Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi 2019/29359 sayılı dosyasından gönderilen maaş haczi müzekkeresi veya 89/1 müzekkeresi bulunmadığını, müvekkili banka ve borçlu arasında imzalanan tüketici kredisi sözleşmesine istinaden borçluya kredi tahsis edildiğini, borçlunun imzaladığı sözleşme ve muvafakatname - taahhütname gereğince kredinin emekli maaşı hesabından tahsiline muvafakat ettiğini Müvekkil bankaya teminat olarak borçlunun emekli maaşının gösterildiğini, davacı tarafından imzalanan sözleşmelerde ve alınan taahhütnamede kredi taksitlerinin emekli maaş hesabından ödenmesinin kararlaştırıldığını, bankaya ödenmeme halinde takas,virman ve mahsup yetkisinin verildiğini, uyuşmazlığın sözleşme koşullarında çözümlenmesi gerektiğini,Yargıtay 13. H.D. 2015/7196 E. 2016/12943 K. Sayılı 11.05.2016 tarihli ve 2016/15198 E. 2018/7437 K....

İİK'nın 356. maddesi maaş ve ücretler hakkında olup emekli ikramiyesi ve tazminatlar bu madde kapsmında değerlendirilemez. Borçlunun üçüncü kişilerde bulunan alacağının haczi ancak İİK'nun 89/1. ve devamındaki maddelerde belirtilen prosedür ile mümkündür. İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2016/2380 Esas sayılı dosyasının incelemesinde, alacaklı Finansbank A.Ş. tarafından borçlu Levent Teymür aleyhine 15.479,28 TL alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, alacaklı vekilinin 28/03/2016 tarihli talebi ile borçlunun Emekli Sandığından alacağı olan emekli ikramiyesi üzerine haciz konulduğu, 15/05/2019 tarihinde de Emekli Sandığından 26.333,54 TL gönderildiği, paranın gönderildiği tarih itibariyle borçlunun emekli ikramiyesi üzerinde başka haciz bulunmadığı, davacı vekilinin icra dosyasına sunduğu haciz sırasını gösterir belgenin maaş haczine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. İzmir 2....

Borçlunun maaş ve ücretinin haczi İİK'nun 355 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılır. İİK'nun 355.maddesine göre, icra müdürü borçlunun çalıştığı işyerine maaş ve ücretin haczedildiğine dair bir haciz yazısı yazar. Haciz yazısını alan işveren bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin haciz bildirimine göre haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. Aksi halde İİK'nun 356.maddesi gereğince kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından ve sair mallarından alınır. Bu durumda, İİK.nun 355.maddesi hükümlerine riayet etmeyenlerin sorumluluğu, İİK.nun 356.maddesine göre, kesinti yapılmayan miktar ile sınırlıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun şikayeti, SGK'dan aldığı emekli maaşına konulan hacizin kaldırılmasına ilişkindir. İcra dosyanın incelenmesinde; borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra 14.04.2011 tarihinde, anılan kurumdan aldığı emekli maaşının haczine muvafakat ettiği görülmektedir. Ekim 2008 tarihi itibari ile yürürlüğe giren 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Yasasının 93.maddesi ile de, SGK'dan alınan emekli maaşlarının haczedilemeyeceğine ilişkin kural korunmuştur. Bu cümleden olmak üzere, Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olarak tek bir çatı altında birleştirildiğinden, bu kurumlardan alınan emekli maaşlarının hacizleri mümkün değildir....

      B.İstinaf Sebepleri Şikayet olunan vekili istinaf dilekçesinde; SGK kaydındaki emekli ikramiyesine işlenen ilk haczin müvekkili haczi olduğu, şikayetçi dosyasından sadece maaş haczi uygulandığı, müvekkili dosyasından borçlunun emekli ikramiyesine 20.05.2019 tarihinde haciz tatbik edildiği, İİK. 89 madde hükmü gereğince üçüncü şahıslar nezdinde alacağın haczi kapsamında değerlendirilmesi gerekmediğini yerel mahkeme kararının kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. C....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı alacaklı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmeden savunma haklarının kısıtlandığını, borçluya maaş haczi müzekkeresi gönderildiğini, bugüne kadar maaş haczi kesintilerin yatmadığını, kötü niyetli olarak bu davanın açıldığını, davacının şirkette sigortalı olarak çalıştığını aynı zamanda şirketin yetkilisi olduğunu, doğmamış alacakların haczinin 89/1 ile de mümkün olamayacağını, borçlunun ne zaman kıdem ihbar tazminatına hak kazanacağının bilinemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        Borçlunun maaş ve ücreti üzerinde daha önce konulmuş haciz bulunsa dahi, mahkemece hükmolunan ve işlemekte olan nafaka alacağı için, borçlunun maaş ve ücreti üzerinde birinci sırada haciz işlemi yapılması ve kalan maaş ve ücretin dörtte birinden az olmamak üzere tesbit edilecek miktarının da daha önce haciz koyduran alacaklıya ödenmesi gerekmektedir. Nafaka borcunun özelliği göz önünde tutularak ve nafaka ilamının da borçlu aleyhinde icrasının istenmiş olduğu değerlendirilerek, cari aylık nafakanın, borçlunun almakta olduğu emekli maaşından her ay tamamen kesildikten sonra, geri kalan kısmından ne kadarının borçlu ve ailesi efradının geçimleri için gerekli olduğu tesbit edilmek suretiyle ve dörtte birinden aşağı olmamak kaydıyla, alacaklı A.. Ş..'in alacağından dolayı da haczi mümkün bulunmaktadır. Birikmiş nafaka alacağının ise, diğer adi alacaklar gibi, daha önce konulan haciz sona erdikten sonra sırası geldiğinde işlem göreceği tabiidir....

          Bu nedenle icra kefilinin takip borçlusu haline getirilip emekli aylığının haczi için öncelikle icra kefiline icra emri tebliğ edilmelidir. İcra emrinin tebliğ edilmesinden önce icra kefilinin sürelerden feragat etmesi ve/veya emekli aylığı haczine muvafakat etmesi geçersiz olur. Somut olayda, davacı icra kefilinin 18/08/2018 tarihinde icra müdürlüğüne giderek emekli aylığının 1.000,00 TL'sinin kesilmesine muvafakat ettiğini beyan ettikten sonra icra emrini icra müdürlüğünde tebliğ almak istediğini bildirdiği, icra emrinin icra müdürlüğünde davacıya tebliğ edildiği, 19/10/2019 tarihinde ise davacının emekli aylığının 1.000,00 TL'sinin haczine karar verildiği anlaşılmıştır. İcra emri tebliğinden sonra ödeme süresinin geçmesi beklenmeden veya usulüne uygun olarak emekli aylığı haczine ilişkin borçlunun muvafakat beyanı alınmadan yapılan emekli aylığı haczi kanuna aykırı olduğundan mahkemece emekli aylığı haczinin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmuştur....

          Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Davanın, emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ile emekli maaş hesabından yapılan kesintilerin tahsiline yönelik açılmış alacak davası olduğu, davalı banka ile davacı arasında 03/06/2015 tarihli Bireysel Ürün ve Hizmet Paketi Sözleşmesi imzalandığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda, kural olarak emekli maaşının haczi kabil olmadığı, borçlunun muvafakati ve talimatı ile emekli maaşının tamamının haczi yaşaca kabul edildiği, dosya kapsamındaki hesap hareketlerinden, işlem yapılan hesabın emekli maaşı hesabı olduğu, davacının SGK'dan alacakları dahil tüm alacaklarının kredi hesabına rehin ettiği kredinin bireysel kredi olduğu, rehin edilen hesap ile kesinti yapılan hesap numaralarının farklı olduğu, somut olayla davacının ticari kredi veya kredi kartı alacaklarının,emekli maaşından tahsili konusunda verdiği bir taahhüt, virman-takas-mahsup talimatı bulunmadığı, sözleşmedeki virman- takas- mahsup maddesinde emekli maaşının yer almadığı...

            dan emekli maaşı aldığı ve maaş ödemesinin davalı banka tarafından yapıldığı tartışmasız olup, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş, yine İİK 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82-83 maddesinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda da davacı, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi sırasında takas, mahsupa ilişkin muvafakat vermiş olup, bu muvafakat İİK'nın 83/a maddesi gereğince geçersizdir....

              UYAP Entegrasyonu