WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/11/2020 NUMARASI : 2015/85 E-2020/719 K DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVANIN KONUSU : Müspet ve Menfi Zararların Tespiti/ Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 06/04/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 06/04/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan müspet ve menfi zararların tespiti ve alacak istemlerine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan müspet ve menfi zararların tazmini ve istirdat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

      Hukuk Dairesi'nce yüklenicinin fesihte kusursuz olduğu kabul edildiğine göre irade sakatlığı sebebi ile geçersiz olduğu da kanıtlanamadığından davalı arsa sahiplerinin noterde düzenlenen sözleşmede belirtilen 100.000,00'er TL cezai şarttan sorumlu tutulmaları, davacı tarafça emlakçıya ödenen bedelin de menfi zarar kapsamında tahsili talep edilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmede emlakçı yer almayıp emlakçının katılım ve aracılığı ile sözleşmenin düzenlendiği ispat edilemediğinden aracı komisyon bedelinin talep edilmesi mümkün değildir. Bu halde ... Bölge Adliye Mahkemesi 5....

        Mahkemece; taşınmazın baştan itibaren ayıplı olması nedeniyle 1.000 TL peşin ödenen kira ve 1.000 TL depozito ve tespit ve ihtar masrafları yönünden davanın kısmen kabulüne ancak, davacının taşınmazın işyeri olarak kullanılıp kullanılmayacağını araştırmadığı gerekçesi ile yapılan faydalı masraflar yönünden %50 sinin kabulü ile, davalının ......

          Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup alınan bilirkişi raporu ve ek rapolarınında dosya kapsamına uygun olduğu söylenemez. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde öngörülen "eser sözleşmesi" ilişkisi kurulmuş olup, yüklenicinin edimi eseri iş sahibinin amacına uygun fen ve tekniğine uygun olarak teslim etmek, iş sahibinin edimi ise iş bedelini ödemektir. İş sahibinin seçimlik hakkını düzenleyen 6098 sayılı TBK'nın 475/1. maddesinde eser kabule icbar edilemeyecek şekilde ayıplı olur ise sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, 2. fıkrada ise eseri alıkoyup ayıp oranında bedelde indirim isteme hakkı mevcut olup, son fıkrasında aşırı zarar doğuracaksa iş sahibinin sözleşmeden dönme hakkını kullanamayacağına dair düzenlemeler mevcuttur. Mahkemece bu madde ve anılan fıkraları uyarınca değerlendirme yapılmamıştır. Bu haliyle alınan rapor ve ek raporlar hükme esas alınamaz....

            Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinin davalı tarafça haksız olarak feshedildiği iddiasına dayalı menfi- müspet zarar ve bakiye iş bedelinin tahsil istemine ilişkindir....

              Kat 20 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptaline, adına tapuya kayıt ve tesciline, 25.000,00 TL rayiç kira bedeli ile eksik imalattan kaynaklı müspet zararın ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, tapu iptali tescil talebinin kabul olmaması halinde ödenen 199.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile rayiç kira bedeli ve uğranılan müspet zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ......

                Davacı sözleşmeden döndüğünden ve dönme halinde kusur durumuna bakılmaksızın bedel iadesi talep edilebileceğinden sözleşmede aksi yönde hüküm bulunsa da yasanın alıcıya tanıdığı bu hakkın ortadan kalkmayacağı değerlendirilerek mobilya için ödenen 15.500,00-TL satış bedelinin davacının ıslah dilekçesi de dikkate alınarak davacıya iadesine karar verilmiş öncesinde temerrüt olmadığından faiz dava tarihinden itibaren başlatılmış, dava ve ıslah dilekçesinde avans faiz talebi olmadığından faiz türü olarak yasal faize hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Neden ve kanıtları yukarıda açıklandığı üzere, 1-Davacının sözleşme sebebiyle müspet zarar ve apartman kapı zararlarına ilişkin maddi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, 2-Davacının bedel iadesi talebinin kabulü ile 15.500,00-TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Alınması gerekli 1.058,80.-TL harçtan peşin alınan 80,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 978,10....

                  "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinin feshi nedeniyle peşin ödenen iş bedelinin tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itiraz üzerine ...nun 67.maddesi uyarınca itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davalı yüklenici temerrüde düşürülüp sözleşme feshedilmediğinden davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu