Yapılacak iş, davacının 1999/2614 E. sayılı dosyadaki prim borcu zamanaşımına uğradığından haczin kaldırılmasına, bu dosya için yapılan iradi ödemeler hariç olmak üzere davacıdan maaş haczi yolu ile dava tarihinden önce yapılan ödemelerin iadesine karar vermekten ibarettir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 03/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece borçlunun şikayetinin İİK'nun 83. maddesi kapsamında değerlendirilip, borçlunun hacze konu olan emekli maaşı dışında başkaca aldığı aylık maaş veya benzeri gelirinin olup olmadığı da araştırıldıktan sonra, başkaca aldığı bir maaş veya ücret bulunmaması halinde, borçlunun yurtdışından aldığı emekli maaşı üzerine konulan haczin, İİK'nun 83. maddesi uyarınca 1/4'ünden az olmamak üzere devamına ve fazlasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haczin tamamının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; borçlunun emekli maaşına haciz konulduğu anlaşılmakla birlikte dosya kapsamında borçlunun hacze muvafakat ettiği iddia edilen belgede tarih olmadığı, sadece ''görüldü'' şerhinin bulunduğu, icra memuru huzurunda imzalanmadığı ve muvafakatın takibin kesinleşmesinden sonra verilip verilmediğinin anlaşılamadığı görülmüştür. Bu durumda geçerli bir muvafakatten bahsedilemeyeceği gibi söz konusu belgeye dayanarak borçlunun emekli maaşı haczedilemez. O halde, mahkemece şikayetin emekli maaş haczine ilişkin kısım yönünden kabulü ile geçersiz olan emekli maaş haczi işleminin iptaline (haczin kaldırılmasına) karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Oysa, davacının SGK'dan emekli maaşı aldığı ve maaş ödemesinin davalı banka tarafından yapıldığı tartışmasız olup, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş, yine İİK 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82-83 maddesinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda da davacı, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi sırasında takas, mahsupa ilişkin muvafakat vermiş olup, bu muvafakat İİK'nın 83/a maddesi gereğince geçersizdir....
Sayılı dosyasında dava dışı borçlunun emekli ikramiyesi üzerine haciz konulmamış olduğunu, İzmir 23. İcra Müdürlüğü'nün SGK kayıtlarında haczi olmamasına rağmen maaş sırası çizelgesine göre borçlunun ikramiyesinden gelen parayı dosyasına aktarmasının ve sıra cetvelinin maaş sırası çizelgesine göre düzenlemesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davalı alacaklının icra dosyasında sadece borçlunun emekli olmadan önce fiilen çalışıyor olduğu kuruma maaş haczi müzekkeresi yollandığını, emekli ikramiyesi alacağının borçlunun çalıştığı kurumda değil emekli sandığı iştirakçisi olması nedeni ile SGK'da olduğunu, Yargıtay kararında da açıklandığı üzere, emekli ikramiyesinin müstakbel alacak statüsünde olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği gibi, doğmamış alacak üzerine haciz konulması nedeniyle haczin geçerli olmamasının söz konusu olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Dava, davacının kredi borcundan dolayı maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve emekli maaşına yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. İİK'nın 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczi mümkün olup haczedilecek kısım, maaşın ¼'ünden aşağı olamaz. Öte yandan, anılan maddede sayılan mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da geçerli değildir. O halde, açıklanan hükümler gözetildiğinde davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Bu durumda, davalı tarafın davacının maaşının tamamını bloke etmesinin yasal dayanağı olmadığına göre mahkemece yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapılarak, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun'un 32.maddesiyle 5510 Sayılı SGK'nun 93/1. maddesinde yapılan değişiklikle, "bu fikraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir" hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme İİK'nun 83/a maddesine göre özel nitelikte olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen gelir, aylık ve ödeneklerin haczinde, takibin kesinleşmiş olması şartı ile 28.02.2009 tarihi sonrasında borçlunun maaş haciz tarihinden önce hacze muvafakati geçerlidir. Anılan düzenleme İİK'nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. Somut olayda, borçlunun takip kesinleştikten sonra 09.11.2009 tarihinde haciz esnasında emekli maaşınadan kesinti yapılmasına muvafakat ettiğini bildirmiş, icra müdürlüğünce borçlunun muvafakati doğrultusunda emekli maaşının haczi için işlem yapılmıştır....
Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ile 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi değişikliğinin amacı borçlunun önceden muvafakati olmadan Sosyal Güvenlik Kurumu emekli maaşının haczinin engellenmesi olup, İİK'nun 83/a maddesinin yürürlükten kaldırmadığından borçlu sadece malının tamamının haczedilememesi hakkından feragat ettiğinden, haciz sonrası her zaman İİK'nun 83. maddesi çerçevesinde icra mahkemesinde kendisinin ve ailesinin geçimine yetecek miktardan fazla haciz yapıldığını şikayet yolu ile ileri sürebilir. Başka bir deyişle Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emekli maaşı alan borçlunun hacizden önce maaşına haciz konulmasına muvafakati sadece icra memuruna ...'na maaş haczi müzekkeresi yazması için izin niteliğinde olup, maaşa konulacak haczin miktarı yönünden İİK'nun 83/a maddesi kapsamında geçerli bir muvafakatin olduğu şeklinde yorumlanamaz....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/04/2022 NUMARASI : 2022/254 ESAS, 2022/336 KARAR DAVA KONUSU : Emekli Maaş Haczini Şikayet KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle, düzenlenen senedi rızasız olarak imzaladığını, takipte hızlandırılmış tebligat gelip aynı gün muvafakat vermesinin istendiğini, yine rızasız şekilde 25/03/2022 günü muvafakat verdiğini, SGK’dan 3.500,00- TL malül maaşı aldığı halde düzenlenen muvafakatnamede 5.000,00- TL yazıldığını, SGK emekli maaşlarına yasa gereği haciz konulamayacağını ve önceden alınan muvafakat ve yapılan anlaşmaların muteber olmadığını, başkaca gelirinin bulunmadığını belirterek emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, alacaklısı olduğu.... sayılı takip dosyası ile borçlunun emekli ikramiyesine haciz uyguladıklarını, paranın sıra cetveli yapılmak üzere ....sayılı takip dosyasına gönderildiğini, sıra cetvelinde kendisinden önce sıraya yerleştirilen alacaklıların borçlunun emekli ikramiyesi üzerine haciz konulmasına dair işlemlerinin usulüne uygun olmadığını, emekli ikramiyesi haciz işlemlerinin ... arasında yapılan protokol gereğince ...üzerinden yapılması gerektiğini, emekli ikramiyesinin .... Müdürlüğünce verildiğinden, haczi için bu kuruma müzekkere yazılması gerekmesine rağmen borçlunun çalıştığı ....’ne yazı yazılmak suretiyle emekli ikramiyesi üzerine haciz konulduğunu, bu nedenle yapılan hacizlerin geçersiz olduğunu, sıra cetvelinin iptali ile emekli ikramiyesinin tümünün müvekkiline verilmesini talep ve şikayet etmiştir Şikayet olunan vekilleri şikayetin reddini istemiştir....