WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, taraflar arasında akdedilen bireysel kredi sözleşmesi ve kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve kesilen paranın iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş; yine İİK'nın 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82. ve 83. maddelerinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir....

    İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, kredi sözleşmelerine istinaden davacının emekli maaş hesabından yapılan kesinti işlemlerinin geçersiz olduğu iddiasına dayalı, yapılan kesintilerin davacıya iadesi talebine ilişkindir. Konuya ilişkin Yargıtay 3. HD'nin 09/02/2022 gün ve 2021/9173 E.-2022/769 K. sayılı kararında özetle, "...Dava, taraflar arasındaki tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcun davacının maaş hesabından kesilmesi işlemine karşı blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

    KARAR Davacı, davalı bankadan kullandığı tüketici kredisi nedeniyle emekli maaşından 725,00 TL kesinti yapılmasına mavafakat ettiği halde, 1.153,00 TL emekli aylığının tamamının davalı bankaca bloke edildiğini ileri sürerek; haksız ve dayanaksız blokenin iptali ile kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davacının maaşından yapılan kesintinin kullanılan tüketici kredisine ilişkin olduğunu, sözleşme ve ayrıca alınan taahhütname kapsamında, davacının rızası ile kesintilerin yapıldığını savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile emekli maaşı hesabına üzerine konulan blokenin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir....

      Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; maaş haczi kesintisinin yapılmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkin olup, somut olayda düzenlenmiş bir sıra cetveli bulunmamasına ve mutemetlikçe yapılan maaş haczi sıralamasının İİK'nın 140. maddesi anlamında sıra cetveli olarak kabul edilmesine yasal olanak olmamasına göre, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Anılan Kanun hükmü 2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe girmiş olup, emekli sandığından alınmakta olan emekli maaşlarını da kapsar. 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun'un 32.maddesiyle, bu maddeye; "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir" ibareleri eklenmiştir. Buna göre, icra müdürü borçlunun muvafakatinin bulunması halinde gelir, aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabilecektir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin ret gerekçesinin ilgili icra dosyasından çalışmış olduğu işyerine maaş haczi gönderilmesi ve işyerinden ilgili icra dosyasına maaş haczi müzekkeresine cevap verilmesi ile öğrendiği olduğunu, tarafının söz konusu maaş haczi müzekkeresinden hiçbir şekilde haberi olmayıp ilgili maaş haczi müzekkeresine sigortalı bulunduğu işyerinin cevap verdiğini ve kendisinin hiçbir şekilde söz konusu maaş haczi müzekkeresinden haberdar olmadığını, bilindiği üzere maaş haczi müzekkeresinin icra dosyası kesinleştikten sonra alacaklı vekili tarafından borçlunun SGK kaydı sorgulanarak eğer SGK kapsamında çalıştığı bir işyeri varsa bu iş yerine maaş haczi müzekkeresi gönderilerek yapılacağını, kendisine gönderilen ödeme emrinin 28/07/2011 tarihinde tebliğ olduğunu ve tebliğ mazbatasında "Aynı çatı altında çalışan ehil işçi Muzaffer Tozan'' yazmakta olduğunu, kendisinin ödeme emrinin gönderildiği 28/07/2011 tarihinde ne çalışan...

          Takibin kesinleşmesinden sonra 21.11.2005 tarihindeki haciz sırasında adı geçenin SSK'dan aldığı emekli maaşının tamamına haciz konulmasına muvafakat ettiği görülmektedir.İİK.83-a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de “.....borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira, bir malın ne derece haczedilmez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği” ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında yada haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir.Somut olayda borçlu Z. Y.'...

            Borçluya ait maaşın İİK'nun 83/2. maddesine göre en az 1/4 'ünün haczi zorunlu olduğuna göre, mahkemece, haczedilen 3.000,00 TL'nın borçlunun aldığı aylık maaşının tamamına oranlanarak, 1/4 oranının aşılmadığının belirlenmesi halinde şikayetin reddine, 1/4 oranının aşıldığının tespit edilmesi halinde ise 3.000,00 TL'nin borçlunun bir aylık tam maaş miktarından çıkarılarak, kalan maaş tutarının borçlu ve ailesinin geçinmesine yeterli olup olmadığı değerlendirilerek, geçinebileceği aylık maaş miktarı, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak saptanıp sonucuna göre şikayete konu icra dosyasında yapılan maaş haczi yönünden bozma ilamında belirtilen ilkeler uyarınca bir karar verilmelidir. Diğer taraftan, muvafakatin geçersizliği somut olayın özelliği bakımından haczin kaldırılması için başlıbaşına bir neden sayılmaz....

              Öte yandan, borçlunun maaş ve ücreti de üçüncü kişideki bir alacağı niteliğindedir. Ancak borçlunun maaşı ve ücretinin haczedilmesi İİK'nun 89. maddesi kapsamında gerçekleşmemektedir. İcra İflas Kanununda, maaş ve ücret haczi, 355 ve 356. maddelerde düzenlenmiş olup, maaş ve ücret haczi için farklı bir usul öngörülmüştür. Anılan düzenleme, 89. maddeye göre özel bir düzenleme olduğundan maaş haczi konusunda 89. madde hükümleri uygulanamaz. Somut olayda, şikayetçi adına 03.02.2014 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderilmeden evvel, borçlunun maaşının haczi ile ilgili haciz müzekkeresi düzenlenerek, 06.11.2013 tarihinde şikayetçiye tebliğ edilmiştir....

                KARAR Davacı, davalı bankadan kredi kullandığını, ekonomik durumunun bozulması nedeniyle borcunu ödeyemediğini, kamu emeklisi olması nedeniyle almakta olduğu emekli maaşına bankaca bloke konulduğunu ve maaşının tamamının banka tarafından kesildiğini, bankanın yaptığı işlemin haksız olduğunu belirterek hesabına konulan blokenin kaldırılmasını ve şimdiye kadar maaşından yapılan 22.881,37 TL kesintinin davalıdan tahsiline karar verilmesini işlemiştir. Davalı, davacının muvafakati ile maaş hesabına bloke konulduğunu ve emekli maaşından kesinti yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 22.881,37 TL'nin davacıya iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 5434 sayılı yasaya göre bağlanan SGK maaşına, davalı bankadan kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılmasını ve maaşından kesilmek suretiyle ödenen bedellerin iadesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu