DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, davacıya ait eser niteliğinde olduğu iddia edilen fotoğrafın izinsiz olarak kullanılması nedeniyle FSEK'in 68. maddesi kapsamında maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, davacıya ait eser niteliğinde olduğu iddia edilen fotoğrafın izinsiz olarak kullanılması nedeniyle FSEK'in 68. maddesi kapsamında maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık anlatımı dışında somut delil sunulmadığından bahsedildiğini, oysa ki dosyada fotoğraflar ve video kayıtları bulunduğunu, en önemlisi de Mesam kayıt evrakında davalının imzasının ve mührünün bulunduğunu, bu belgelerin görmezden gelindiğini ve somut delil olarak kabul edilmediğini, fotoğraf ve video kayıtlarının ne bilirkişi ne de mahkeme tarafından kontrol dahi edilmediğini, davalı tanıklarının beyanlarının hükme esas alındığını, oysa ki davacı tanığı Ahmet Kürşat Tezel’in davalıya karşı açılmış davası ve husumeti bulunmadığını, hizmet tespiti davasının açılmamış olmasının davacının çalışmasını ve alacak hakkını ortadan kaldırmadığını beyanla mahkeme kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi; "Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir." şeklinde hüküm altına alınmış olup, anlaşıldığı üzere manevi tazminat taleplerinde kişilik hakkının zedelenmiş olması şartı arandığı, fakat olayda müvekkilinin yalnızca üstlendiği ve kendisinden talep edilen, ödenen bedelin karşılığı olan edimi yerine getirdiğini ,manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir. HMK.nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, ayıplı hizmet sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir....
video kasetlerden kopyalandığının tespiti ile haksız tecavüzün men’ini talep ve dava etmiştir....
VİDEONUN ESER NİTELİĞİNDE BULUNUP BULUNMADIĞININ İNCELENMESİ: FSEK'in 1/B maddesinde öngörülen tanım dikkate alındığında bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için iki unsuru haiz olması gerekir. Bunlardan ilki, fikir ve sanat ürününün sahibinin hususiyetini taşıması”, ikincisi ise “ kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması” dır. FSEK'te eser formatları olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır....
Davalıya ait kitap ve davacının sunduğu, fotoğraf ve afiş incelenerek, davacıya ait fotoğrafın FSEK kapsamında eser niteliğinde olup olmadığı, mali ve manevi haklarının davacıya ait olup olmadığı, davalının bu fotoğrafı kitapta kullanmak suretiyle davacının FSEK ten haklarının mali ve manevi haklarına tecavüz edip etmediği, dava konusu ------------- basıldığı tarihten dava tarihine olan döneme ilişkin davalı ---- ait ticari kayıt ve belgeler ile stok kayıtları incelenerek halen davalının elinde satışı yapılmamış kitap bulunup bulunmadığı, satışı yapılan kitap sayısına göre fotoğrafın telif ücretinin ne kadar olduğuna dair FSEK uzmanı, fotoğraf sanatçısı ve muhasip oluşan heyet raporunda, dava konusu fotoğrafın kişinin şahsi görüntüsünü içeren portre fotoğraf olduğu, eser niteliğine haiz fotoğraflardan olmadığı, dava konusu uyuşmazlığa konu davacıya ait fotoğrafın kullanım şeklinin FSEK 86/2 maddesinde sayılan amaçlar doğrultusunda olmadığı , davalının kullanımı nedeniyle davacının...
seçimlerinde proje tanıtım kitapçığında kullanması, kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülen fiillerin niteliği, zarar gören davacı üzerindeki etkileri ve davacının duyduğu üzüntünün derecesi, manevi tazminatın bu üzüntüyü kısmen de olsa hafifletme amacını taşıması, mal varlığı zararının karşılanması amacını taşımaması gerektiği dikkate alınarak, istenen manevi tazminat miktarı fahiş kabul edilmiş, davacı için 2.000,00 TL manevi tazminat takdir edilerek, 01/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
Her ne kadar davacıların her biri için 10.000,00'er-TL manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de; 22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu' nun 4.maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, olayın vehametini, davalıların kusurunu, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.12.2013 tarih ve 2013/49 Esas, 2013/655 Karar sayılı dosyası incelendiğinde, 16.11.2012 tarihinde eser sahibi... tarafından dava dışı bir şirket aleyhine aynı fotoğrafların izinsiz kullanıldığı iddiası ile 5846 sayılı Kanun'a dayalı maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen kararın 02.06.2014 tarihli ilamla Yargıtayca onanarak kesinleştiği, buna göre eser sahibinin ve aktif dava sıfatının 2012, 2013 ve 2014 yıllarında ve davanın açıldığı tarihte... olduğu, davacı tarafından sunulan 05.06.2010 tarihli sözleşmenin yargılama sırasında ve sonradan düzenlendiği, gerçeği yansıtmadığı, 05.06.2010 tarihinden sonra mali hakların hem...'...