini, bedelin ödenmesine rağmen aracın tesliminin gerçekleşmediğini, müvekkilinin zarara uğradığını, banka taksitlerini ödeyememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını, takip sonucu aracın davalı elinde iken haczedildiğini, 23.250,00 TL menfi zarar, 1.000,00 TL yoksun kalınan gelir nedeniyle müspet zarar ve 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Davadaki istem, bu fesih ihbarına dayalı menfi ve müspet zararların tahsiline ilişkindir. Bu bakımdan, burada öncelikle Borçlar Hukukunda düzenlenen menfi ve müspet zararların ne olduğu hususu üzerinde durulması gerekecektir. Menfi zarar, akdi fesh eden alacaklının Borçlar Kanununun 108/II. maddesine dayanarak “akdin hükümsüzlüğünden doğan zararlarıdır.” Burada istenilebilecek zararlar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı şayet sözleşme yapmamış olsaydı uğramayacağı zararlardır. Kısaca menfi zarar, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamıdır. Başka bir anlatımla, karşı tarafın mal varlığına girmese dahi o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Hiç kuşkusuz, akdin icrasına inanılarak yapılan giderlerin bunları yaptığını iddia eden tarafça somut biçimde kanıtlanması gerekir. Müspet zarar ise, sözleşmenin feshinde kusursuz olan tarafın temerrüde düşen taraftan sözleşme yürürlükte kaldığı sürece isteyebileceği bir tazminat türüdür....

          doğan) alacağının ----, menfi ve müspet zararlar yönünden,---- yönünden şimdilik--------- şimdilik -------------süresinin aşılması sebebiyle ödenen şimdilik -----, fesih tarihi itibariyle davalı yüklenici tarafından henüz imal edilmemiş kısımların yeniden imalı (ikmal işleri) yönünden şimdilik ----, kar kaybı ve sair nedenlerle doğan müspet zararlarımız yönünden ise şimdilik---- olmak üzere şimdilik ----------------- ilgili alacakların muacceliyet tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalı yükleniciden tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yükleniciye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            doğan) alacağının ----, menfi ve müspet zararlar yönünden,---- yönünden şimdilik--------- şimdilik -------------süresinin aşılması sebebiyle ödenen şimdilik -----, fesih tarihi itibariyle davalı yüklenici tarafından henüz imal edilmemiş kısımların yeniden imalı (ikmal işleri) yönünden şimdilik ----, kar kaybı ve sair nedenlerle doğan müspet zararlarımız yönünden ise şimdilik---- olmak üzere şimdilik ----------------- ilgili alacakların muacceliyet tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte davalı yükleniciden tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yükleniciye yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Asliye Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, temyizen tetkiki davalı vekili tarafından duruşmalı olarak istenmiş, duruşma talebi kabul edilerek 03.12.2019 tarihinde yapılan duruşmaya davacı vekilleri Avukat ... ve Avukat Ercan Demir ile davalı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan zararların tahsili talebinden ibarettir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....

                Mahkemece davacının bu zarar talebi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de varılan eksik inceleme ve değerlendirmeye dayanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır....

                başvurulmadığı ve taraflar arasında davacının bu talepleri yönünden görüşme yapılmadığı, dolayısıyla dava konusu revizyon bedeli ve sözleşmenin haksız fesihi nedeniyle menfi ve müspet zarar talebi yönünden arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği" gerekçesi ile, davacının revizyon proje bedelleri ile sözleşmenin haksız feshinden doğan menfi ve müspet zarar taleplerine ilişkin davanın HMK. 114/2. maddesi yollaması ile TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının bakiye iş bedeli istemine ilişkin davanın kabulüne, 126.260,00 TL'nin 17/06/2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davası olup, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu