Davalı yüklenici vekili eksik veya ayıplı ifanın söz konusu olmadığını, binanın onaylı projesine uygun yapılıp, kararlaştırılan dairenin davacıya 29.1.2016 tarihinde teslim edildiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece binanın projesine uygun olarak yapılıp teslim edildiği, davacının dairesini teslim alıp, kiraya vererek tasarruf ettiği, eksik ve ayıplı iş bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın reddine karar verilmişttir. Uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında eksik iş; yapılıp teslim edilen eserde yapılması kararlaştırılan bazı iş ve işlemlerin yapılmamış ya da; olması gereken bazı işlerin yapılmamış olması şeklinde tanımlanmaktadır. Yasa'da özel hüküm bulunmamakla birlikte eser sözleşmelerinde işin eksik ifası, sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilmekte ve TBK'nın 112. maddesi (BK 96) gereğince, borcun ifa edilmemesinin sonucu zararın istenebileceği kabul edilmektedir....
Taraflar arasında 22.07.2009 tarihli iki ayrı “sipariş sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile bir eser ilişkisinin kurulduğu tartışmalı değildir. Çekişme, eserde eksik veya ayıplı işler olup olmadığı ve bunların bedellerinin ne olacağı noktasındadır. Bir tanımlama yapmak gerekirse eserdeki ayıp, sözleşme ve dürüstlük kurallarına göre olması gereken vasıfların meydana getirilen eserde bulunmamasıdır. Ayıbın bir ayrımı da, açık-gizli ayıp olarak yapılmaktadır. Eserdeki açık ayıpların Borçlar Kanununun 359. maddesi gereğince imar olunan şeyin teslim edildikten sonra iş sahibi tarafından işlerin mutat cereyanına göre imkan bulunur bulunmaz yükleniciye bildirilmesi gerekir. Gizli ayıplar ise, yapılan şeyin kullanımı sırasında ve zaman içinde ortaya çıkacağından Borçlar kanununun 562. maddesi uyarınca öğrenilir öğrenilmez yükleniciye ihbar edilmesi gerekir. Aksi takdirde yüklenici gerek açık gerekse gizli ayıplı işlerin mesuliyetinden kurtulur. Eksik iş ise, ayıplı işten farklıdır....
İşsahibi davalı, yüklenicinin işi eksik yaptığı ve eksikliğin kendisinin giderdiğine dair yasal delillerle kanıtlayacak bir belge olmadığı, eksik işleri yaptırdığına dair faturalarda ise yapılan işlerin niteliği ve niceliği de yoktur. Tanık beyanı ile eksik ve ayıplı iş olduğunu iddia etmiştir. Sonuç olarak, geçici kabulünün yapılmadığı, eksik ve ayıplı imalat yapıldığına dair bir belge olmadığı tespit edilmiştir....
Buna göre taraflar arasındaki sözleşmede teslim tarihi 30/10/2018 olarak kararlaştırıldığından ve dava tarihine kadar yanın teslim edilmediğinden bu dönem içerisinde oluşan 13.241,13 TL kira tazminatından davalı sorumlu olacaktır. Mahkememizce alınan ve itirazların değerlendirildiği ek rapor ile; sözleşme kapsamındaki işlerin 0,94835436 oranındaki işlerin tamamlandığı, 0,05164564 oranındaki işlerin eksik ve ayıplı olduğu, eksik ve ayıplı işlerin bedelinin 20.658,25 TL olduğu belirlenmiştir. Buna göre söz konusu bu bedelden de davalı sorumlu olacaktır. Bundan ayrı olarak sözleşmede resmi işlemlerin yani iskan ruhsatının davalı tarafından alınması gerektiğinin taahhüt edilmiş, iskan ruhsatı masrafları rapor ile 965,33 TL olarak belirlendiğinden bu bedelden de davalı sorumlu olacaktır....
Bu durumda mahkemece öncelikle davalı yüklenicinin yapı kullanma izin belgesi alma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediği, getirmemiş ise yapı kullanma izin belgesi masrafları tespit edildikten sonra hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek raporun düzenleneceği tarih itibariyle davacıların nama ifaya izin isteyebileceği, eksik ve kusurlu işlerin nelerden ibaret olduğu, eksik ve kusurlu işlerin bedeli belirlenirken arsa sahibine bırakılan bağımsız bölümlerdeki eksik ve ayıplı işler ile ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işlerden davacıların arsa payları toplamına isabet eden kısmın dava tarihinden itibaren hesaplanacak giderim bedeli ile yapı kullanma izin belgesi alım bedeli, kira bedeli ile proje değişikliği nedeniyle yüklenicinin oluşan kazancından dolayı davacı arsa sahiplerinin talep edebileceği alacak hesaplattırılmalı, nama ifa suretiyle davacı arsa sahipleri tarafından yapılmasına izin verilen eksik ve ayıplı işlerin nelerden ibaret olduğu ve giderim bedelleri kararda...
Mahkememizce aynı bilirkişi heyetinden rapora esas alınan 18/07/2014 tarihli sözleşme ile 10/10/2014 tarihli ek yapım sözleşmesi arasında yapılacak işler bakımından farklılık bulunup bulunmadığı, 2 sözleşme yönünden değerlendirme yapılarak eksik işler ve ayıplı işlerin tespiti, ayıplı imalatların açık veya gizli ayıplı olup olmadığı, ayıplı işlerin makul onarım süresine göre giderim bedelinin hesaplanması yönünden resen rapor istenmiş, 06/02/2018 havale tarihli 2. ek raporda 18/07/2014 tarihli sözleşme ile 10/10/2014 tarihli sözleşme arasında yapılacak iş kalemlerinin artırıldığı ve birim fiyatlarda değişikliğe gidildiği, ayıpların giderim bedeli olarak asıl ve ek raporlarını aynen yineledikleri, ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiştir. 2....
Düzenlenen bilirkişi heyeti kök raporuna göre davacı tarafça işlerin eksiksiz yapıldığı ancak ayıplı ifa olduğu ve ayıplı ifanın tamamlanan işlerin %15'ine denk geldiği tespit edilmiştir....
Ayrıca, ayıpların giderim bedelinin mahalli piyasa rayicine göre, mahalli piyasa fiyatlarına KDV ve yüklenici karı dahil olduğundan piyasa rayicine göre belirlenecek miktara KDV ve yüklenici karı eklenmeksizin ayıp giderim bedeli belirlenmelidir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi , 2018/2563 Esas, 2018/4079 Karar) Eser sözleşmesinin eksik veya ayıplı ifa edilip edilmediği, eksik iş ve ayıplardan dolayı talep haklarının ne olduğu ve hangi koşullarla istenebileceği yönünden, sözü edilen eksik ve kusurların eksik iş, açık ayıp ve gizli ayıp olup olmadığının saptanması gerekir. (Yargıtay (kapatılan) 15....
Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2022/1200 Esas KARAR NO : 2023/345 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/02/2022 KARAR TARİHİ: 16/03/2023 K. YAZIM TARİHİ: 20/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı yan arasında iki adet eser sözleşmesi imzalandığını, davalı yanın yapmış olduğu işlerin bir kısmının eksik ve ayıplı olduğunu, konu ile alakalı müvekkili şirket tarafından davalı yandan defalarca eksik ve ayıplı işlerin tamamlanması talep edildiğini, davalı yan tarafından herhangi bir dönüş olmadığı gibi Kahramankazan ......
Davalı ise, davacı ile KDV hariç sözleşme imzaladıklarını, tüm işleri tamamladıklarını, davacının memnun kalması üzerine bu kez bahçede ve konutta kimi tadilat yapım işini de üstlendiklerini, ek işler içinde 32.700,00 TL bedelle anlaştıklarını, davacıdan tahsilatın 61.000,00 TL olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan bakiye iş bedeli ile ilave iş bedellerini ödemediğini, bu nedenle takip başlattıklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın eser sözleşmesinden kaynaklanıp, taraflar arasında kararlaştırılan sözleşmeye dayalı 73.500,00 TL iş bedeli ve ilave işler bedeli olan 32.700,00 TL'nin toplamından davacı tarafından yapılan 61.000,00 TL ödeme ve 1.200,00 TL eksik ve ayıplı iş bedelinin mahsubundan bakiye 44.000,00 TL borçlu olunduğu, bakiye 20.316,00 TL borçlu olunmadığının tespitine karar verilmiştir. Karar taraf vekillerince temyiz olunmuştur....