Somut olayda; davacı ile davalıların murisi ... arasında 01/04/1997 tarihinde abonelik sözleşmesinin düzenlendiği, davalının 14001844 numaralı elektrik abonesi olduğu, 13/08/2004 - 09/02/2008 tarihleri arası dönemlere ait normal tüketimden kaynaklı tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin ödenmediği, abonelik sözleşmesinin 13/03/2008 tarihinde yeni abonelik başvurusu nedeniyle davacı kurum tarafından 08/09/2014 tarihinde iptal edildiği anlaşılmıştır. Davacının, elektrik tüketim bedeline esas faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmesi gerekirken, emredici hükme aykırı davranarak elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etmektedir. Ancak; bu kusur, tüketilen enerji bedelinin aslından davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Olsa olsa abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir....
tutulan notta tesisatsız kayıtsız sayaç ibaresi geçtiğinden söz konusu yerin şantiye halinde olduğunu tahmin ediyorum, tanık ücreti talebim bulunmamaktadır " yönünde beyanda bulunmuştur Tüm dosya kapsamı dava ve cevap dilekçeleri ve kurum ve kuruluşlardan celp edilen belgeler bir bütün halde değerlendirildiğinde dava konusu mahalde --------- tarihleri arası kaçak elektrik tüketiminin somut olduğu ancak tüketimin davalı ile ilişkili olduğunu sübut ettirecek yeterli bilgi belge dosyada bulunmadığı, ayrıca celp edilen kayıtlarında kaçak elektrik tüketimi tarihleri itibariyle ikametin başladığı, başka altyapı abonelikleri yapıldığı, ancak elektrik aboneliği alınamadığı için kaçak elektrik tüketimi gerçekleştirildiği, davalının şantiyedeki faaliyeti tamamlandığı belli olduğu ayrıca davalı adına geçmiş dönemde şantiye aboneliği de bulunmadığından ve davacının şantiye aboneliği üzerinden abonesiz sayaç takılarak usulsüz elektrik kullanılmasına sebebiyet verilmesine dair tespitinin de bulunmadığı...
Dosyanın istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda resen yapılan incelemesi sonucunda; Dava, davacının maliki olduğunu iddia ettiği iş yerine elektrik aboneliği tesis edilmesi talebiyle açılmıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; huzurdaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkili şirketin İstanbul Büyükşehir Belediyesi nezdinde asfalt işlerinde çalışan taşeron bir firma olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu tüketim noktasında işe başlama tarihinin 26.08.2019 tarihi olduğunu, davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde, 05.08.2019 tarihinde yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanımının tespit edildiğini ve Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, 06.09.2018 tarihinde dava dışı Okan Yol İnşaat Taah. Nakl. Tur. San. Ve Tic. Ltd....
Elektrik sözleşmesini imzalayan ve daha sonra aboneliğini iptal ettirmeyen abone, tesisatta kullanılan elektrik nedeniyle elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereği sorumlu olduğu gibi, abonenin ölümünden sonra murise ait aboneliği sonlandırmayan veya mirası red etmemiş olan mirasçılar da murise ait aboneliğe ilişkin fatura borçlarından sorumludur. Buna göre, fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan mirasçılar abonelik sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kullanım bedelinden dolayı sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. (7.HD. 04.03.2013 tarihli 2012/6639 E-2013/1969 K.sayılı ilamı, 13.HD 07.05.2007 tarihli 2007/2824 E-2007/6268 K.sayılı ilamı) Hal böyle olunca abonelik gereği, abonenin mirasçılarının sorumluluğunun devam ettiğinin kabulü gerekir....
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; dava dışı ....nin, 2003 yılından itibaren davaya konu yerde elektrik abonesi olup, 2004-2013 yılları arasında elektrik borcunun 405.872,47 TL olduğu, davaya konu yerin 30.05.2013 tarihinde noterde yapılan kira sözleşmesiyle davacı ....ne aylık 1.000,00 TL'ye kiraya verildiği, mahkemece bilgisine başvurulan elektrik/elektronik mühendisinin 27.01.2014 tarihli raporda, dosya kapsamındaki belgelere göre şirketler arasında bağlantı olmadığını rapor ettiği, mahkemece, bu rapor benimsenerek, davacı şirketle, davalı elektrik dağıtım şirketinin abonesi olan şirket arasında herhangi bir bağlantı olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verildiği, davalının, muvazaa iddiası açısından, davacı şirket ile dava dışı abone şirket arasında bağ bulunup bulunmadığının tam olarak araştırılmadığı anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesince gerekli inceleme ve araştırma yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraf muvazaa olgusunu ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de, yukarıda anılan yönetmeliğin ilgili hükümleri gereğince perakende satış sözleşmesi yapılırken talepte bulunandan elektrik borcunun olmadığını gösterir borcu yoktur belgesinin istenemeyeceği, aynı kullanım yerine ait önceki abonenin tüketimlerinden kaynaklanan borçları yeni abonelik isteyenin üstlenmesinin talep edilemeyeceği, bu haliyle elektrik aboneliği tesisinin önceki abonenin borcu nedeni ile geri çevrilemeyeceği açık olup, ispat yükü üzerinde olan davalı yanca muvazaa olgusu da ispat edilememiş olmakla; verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur....
Somut olaya gelince; taraflar arasında, elektrik aboneliği sözleşmesinin varlığı, davacının zararının mevcudiyeti ve zarara neden olan hadise üzerinde bir ihtilaf bulunmamakta olup, zarardan sorumluluk yanlar arasındaki çekişme konusudur. Davalı, karşı akide, tekel hizmeti niteliğinde bulunan edimini sunmayı abonelik sözleşmesi kapsamında taahhüt etmiştir. Bu edimin ifasında davalı, elektrik kesintisini önleyici ve elektrik kesintisi gerçekleştiğinde derhal tekrar temini için gerekli yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Her ne kadar davacı basiretli bir tüccar gibi gereken önlemleri almamış ise de, bu zarar nedeniyle hükmolunacak tazminatın tenkisinde gözönünde tutulmalıdır. Hal böle olunca, mahkemece davacının zararın giderilmesi isteminin, tazminat miktarında Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi gereğince, hakkaniyet indirimi yapılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın tümü ile reddi uygun görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesine açıldığı, mahkemece elektrik aboneliği ile ilgili bedel yönünden dosya tefrik edilerek 25/01/2019 tarih ve 2019/52 Esas 2019/40 sayılı görevsizliK kararı ile mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır....
insan hakkı ihlali de oluşturduğu göz önüne alınarak su ve elektrik aboneliği bağlatılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....