Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Somut olayda; davacı dava dilekçesi ile 17/01/2012 tarihinde davalı kuruma ait enerji nakil hatlarının üzerinde oluşan yoğun kar yükünün tellerin uzamasına sebep olması nedeni ile uzayan tellerin işyerinin çatı kısmına temas etmesi ile işyerinde yangın çıktığını ve buna bağlı olarak işyerinin zarara uğradığını belirterek maddi tazminat talep etmiş, yoksun kalınan kar kapsamında da bir kısım faturaları dosyaya sunup, yangın nedeni ile bu faturalar karşılığında malları teslim edemediğini belirterek zararının karşılanmasını talep etmiştir.Davacının, iddia ettiği bu bedel yönünden dayandığı,davacı tarafından tahakkuk ettirilen...

    Esas sayılı dosyasına vermiş olduğu karşı davaya ilişkin cevap dilekçesinde özetle; öncelikle karşı davanın konusunun ticari bir miktar paranın tahsili taleplerini içerir alacak davası olduğunu, Türk Ticaret Kanununun 5/A maddesi uyarınca dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, ancak karşı davanın davacısı tarafından bu hususta arabuluculuğa başvurulmamış olduğunu, davanın dava şartı eksikliğinden dolayı usulden reddi gerektiğini, davacı haksız fesih nedeniyle yoksun kalınan kar kaybı ve zarar talebinde bulunmuşsa haksız fesih söz konusu olmadığını beyanla; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan haksız fesih nedeniyle yoksun kalınan kar kaybı ve zararlara ilişkin alacak davasıdır....

      Davacı vekili 02/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan revizyon ve parça değişimi bedelini 46.773,55 TL, 2. Makine için ödenen berelin ise 30.000 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davacı vekili 04/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile ; belirsiz alacak davası olarak açılan davayı toplamda 10.000,00 TL'lik alacak taleplerini toplamda 76.773,58 TL'ye yükselterek davayı 66.773,55 TL ıslah etmiş bulunduklarını beyan etmiştir. Davacı vekili 16/07/2021 tarihli dilekçesi ile ; dava dilekçesi ile talep ettikleri manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerini atiye bıraktıklarını beyan etmiştir. Davalı vekili bila tarihli beyan dilekçesi ile; davacı tarafın manevi tazminat ve mahrum kalınan kar taleplerinin geri alınmasına ilişkin taleplerine muvafakat ettiklerini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tazminat ve alacak isteminden ibarettir....

        Bunun gibi, geçersiz sözleşmede öngörülen ceza koşulunun istenmesi buna dayanılarak kar mahrumiyeti talebinde de bulunulması da olanaksızdır. Hal böyle olunca mahkemenin davacının cezai şart, kar payı ve yoksun kalınan kar adı altındaki taleplerinin reddi yerinde olmuştur. Ne var ki, taraflar geçersiz sözleşmenin ifası aşamasında birbirlerinin mal varlıklarına artı değer kazandırmışsa bunlar sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından karşılıklı olarak istenebilir. Davacı yüklenici davalıya ait iki ayrı parselde toplam 43.401.000.000 TL imalat yaptığını ayrıca bir kısım ihrazatın ve şantiye binasının davalının mal varlığında kaldığını iddia ettiğinden, az yukarıda vurgulanan kural uyarınca bu taleplerinin incelenerek değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirmede daha önce yapılan tesbitte ortaya konan olgu ve bulguların da HUMK.nun 374. maddesince gözetileceği kuşkusuzdur....

          Bunun gibi, geçersiz sözleşmede öngörülen ceza koşulunun istenmesi buna dayanılarak kar mahrumiyeti talebinde de bulunulması da olanaksızdır. Hal böyle olunca mahkemenin davacının cezai şart, kar payı ve yoksun kalınan kar adı altındaki taleplerinin reddi yerinde olmuştur. Ne var ki, taraflar geçersiz sözleşmenin ifası aşamasında birbirlerinin mal varlıklarına artı değer kazandırmışsa bunlar sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından karşılıklı olarak istenebilir. Davacı yüklenici davalıya ait iki ayrı parselde toplam 43.401.000.000 TL imalat yaptığını ayrıca bir kısım ihrazatın ve şantiye binasının davalının mal varlığında kaldığını iddia ettiğinden, az yukarıda vurgulanan kural uyarınca bu taleplerinin incelenerek değerlendirilmesi gerekir. Bu değerlendirmede daha önce yapılan tesbitte ortaya konan olgu ve bulguların da HUMK.nun 374. maddesince gözetileceği kuşkusuzdur....

            Bilirkişi ..., Bilirkişi ... ve Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 27/07/2022 tarihli ek raporda;"Davacıya teslim edilen ürünlerin bedellerinden kaynaklanan zararların 4.428,54-TL olarak hesaplanabileceği, b) Yoksun kalınan kar kar tazminatı hesalaması “gelir” değil, “kar” üzerinden yapılması gerektiği, buna göre davacının talep edebileceği yoksun kalınan kar tazminatının 433.297,91-TL olarak hesaplanabileceği, "sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Bilirkişi ..., Bilirkişi ... ve Bilirkişi ... tarafından düzenlenen 06/10/2022 tarihli 2. ek raporda;" bilirkişi kurulumuzun ek rapordaki görüş ve kanaatinde herhangi bir değişiklik oluşmamıştır"sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Dava dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, tazminat isteminden ibarettir....

              Davalılar cevap ve karşı davalarında, sözleşme süresinin sona erdiğini, bu nedenle mahrum kalınan kar bedelinin talep edilemeyeceğini sözleşmede tüm gider ve vergilerin kiracıya ait olacağının kararlaştırıldığını, ancak taraflarınca vergi ve cezalarına 2.245,75 TL, davacının SGK primlerine 5.371,72 TL, 2012 yılı esnaf ve sanatkarlar odası aidat bedeline 101,46 TL, araç kredi taksidi ile rehin kaldırma bedeline 408,75 TL’nin ödendiğini belirterek yapılan ödemelerin avans faizi ile birlikte iadesini istemişlerdir....

                HUKUK DAİRESİ Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan gecikme cezasının tahsili; karşı dava ise ilave imalat bedeli ile yoksun kalınan karın tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 11/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı, karşı davalı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait araca, davalıların malik, sürücüsü ve Trafik Sigortacısı olduğu aracın tam kusurlu çarpması sonucu hasar meydana geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, hasar bedeli 12.459,00TL, değer kaybı 2.000,00TL, araç mahrumiyeti ve yoksun kalınan kar 2.000,00TL, kaza nedeni ile duyulan acı ve üzüntü için 6.000,00TL manevi tazminatın toplamı 22.459,00TL tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş daha sonra araç mahrumiyeti ve yoksun kalınan kar talebinden feragat etmiştir Davalı ... şirketi vekili, müvekkili şirket sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davadan önce...

                    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin feshi, alacak ve fesih nedeni ile oluşan zararların tahsili istemlidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği kararın iki taraf vekilince de istinaf edildiği anlaşılmıştır. Dairemiz davacının sunduğu iş deneyim belgesinin yeterli olduğu sözleşmenin feshinin haksız olduğu davacının kar kaybı yönünden talep hakkının olduğu delilerin toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği yönünde kaldırma kararı verdiği kaldırma kararı akabinde mahkemece bilirkişi kurulundan rapor aldırıldığı ve alınan rapor çerçevesinde davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Müspet zarar olan kâr kaybı, kâr elde edilememesi nedeniyle malvarlığındaki gerçek eksilme esas alınarak belirlenmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu