Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve lehine işleyecek sürelerden feragat ettiğini ve emekli maaşının tamamının kesilmesine muvafakat etmesine ilişkin belgeye imza attırıldığını, borçlu tarafından verilen muvafakat ve icra takibinin kesinleştirilmesi talebinin aynı anda aynı işlem ile yapıldığından müvekkilinin icra takibi kesinleşmeden muvafakat verdiğini, oysaki muvafakatin geçerli olabilmesi için borçlu müvekkili hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiğini, yerleşik Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek emekli maaşının haczine dair memur işleminin iptaline ve müvekkilime ait emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına, bu mümkün olmadığı takdirde kesinti yapılan miktarın borçlu müvekkil ve ailesinin geçimini karşılamayacak durumda olması sebebiyle SGK’dan aldığı emekli maaşının 1/4 ‘ü kadarına haciz işlemi yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Davacının emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına ve fazla kesintilerin iadesini talep ettiği, mahkemece iadeye yönelik talebin reddine karar verildiği, davacının bu kısma yönelik istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Maaş haczi neticesinde yapılan ve alacaklıya ödenen kesintilerin iadesine ilişkin talep genel mahkemede açılacak istirdat davasının konusunu oluşturmakta olup, İİK'nın 361. maddesinin uygulanması mümkün değildir (Yargıtay 12.HD 2020/5111 E, 2020/7970 K). Bu durumda ilk derece mahkemesince kesintilerin iadesine yönelik talebin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğünün 2019/6140 esas sayılı takip dosyasında borçlu Meral Kaya'nın müvekkili şirkette çalışması sebebiyle müvekkili şirkete gönderilen maaş haczi müzekkeresine süresinde cevap verilmediği gerekçesiyle gerçek kişi olan diğer müvekkillerinin dosyaya borçlu olarak eklendiğini, müvekkili şirkete gönderilen maaş haczi müzekkeresi tebliğinin usulsüz olduğunu, müvekkillerinin maaş haczinden T1 tapu kayıtlarına haciz konulması üzerine haberdar olduklarını, müvekkili şirket adına tebligatı alan Mehmet Hocaoğlu isimli şahsın şirketin çalışanı olmadığını, tebliğ işleminin ve müvekkillerinin dosyaya borçlu olarak eklenmeleri işleminin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek şikayetlerinin kabulü ile Bursa 14.İcra Müdürlüğünün 29/07/2020 ve 04/08/2020 tarihli işlemlerinin davacılar yönünden usulsüz tebligat nedeniyle İİK 356.maddesinin uygulama olanağı olmadığı, yine şirket yetkilisi olan davacıların işverenin tüzel kişilik olması ve şirket borçlarından şahsi sorumluluğunun bulunmaması...

Borçlunun maaş ve ücretinin haczi İİK'nun 355 ve devam eden madde hükümlerine göre yapılır. İİK'nun 355.maddesine göre, icra müdürü borçlunun çalıştığı işyerine maaş ve ücretin haczedildiğine dair bir haciz yazısı yazar. Haciz yazısını alan işveren bir hafta içinde haczin icra edildiğini ve borçlunun maaş ve ücretinin miktarını icra dairesine bildirmeye ve borç bitinceye kadar icra dairesinin haciz bildirimine göre haczolunan miktarı borçlunun maaş veya ücretinden keserek hemen icra dairesine yatırmaya mecburdur. Aksi halde İİK'nun 356.maddesi gereğince kesmedikleri veya ilk vasıta ile göndermedikleri para, ayrıca mahkemeden hüküm alınmasına hacet kalmaksızın icra dairesince maaşlarından ve sair mallarından alınır. Bu durumda, İİK.nun 355.maddesi hükümlerine riayet etmeyenlerin sorumluluğu, İİK.nun 356.maddesine göre, kesinti yapılmayan miktar ile sınırlıdır. Somut olayda, borçlunun çalıştığı işyeri olan Artı Otelcilik. Turz. Araç Kiralama, Taah. San. Tic. Ltd. Şti.'...

Bölge Müdürlüğü'ne maaş haczi için müzekkere yazıldığı, ortada icra müdürlüğünce verilmiş bir karar bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Birikmiş nafaka alacağının maaş haczi sırasında normal sıraya alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Andaç Kesler vekili istinaf dilekçesinde özetle; Şikayetin reddine karar verildiğinden müvekkili lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına, şikayetin reddine, müvekkili lehine vekalet ücreti ve yargılama giderleri hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, maaş haczi sırasına yönelik şikayete ilişkindir. Adana 11....

Alacaklı vekili, gerekli masrafı yatırdıktan sonra 07/10/2020 tarihinde borçlunun maaş ve diğer haklarının haczi talepli dilekçesini icra dosyasına sunmuş, müdürlüğün aynı tarihli kararı ile talep kabul edilerek, Karesi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne maaş haciz yazısı gönderilmiş ve ilgili kurum tarafından maaş üzerine haciz konulduğu ve sıraya alındığı, 23/10/2020 tarihli yazı cevabı ile bildirilmiştir. Alacaklı vekili, dosyaya sunduğu en son talep dilekçesi ile, "21/07/2020 tarihli maaş haciz talepleri doğrultusunda borçlunun maaşı üzerinde alacaklarının birinci sıradan kesinti yapılması gerektiği yönünde ilgili kuruma müzekkere yazılmasını" talep etmiş, bu talebi şikayet konusu karar ile reddedilmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle , 18.07.2019 tarihinde borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını , davacının çalışmaya başlaması sonrasında çalıştığı işyerine maaş haczi talebi gönderildiği 13.07.2020 tarihinde maaşından kesinti yapılmaya başlanmış olduğu , belge incelendiğinde takibin duracağına veya maaş haczi yapılmayacağına dair bir hükmün veya taraflarınca verilmiş bir sözün olmadığının görüleceğini, belgenin de davacı taraf çalışmadığı için verilmiş olduğu ve yaklaşık 7.000- TL de indirim yapılmış olduğu ,ancak borçlunun 1000'er TL'lik ödemeleri yapmamış olduğu ,borçlunun çalıştığı işyerinden maaş haczi taleplerine cevap geldiği ve borçlunun aylık 15.000- TL aldığı ve maaşından kesinti yapılacağının beyan edildiği , 3.750- TL olarak kesinti yapıldığı ve daha sonra maaş haczi gelmemeye başladığı ,işlemlerin hukuka uygun olduğunu , itirazın süresi geçtikten sonra yapılmış olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur....

Anılan kanun hükmüne, 28/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanunun 32/2- b fıkrası ile "bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler borçlunun muvafakatinin bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir" şeklinde fıkra eklenmiş olup, bu hükme göre, takibin kesinleşmiş olması şartı ile borçlunun hacizden önceki muvafakati geçerlidir. Belirtilen yasal düzenleme dikkate alındığında dava konusu takip dosyasında davacıya ödeme emri 12/08/2015 tarihinde tebliğ edilmekle, davacının 11/11/2015 tarihinde emekli maaşından kesinti yapılıp haciz konulmasına ilişkin muvafakati takibin kesinleşmesinden sonra verilmekle geçerli olup davacının emekli maaşının muvafakat ettiği miktar kadarının haczedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece emekli maaş haczine yönelik şikayetin reddine karar verilmesi yerindedir....

Sulh Hukuk Mahkemesinin 02/09/2021 tarihli 2014/373 E. 2014/587 K. sayılı ek kararı ile vasi T2 dava açmak için izin ve yetki verildiğini ileri sürerek 27/05/2014 tarihinden itibaren kısıtlının emekli maaşından tahsil edilen bloke konularak kısıtlıya ödenmeyen emekli maaş bedelleri için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000,00 TL'nin el konulduğu tarihlerden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talepli Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesine dava açıldığı anlaşılmıştır....

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalının Sayın Vekilinin ---- hitaben kaleme aldığı ---tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının ---- tarihinde müvekkil bankadan kullandığı ticari krediye müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza koyduğu, --- ----- bankanın her türlü alacak ve mevduat üzerindeki rehin ve mahsup hakkının düzenlendiği, ayrıca ------ tarihli talimat ile müvekkil bankanın emekli maaş hesabından ihbarda bulunmaksızın virman, takas, mahsup yapılarak tahsil edilmesine muvafakat edildiği, davacı ve diğer borçlulara ---- borç için ihtarname keşide edildiği, borcun ------- başlatıldığı, bu dosyalara ödeme yapılmadığı, işbu icra dosyalarında istinaden davacının emekli maaşından da tahsilat yapılmadığı, davaya konu kredinin bir ticari kredi olduğu, yani kefaletin ticari kredi için verilmiş olduğu, bu sebeple görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu, diğer yandan sözleşmenin ----- maddeleri ile emekli maaşından kesilme konusunda muvafakat alındığından...

    UYAP Entegrasyonu