Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatı ile) 2018/341 Esas , 2019/196 karar ve 25.05.2019 tarihli kararı ile muvafakat verdiğine ilişkin bilgi bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ve blokenin kaldırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin emekli maaşının ödenmemesi üzerine davalı bankaya başvurduğunu, davalı banka tarafından verilen 22.05.2020 tarihli belgede yapılan kesintiye ilişkin kanuni takip için açıklaması ile karşılaşıldığını, davalı banka tarafından mahkeme kararı bulunmasına rağmen 20.04.2020 tarihinde tekrardan bloke konulduğunu, davacı bankadan gelen sözleşme örneğinde davacının böyle bir muvafakat verdiğine ilişkin bilgi bulunmadığını, bu nedenle davalı banka tarafından davacının emekli maaş hesabına konulan blokenin haksız olduğunu belirterek; haczi ve blokesi mümkün olmayan müvekkilinin maaşındaki blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı banka genel müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen 21/07/2020 tarihli cevapta, davacıya ait hesap üzerinde bloke bulunmadığı, davacının kanuni takip müşterisi olduğu, maaş tutarının kredi borcuna tahsil edildiği, maaş muvafakatnamesi bulunmadığı bildirilmiştir. Anılan genel müdürlükçe verilen 22/07/2020 tarihli müzekkere cevabında aynı hususlar tekrar edildikten sonra davacıya ait hesaba 02/03/2020 tarihinde 375,00 TL emekli maaş promosyon ödemesi yapıldığı, promosyon ödemesine ilişkin taahhütnamenin Telemarketing tarafından müşterinin kayıtlı telefonu aranarak ses kaydıyla alındığı, davacının kanuni takip müşterisi olduğu, hesaba yatan maaş tutarından kanuni takibe aktarılarak borcuna tahsilat yapıldığı belirtilmiştir. Verilen 03/12/2022 tarihli cevabi yazıda da, davacının kanuni takip müşterisi olduğu, maaş tutarının kredi borcuna istinaden tahsil edildiği, emekli maaş muvafakatnamesi bulunmadığı bildirilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/6981 Esas Sayılı dosyasında şikayetçi borçlunun emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, şikayetin yasal 7 günlük süresinden sonra yapıldığını, öncelikle davanın süre yönünden reddi gerektiğini, ayrıca davacı borçlunun ödeme emri tebliğ edilmeden önce değil, ödeme emri tebliğinden sonra emekli maaş haczine muvafakat verdiğini, hatta 01/09/2020 tarihli dilekçe ile borca kısmi itiraz etmiş ve aynı dilekçede kabul ettiği borç miktarı için emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat verdiğini, bu itibarla maaş haczinin usul ve yasaya uygun olduğunu, kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16, 82 vd. maddeleri uyarınca açılmış emekli maaş haczinin kaldırılması istemine yönelik şikayettir....
ait emekli maaş hesabına konulan bloke hukuka aykırı olup konulan bu bloke ve hukuka aykırı yapılan sözleşmede yer alan hususlar genel işlem şartlarına göre yazılmamış olup sözleşme özgürlüğü ve kanunun emredici hükümlerine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle müvekkilinin emekli maaş hesabına bloke konulmasının mümkün olmadığını, hacizden önceki dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilemeyeceği hakkında alacaklı banka ile yapılan anlaşma da geçerli olmayıp, müvekkilinin emekli maaş hesabı üzerinde haciz bulunmasa da davacı bankanın bu maaş hesabı üzerinde bloke uygulamış olması da haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğundan hukuka aykırı olup davanın reddini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/18077 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkiline borçlunun borcundan dolayı maaş haczi yazısı yazıldığını, müvekkilinin bu müzekkereye cevap verdiğini buna rağmen dosyaya borçlu olarak eklendiğini ve mal varlığına hacizler işlendiğini ileri sürerek konulan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından maaş haczi müzekkeresine cevap verilmediğini, borçlunun maaşına da haciz konulmadığını bunun üzerine davacı şirketin takibe borçlu olarak eklendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93. maddesinde; gelir, aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği kuralı getirilmiştir. Davacının emekli maaşının 5510 sayılı Yasa kapsamında emekli aylığı olduğundan, 93. maddede yer alan; gelir, aylık ve ödeneklerin, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği yönündeki açık düzenleme karşısında davacının emekli maaş hesabının bulunduğu banka hesabına uygulanan e-haciz işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2021 NUMARASI : 2021/313 ESAS- 2021/840 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 05/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ödeme emrini 05/10/2020 tarihinde tebliğ ettiğini, buna rağmen emekli aylığının tamamına haciz uygulandığını, ödeme emrinin tebliğinden önce alınan muvafakatname ile yapılan haczin yasaya aykırı olduğunu belirterek emekli aylığına uygulanan maaş haczinin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Karar dosya üzerinden verilmiş olup alacaklı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; '' Şikayetin KABULÜ ile; 1- İcra dosyasından borçlunun emekli maaşının tamamı üzerine konulan haczin KALDIRILMASINA, dosyada bugüne kadar reddiyatı yapılmamış tahsilatlar olması durumunda BORÇLUYA İADESİNE, '' karar verilmiştir....
Somut olayda; alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak borçlu aleyhine 23.11.2006 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, örnek 10 ödeme emrinin 27.11.2006 tarihinde borçluya tebliğ edilerek takibin kesinleşmiş olduğu, 20.12.2006 tarihinde borçlunun Sosyal Sigortalar Kurumundan aldığı emekli maaşının 1/4'ünün haczi için müzekkere yazıldığı ve borçlunun emekli maaşının 1/4'ünün haczedilerek Şubat/2007' den itibaren emekli maaşından aylık 118TL kesinti yapıldığı, borçlunun emekli maaşı üzerine 20.12.2006 tarihinde konulan haciz devam ederken borçlunun 02.07.2007 tarihinde icra dairesine başvurarak emekli maaşı üzerinde haciz dahi olsa emekli maaşından aylık 500TL'nın haczine muvafakat ettiği, bu muvafakat uyarınca 08.01.2008 tarihinde borçlunun emekli maaşı üzerine aylık 500TL haciz konulduğu anlaşılmaktadır....
Aksi halde, şarta bağlı tutulan muvafakat geçerli olmayacak ve bu nedenle , emekli maaşının haczi yapılamayacaktır. Somut olayda, ödeme emrinin davacıya 15/03/2010 tarihinde tebliğ edildiği, davacının takip kesinleşmeden önce 22/03/2010 tarihinde sunduğu mal beyanı dilekçesinde "emekli maaşı aldığını, bu maaşını mal beyanı olarak gösterdiğini, mal beyanına göre işlem yapılmasını talep ettiğini" beyan etmiş olup, bu beyanın emekli maaşının kesilmesine muvafakat olarak kabul edilmesi mümkün olmadığı gibi, henüz takip kesinleşmeden önce verilmiş olması nedeniyle de hiçbir şekilde muvafakat olarak kabul edilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/04/2015 NUMARASI : 2015/217-2015/231 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK.nun 83. maddesi gereğince, kısmen haczi mümkün olan maaş veya ücretten, borçlu ve ailesinin geçinmesi için icra müdürünce lüzumlu olarak takdir edilen miktar indirildikten sonra kalan kısmın haczi mümkündür. Ancak haczedilecek miktar maaş veya ücretin ¼’ünden az olamaz. Bir diğer anlatımla, haczedilecek miktar en az ¼ olup, borçlunun maaş veya ücretinin miktarı ile kendisinin ve ailesinin geçinmesi için gerekli kısım nazara alınarak haczedilebilecek miktarın belirlenmesi gerekir....