Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 20.11.2018 gün ve 2018/337-1080 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemi, karşı dava ise eser sözleşmesinden kaynaklanan gecikme tazminatı ve eksik imalât bedeli istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonucunda bozmaya uyularak asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Mahkemece verilen kararı, asıl dava ile birlikte karşı dava yönünden de temyiz eden asıl davalı-karşı davacıdan sadece asıl davaya ilişkin olarak 176,60 TL temyiz yoluna başvuru harcı ve 450,00 TL nispi temyiz karar harcı alınmış; karşı davada verilen kararın temyizi için yatırılması gereken 176,60 TL temyiz yoluna başvurma harcı ile 35,90 TL maktu temyiz karar harcı olmak üzere toplam 212,50 TL harç alınmamıştır....
Mahkemece hükme esas raporu veren bilirkişiden alınacak ek raporla, sözleşme dışı fazla imalâtın neler olduğu, yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre bedeli, bunun iş süresine etkisi ve dava tarihine kadar gerçekleşen gecikme süresi ve ceza miktarı hesaplattırılıp, fazla iş yapıldığı savunması mahsup itirazı niteliğinde olduğundan bulunacak gecikme cezasından düşülmesi ve bunun sonucu bulunacak miktarın yarısı davacının gecikme tazminatı alacağı olduğundan tahsiline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile davanın yazılı biçimde kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenlerle davalı ...’in diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, 550,00 YTL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı ......
Noterliği ----- Yevmiye Nolu taleplerimizi içerir ihtarname gönderildiğini ve söz konusu ihtarnamenin 26/01/2024 tarihinde davalı taraf ulaştığını ancak taraflarına cevap dahi verilmediğini tüm bu nedenlerle sözleşmeden kaynaklanan cezai şart maddesinde belirtilen gecikme dolayısıyla ödenecek olan rayiç kira bedellerinin, yoksun kalınan kar ve gecikme tazminatının işlemiş faiziyle beraber davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda uyuşmazlık; eser sözleşmesi niteliğinde bulunan kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi kaynaklanmaktadır. Kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi 6102 Sayılı TTK'nun 4. maddesinde 6098 Sayılı TBK'na atıfta bulunulmak suretiyle sayılan sözleşmelerden olmadığından, dava mutlak ticari dava niteliği taşımamaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/553 Esas KARAR NO : 2022/72 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/08/2021 KARAR TARİHİ : 28/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı şirket arasında yapılan işlerden kaynaklı sözleşmeler ve iş ilişkisinin bulunduğunu, davacının sözleşme kapsamında --- üstlendiğini, davacı şirketin edimlerini tam ve zamanında yerine getirdiğini, bu nedenle sözleşme uyarınca kesilen geçici ve kesin teminat kesintilerinin ödenmesi gerektiğini ancak ödemelerin sebepsiz olarak yapılmadığını, ödemelerde yaşanan gecikme nedeniyle faiz alacağının bulunduğunu, davacı firmanın ---------- temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, gecikme faizi alacağının şimdilik 1.000 TL’sinin davalıdan...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/754 Esas KARAR NO:2022/647 DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:29/09/2022 KARAR TARİHİ:10/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE:Davacı vekili, taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğunu, davalının --- yapımını üstlenen --- yüklenici olduğunu, davalı ile yapılan anlaşma ile de müvekkilinin bu işin hafriyat kısmını üstlendiğini ve davacının alt yüklenici olduğunu,Müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, --- bedelli teminat mektubunun müvekkiline iadesi gerekirken davalı tarafından mektubun iade edilmediğini, tam tersine bozdurulduğunu belirterek, davalı tarafından kullanılan ---teminat mektubundan kaynaklı alacağın davalıya çekilen ihtar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini;Ayrıca taraflar arasında mahkememizde görülen --- Esas sayılı dosya ile bu dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini...
Davacı satış protokolüne dayanarak gecikme tazminatı ve eksik iş bedeli istemiş ise de, arsa sahipleriyle arasındaki akdî ilişki gayrimenkul satışına ilişkin olup 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın satış hükümlerinin uygulanması gerekir. Davalı arsa sahipleri ile kooperatifler arasındaki ilişki ise anılan Yasa’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesidir. Davacının dayandığı daire satışı konusundaki protokolde, arsa sahiplerinin eser sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklarını davacıya temlik ettikleri belirtilmediği gibi, aksine gününde teslimin gerçekleşmemesi halinde kooperatiften arsa sahiplerinin alacakları tazminatları makul sürede davacı satın alana ödemeyi taahhüt ettikleri anlaşılmaktadır. Nitekim 05.12.2011 tarihli protokolde de gecikme tazminatına karşılık arsa sahiplerine kooperatifçe 40.000,00 TL tazminat ödenmesi kabul edilmiştir....
Bu durumda, mahkemece davalı tarafça geminin satış ve sicilden terkininden sonraki dönem için gecikme tazminatı istenmesi mümkün olmayacağından, gecikme süresi 07.07.2006'dan 21.08.2006 satış tarihine kadar 41 gün karşılığı mahsup edebileceği ceza 41 X 2.500,00 = 112.500 $ olup, davacının bakiye 115.402 $ alacağından sözleşmenin 16.2 maddesine göre hesaplanan 112.500 $ gecikme cezası mahsup edildikten sonra kalan 2.902 $ üzerinden davanın kısmen kabülüne karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak davanın tümden reddi doğru olmamıştır. Mahkeme kararının bu sebeplerle bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, karar düzeltme talebinin kabulü uygun bulunmuştur....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen davalar teslimde gecikme nedeniyle ceza-i şart ve gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işler bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne birleşen karşı davalardaki ceza-i şart , gecikme tazminatı ile eksik ve kusurlu işlerle ilgili taleplerin reddine dair verilen karar davalı birleşen karşı davacı kooperatif vekilince temyiz edilmiştir....
ve fazla yapılan bağımsız bölümden payına düşen 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiş, 14.12.2010 günlü ıslah dilekçesiyle istemini artırarak, gecikme tazminatı nedeniyle istemini 13.906,00 TL'ye, kendisine isabet eden dairelerin küçük yapılmasından dolayı alacağını 18.000,00 TL'ye çıkarmış, mahkemece; gecikme tazminatı ve davacıya isabet eden dairelerin küçük yapılması nedeniyle oluşan zarar yönünden istemin ıslah talebi de dikkate alınarak kabulü ile 31.906,90 TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla yapılan bağımsız bölüme ilişkin tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir....
Hangün vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik işler ve gecikme tazminatı (kira kaybı) alacaklarının tahsili istemlerine ilişkindir. Arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında akdedilen 28.02.1996 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca işin teslimi gereken tarih 13.11.2000’dir. Davalı yüklenici bu tarih itibariyle ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla bu tarih ile inşaatın iskânı alınmış olarak fiilen teslim edildiği tarihe kadar olan süre için kira kaybına hükmolunması gerekir; kural budur. Somut olayda bilirkişi tarafından bu kurala aykırı olarak iskân alındığı 24.12.2002 tarihinden –davalının tesliminin bulunmaması nedeniyle- dava tarihine kadar olan süre için, dava tarihinden sonra taşınmazı tapuda devralan müdahil lehine yanlış biçimde kira alacağına hükmolunmuştur....