in imzası bulunan hakedişlere dayanarak ödemeler yapıldığı, bu kişinin yetkisiz olduğunu ileri sürmenin temelsiz olduğu, ödemeler TL cinsinden yapılmış iken eksik ve ayıplı iş bedellerinin USD olarak talep edilmesinin doğru olmadığı, zararın ayıbın giderileceği tarihteki piyasa fiyatına göre TL cinsinden hesaplanması gerektiği nedenleriyle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İnceleme, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 355. madde uyarınca istinaf nedenleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Uygulamada ve Yargıtay içtihatlarında eksik iş, eser sözleşmelerinde yapılıp teslim edilen eserde yapılması kararlaştırılan bazı iş ve işlemlerin yapılmamış ya da olması gereken işlerin yapılmamış olması şeklinde tanımlanmaktadır. Özel hüküm bulunmamakla birlikte Yargıtay içtihat ve uygulamalarında eser sözleşmelerinde işin eksik ifası sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilmekte ve TBK 112. maddesi ( BK 96 ) gereğince borcun ifa edilmemesinin sonucu zararın istenebileceği kabul edilmektedir. Burada istenebilecek zarar da eksik işlerin giderim bedeli olup, olumlu zarar kapsamındadır. Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda eksik işlerin varlığı ve kim tarafından giderildiği konusunda yüklenici ve iş sahibinin birbiriyle çelişen beyanlarda bulunmaları halinde ispat yükünün kimde olduğu hususu tartışılması gereken hususlardandır....
İşlerinin malzeme ve işçilik olarak yapılması hususunda eser sözleşmesi akdedildiği, davalı tarafça sözleşme konusu edimlerini yerine getirilmeyip ayıplı ve eksik hizmet vermesi ve temerrüde düşülmesi nedeni ile sözleşmenin davacı tarafça haklı olarak feshedildiği iddiası ile davacı tarafın cezai şart ve eksik ve ayıplı ifa nedeni ile uğradığı maddi zarar alacağı olup olmadığı noktasında toplandığı görüldü. Tüm dosya kapsamına göre; davalı sözleşme konusu olan ... etabına ilişkin işleri süresinde bitiremediği, ... etaba ilişkin işlerin ise yapımına dahi başlamadığından, sözleşmenin 18 ve 25. Maddelerine istinaden, davalının borca aykırı davranışı nedeniyle davacı tarafın sözleşmeyi haklı olarak ve de ileriye etkili olarak feshetmiş ve davalı tarafından yapımına hiç başlanmamış olan ... etaba ait işleri başka bir yükleniciye yaptırmak zorunda kalmıştır....
Şti.’ne gönderdiği 02.08.2019 tarihli ve .... yevmiye numaralı ihtarname ile işi süresinde teslim edemediği için inşaat sözleşmesini feshetmiştir. Bilirkişiler tarafından 29.07.2019 tarihli tespit raporunda nikah salonlarında yapıldığı tespit edilen temel betonlarının ve camide eksik bırakılan işlerin bedellerinin o tarihte hazırlanan yapılmış işlerin toplam bedeli içine katılmadığı görülmüş olup, yeniden yapılan ve aşağıda tablo halinde gösterilen hesaplama sonucunda yüklenici tarafından tamamlanan işlerin oranı %59,89 ve toplam bedeli 1.108.739 TL, eksik işlerin oranı %40,11 ve toplam bedeli 742.561 TL olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak; yüklenici tarafından eksik bırakılan ve ayıplı yapılan işlerin sözleşme fiyatları ile toplam bedeli 742.561 TL +92.300 TL=834.861 TL olarak hesaplanmıştır. Taraflar arasında akdedilen 19.03.2018 tarihli "İnşaat Taahhüt Sözleşmesi"yle davacının ....., ........
İNCELEME VE GEREKÇE; Asıl dava; davacının iş veren davalının taşeron sıfatıyla taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği eksik ve ayıplı imalattan kaynaklı tazminat ile nesafet farkından kaynaklı alacak ve geç ve gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklı tazminat talepleridir....
Dava, arsa payı inşaat sözleşmesi uyarınca eksik ve kusurlu iş bedelinin tespiti ile yükleniciden tahsili, yüklenici tarafından eksik ve kusurlu işlerin giderilmemesi halinde nama ifaya izin verilmesi istemine ilişkindir. 1-6502 Sayılı Kanun'un 3. maddesinin gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak Kanun’un sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri 818 Sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun 355 vd., 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir....
Arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi, eser sözleşmesi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinden oluşan karma bir akit olup eksik işler ve ayıplı imalâtların giderim bedeli, gecikme tazminatı ve cezai şart alacaklarında zamanaşımı süresi genel kural olarak sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu 126/4 ve 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 147/6. maddesi gereğince 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Gerek eksik ve kusurlu işlerin giderim bedeli gerekse gecikme tazminatı ve cezai şart alacakları teslim ile istenebilir hale geleceğinden zamanaşımı süresi teslim tarihinde başlayacaktır. Eser sözleşmesi feshedilmediği sürece arsa sahibi, gecikme tazminatını alarak ifayı bekleyebileceğinden eser teslim edilmediği ve sözleşme ifa ile sonuçlanmadığı sürece teslimi gereken tarih geçmesine rağmen zamanaşımı süresi işlemeye başlamayacaktır....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalıdan konut satın alan davacıların eksik ve ayıplı imalâtların bedellerinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, müvekkili ...'ın 327 ada 160 parselde kayıtlı 8 nolu bağımsız bölümü ve diğer müvekkili ...'nin aynı yer 9 nolu bağımsız bölümü davalıdan satın aldıklarını, tüm dairelerin tamamen bitirilmiş olmasına rağmen, müvekkillerine ait dairelerde ve ortak kullanım alanlarında eksik ve ayıplı işlerin bulunduğunu, sözlü uyarılara rağmen tamamlanmadığını, ayıplı ve eksik işler için hesaplanan bedelin her bir müvekkili için 18.967,00 TL olduğunu iddia ederek, toplam 37.934,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili, iş sahibi tarafından açılan karşı dava ise sözleşmenin eksik ve ayıplı ifası nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkin olup; mahkemece ıslahla arttırılan kısım da dikkate alınarak asıl davanın kabulüne, karşı davanın ise reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı yüklenicinin tüm, davalı-karşı davacı iş sahibinin ise karşı dava yönünden tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ......
San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı-karşı davacı ... arasındaki davadan dolayı Bodrum 3. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 20.04.2016 gün ve 2011/472 E.-2016/272 K. sayılı hükmü bozan Dairemizin 21.02.2019 gün ve 2018/5730 E.-2019/726 K. sayılı ilamı aleyhinde taraf vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava tapu iptâli ve tescil, cezaî şart ve kira tazminatının tahsili, karşı dava eksik ve ayıplı işlerin giderim bedeli, gecikme tazminatı ve cezaî şart alacaklarının tahsili istemlerine ilişkindir....