Şubesi’nin ... numaralı verilen çekin ...’a ciro edildiğini, 30/10/2017 günlü sözleşme tek taraflı olarak feshedildiğinden, taşeronluk sözleşmesinin de konusuz kaldığını, davalının kötüniyetli olarak Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nün ...sayılı takibini başlatıldığını belirterek; ... ... .. Şubesi’nin ... numaralı 17.000,000 TL bedelli çeki nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin iptalini ve %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı takdirini talep etmiştir. Davalı çek hamili ve takip alacaklısı vekili, müvekkilinin ...’a sattığı ürünün bedeli olarak dava konusu çeki aldığını, icraya koyduğu çek bedelinin tarafına ödendiğini, taşeronluk sözleşmesinin tarafı olmadığını belirterek; davanın reddini ve İİK’nın 72.maddesi gereğince müvekkili lehine tazminat takdirini savunmuştur....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Mahkemece Dairemiz kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda; davanın, sözleşmenin feshinden kaynaklanan tazminat ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden doğduğu, eser sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olduğu, burada biri diğerinin karşılığı olan borçlar olduğu, başka bir deyişle tarafların birbirlerine karşı hem alacaklı ve hem de borçlu oldukları, kendi borcunu ifa eden veya ifaya hazır olduğunu bildiren tarafın alacaklı, edimini yerine getirmeyen tarafın ise borçlu olduğu, sözleşme hukukunda temel koşulun sözleşmenin kurulmasından sonra tarafların sözleşmeden doğan yükümlülüklerini, kararlaştırılan şekilde ve zamanında yerine getirmek zorunda olmaları olduğu, sözleşme kurulduktan sonra, şartlarda değişiklik ortaya çıksa bile, tarafların sözleşme gereğini aynen yerine getirmek zorunda oldukları, temel kural bu olup, bu kurala ahde vefa ilkesi denildiği, eser sözleşmesinin iki tarafa borç yükleyen...
Dosya kapsamı ve özellikle davacı yan ile davalı temsilcisi arasında akdedilen 17.6.2015 tarihli adi yazılı sözleşmede, mezkur çekin teminat çeki olarak davalı temsilcisine verildiği kesin ve uyuşmazlık dışıdır. Nitekim mahkemece de durum böyle kabul edilmiştir. Bu durumda çekin neyin teminatı olduğunun ve bu vasfının ne zaman sona ereceğinin belirlenmesi gerekir. Mezkur 17.6.2015 tarihli sözleşmede, çekin taraflar arasında taşınmaz satımının gerçekleşmemesi halinde davacı yana iadesi gerektiği açıkça belirtilmekte olup çekin teminat vasfının taşınmaz satımının gerçekleşmemesine değil gerçekleşmesi halinde sona ereceği ve tahsil edilebilir hale geleceği, bağlanma parası olarak davacı yana ödenen tutarın taşınmazın bedelinden düşülmesinin teminatı olarak düzenlendiği belirgindir. Taraflar arasında taşınmaz satımının gerçekleşmediği uyuşmazlık konusu olmayıp mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda dava ve davadan sonra icra takibine konu edilen çekin davacı yana iadesi gerekmektedir....
MAHKEMESİ Dava; kira sözleşmesinin feshi, alacak ve sözleşme uyarınca verilen teminat mektubunun iadesi talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi ... ....... Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere ... ....... Dairesine gönderilmesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Para karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi tek taraflı irade beyanıyla sonlandırılabilir, bu durumda fesih irade beyanı karşı tarafa ulaştığı tarih itibariyle sonuçlarını doğurur. Eser sözleşmesinin geriye etkili şekilde feshedilmesi (sözleşmeden dönme) halinde sözleşme hiç yapılmamış gibi başa dönülür. Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını geri vermekle yükümlüdürler. (TBK'nın 77 ve 125/Ⅲ) Ayrıca eser sözleşmesinde yüklenici işin teslimi ile bedele hak kazandığından, bundan önce yükleniciye yapılan ödemeler veya kat karşılığı eser sözleşmesinde olduğu gibi devri yapılan paylar avans niteliğindedir. Sözleşmenin geriye etkili olacak şekilde feshedilmesi başka bir anlatımla sözleşmeden dönülmesi halinde kural olarak ve öncelikle bu avansların yine kural olarak aynen iade edilmesi gerekir. Bunun için sözleşmenin feshinde kimin haksız olduğunun bir önemi yoktur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Dosya temyiz incelemesi için öncelikle Dairemize gelmiş, Dairemizin 4.7.2006 tarihli kararı ile uyuşmazlığın eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan bahisle temiyz incelemesiyle görevli Yüksek 15.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmiştir. Anılan Dairece 7.9.2006 tarihinde uyuşmazlığın bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle Yüksek 11.Hukuk Dairesine gönderilen dava dosyası anılan Dairece de 29.9.2006 tarihinde görevsizlik kararı verilerek yeniden Dairemize gönderilmiştir.Bu durumda Dairemiz ile diğer Özel Daireler arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ : Dosyanın görev uyuşmazlığının çözümü için Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 9.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinin feshi nedeniyle irad kaydedilen teminat mektubu bedeli ile ödenmeyen hakediş bedeli alacağının tahsili istemine ilişkindir....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28/02/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....