Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya müzekkere yazılarak emekli maaşının .../...'ünün haczedildiği bildirilmiştir. Borçlunun dosya kapsamında emekli maaşından kesinti yapılmasına ilişkin bir muvafakatı bulunmamaktadır. Borçlunun çalışırken maaşına konulan haczin, emekli olduktan sonra emekli maaşı üzerinde borçlunun muvafakati olsa bile devam etmesi mümkün değildir. Maaş haczi müzekkerelerinin içeriği ile muhatap kurumlar farklıdır. O halde mahkemece, borçlunun emekli maaşına haciz konulmasına muvafakatı bulunmadığından haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    istediğini ileri sürerek Denizbank Çorum Şubesi' nden almakta olduğu SSK Emekli maaşına konulan maaş haczi ve blokenin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu durumda borçlunun çalıştığı kurumdan ileride emekli olması halinde alacağı emekli ikramiyesine haciz konulabilir. İİK'nun 83.maddesi gereğince borçlu ve ailesinin geçimi için zorunlu olan kısım ayrıldıktan sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak haczolunacak miktar İİK'nun 83/2.maddesi uyarınca maaşının 1/4'ünden az olamaz. Somut olayda borçlunun çalıştığı kurumdan aldığı maaşın 1/3'nün ve emekli olması halinde emekli ikramiyesinin tamamının haczi için çalıştığı kuruma müzekkere yazılmış, aylık maaşından 1/3 oranında kesinti yapılarak dosyasına gönderilmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ,dosyanın davalı şirketçe temlik alınmasından önce alacaklı bankaca herhangi bir maaş haczi işlemi uygulanmadığını ,temlikten hemen sonra da işlenmiş olan bir emekli aylığı haczi olmamasına rağmen 20.06.2017 tarihinden 03.10.2019 tarihine kadar müvekkilinin emekli maaşına haciz işlemi uygulanmış olduğunu , müvekkilinin tek geçim kaynağının emekli maaşı olduğunu ,her ne kadar yerel mahkemenin 5510 Sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce haciz talebi olması nedeniyle davanın reddine karar vermişse de halen 5510 Sayılı Kanun yürürlükte olmakla kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra kesilen paraların ve talep tarihlerinden itbarende maaş haczinin fekkine karar vermesi gerekirken verilmemiş olan İcra Müdürlüğünün kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

      Yapılacak iş, davacının 1999/2614 E. sayılı dosyadaki prim borcu zamanaşımına uğradığından haczin kaldırılmasına, bu dosya için yapılan iradi ödemeler hariç olmak üzere davacıdan maaş haczi yolu ile dava tarihinden önce yapılan ödemelerin iadesine karar vermekten ibarettir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 03/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece borçlunun şikayetinin İİK'nun 83. maddesi kapsamında değerlendirilip, borçlunun hacze konu olan emekli maaşı dışında başkaca aldığı aylık maaş veya benzeri gelirinin olup olmadığı da araştırıldıktan sonra, başkaca aldığı bir maaş veya ücret bulunmaması halinde, borçlunun yurtdışından aldığı emekli maaşı üzerine konulan haczin, İİK'nun 83. maddesi uyarınca 1/4'ünden az olmamak üzere devamına ve fazlasının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde haczin tamamının kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Oysa, davacının SGK'dan emekli maaşı aldığı ve maaş ödemesinin davalı banka tarafından yapıldığı tartışmasız olup, 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş, yine İİK 83/a maddesi uyarınca haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı Yasa'nın 82-83 maddesinde yazılı mal ve hakların haczedilebileceğine dair önceden yapılan anlaşmaların muteber olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda da davacı, davalı banka ile imzaladığı kredi sözleşmesi sırasında takas, mahsupa ilişkin muvafakat vermiş olup, bu muvafakat İİK'nın 83/a maddesi gereğince geçersizdir....

            Sayılı dosyasında dava dışı borçlunun emekli ikramiyesi üzerine haciz konulmamış olduğunu, İzmir 23. İcra Müdürlüğü'nün SGK kayıtlarında haczi olmamasına rağmen maaş sırası çizelgesine göre borçlunun ikramiyesinden gelen parayı dosyasına aktarmasının ve sıra cetvelinin maaş sırası çizelgesine göre düzenlemesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davalı alacaklının icra dosyasında sadece borçlunun emekli olmadan önce fiilen çalışıyor olduğu kuruma maaş haczi müzekkeresi yollandığını, emekli ikramiyesi alacağının borçlunun çalıştığı kurumda değil emekli sandığı iştirakçisi olması nedeni ile SGK'da olduğunu, Yargıtay kararında da açıklandığı üzere, emekli ikramiyesinin müstakbel alacak statüsünde olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararında belirtildiği gibi, doğmamış alacak üzerine haciz konulması nedeniyle haczin geçerli olmamasının söz konusu olmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

            Dava, davacının kredi borcundan dolayı maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve emekli maaşına yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. İİK'nın 83. maddesi uyarınca maaşların kısmen haczi mümkün olup haczedilecek kısım, maaşın ¼'ünden aşağı olamaz. Öte yandan, anılan maddede sayılan mal ve hakların haciz olunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar da geçerli değildir. O halde, açıklanan hükümler gözetildiğinde davacının maaşının yalnız ¼'ü oranında kesinti yapılabileceği halde, davalının davacıya ait maaş hesabının tamamını bloke etmesi hukuki dayanaktan yoksundur. Bu durumda, davalı tarafın davacının maaşının tamamını bloke etmesinin yasal dayanağı olmadığına göre mahkemece yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapılarak, gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

              Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun'un 32.maddesiyle 5510 Sayılı SGK'nun 93/1. maddesinde yapılan değişiklikle, "bu fikraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir" hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme İİK'nun 83/a maddesine göre özel nitelikte olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen gelir, aylık ve ödeneklerin haczinde, takibin kesinleşmiş olması şartı ile 28.02.2009 tarihi sonrasında borçlunun maaş haciz tarihinden önce hacze muvafakati geçerlidir. Anılan düzenleme İİK'nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. Somut olayda, borçlunun takip kesinleştikten sonra 09.11.2009 tarihinde haciz esnasında emekli maaşınadan kesinti yapılmasına muvafakat ettiğini bildirmiş, icra müdürlüğünce borçlunun muvafakati doğrultusunda emekli maaşının haczi için işlem yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu