CEVAP : Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle: taraflar arasında 31/08/2009 tarihli bayilik sözleşmesi ve 20/08/2009 tarihli kullandırma sözleşmesi bulunduğunu, bayilik sözleşmesinin sonlandırılmasını davacının talep ettiğini ve 31/12/2014 tarihinde tahliye ve teslim edeceğini taahhüt ettiğini, bayiye teslim edilen mağaza ilişkin müvekkili ve dava dışı şirket arasındaki kira sözleşmesinin 06/11/2014 tarihi itibariyle fesh edildiğini, dava dışı şirketin müvekkili şirkete 92.880,00TL bedelli faturayı yansıttığını, faturanın 20/08/2009 tarihli kullandırma sözleşmesinin 7.b maddesine göre davacıya yansıtıldığını, davacının mali sıkıntılardan kaynaklı nedenlerle sözleşmeyi fesh edeceğini açıkladığını, sözleşmenin feshine sebebiyet verdiğinden kira sözleşmesinin bu nedenle feshedildiğini belirterek asıl davanın reddine ve %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve karşı dava olarak 21.689,92TL alacağının dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte karşı davalından...
- K A R A R - Dava, bayilik sözleşmesinin haksız feshine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, yetki ilk itirazında bulunarak yetkili mahkemenin ... Ticaret Mahkemesi olduğunu savunmuştur. Mahkemece sözleşmedeki yetki koşulu, davalının ikametgahı ve sözleşmenin ifa edildiği yer dikkate alınarak dava dilekçesinin yetki yönünden reddine dosyanın görevli ve yetkili ... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin 3.maddesi yollaması ile sözleşmenin 4 nolu eki gereğince bayinin anlaşma bölgesi ve satış mahallinin ... ili içinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava niteliği itibariyle sözleşmenin haksız fesih edildiği iddiasına dayandığına göre HUMK.nun 10.maddesi uyarınca ... Mahkemelerinin yetkili olduğunun kabulü gerekir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2012 NUMARASI : 2011/98-2012/400 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, kira sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle oluşan haksız el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafça dava sebeplerinin haklı feshe dayanan tazminat davası olmadığı, Rekabet Kurulu'nun kararı nedeniyle, sözleşmenin 17 yıl süreceği inancıyla bayilik hizmet bedeli ödedikleri ancak Rekabet Kurulu'nun kararı nedeniyle işlemeyecek süreye isabet eden kısmın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talep edildiği, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin 5 yıllık süreli olduğu, Rekabet Kurulu kararı nedeniyle, sözleşme tarihinin 18.09.2005 tarihinden sonra olması nedeniyle, 12.12.2006 olan sözleşme tarihine 5 yıl ilave edildiğinde bitmesi gereken tarihin 12.12.2011 olmasına rağmen davacı tarafça bu süre beklenilmeden sözleşmenin 18/06/2011 tarihinde feshedildiği, bu nedenle davacı tarafın Rekabet Kurulu kararına dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün bulunmadığı, gerekçesiyle davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
K. sayılı kararı ile “…Taraflar arasında ana şirket-bayii ilişkisinin olduğunun ileri sürüldüğü ancak taraflar arasında imzalanmış herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, davalı şirketin davacı dışında başka şirketlere de yurt dışından ithal ettiği tıbbi ürünleri sattığı, taraflar arasında düenlenen bayilik sözleşmesinin 31/12/2011 tarihinde sona ermesinin kararllaştırıldığı, dava konusu dönemde taraflar arasında bayilik ilişkisinin bulunmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin ticari mal satımına ilişkin olduğu, bayilik sözleşmesinin bulunmadığı bu nedenle ihalenin feshi sebebiyle davalıdan zararın tazmininin talep edilemeyeceği..” değerlendirilerek davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu karar; İstanbul BAM ...... HD.nin ....... E. ve ............
Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, davalının kötüniyetli olmadığı gerekçesi ile ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasında ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan akaryakıt istasyonu ile ilgili olarak 29/12/2016 tarihinde, 5 yıl süreli, 24 maddeden oluşan bayilik sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında 28/02/2016 tarihinde 9 maddeden oluşan cari hesap sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında bayilik sözleşmesinin imzalanmasından sonra geçerli olmak üzere, 6.6 maddeden oluşan, kurumsal kimlik çalışmasına ilişkin hükümleri de düzenleyen 24/02/2016 tarihli protokol imzalandığı anlaşılmıştır. Gaziantep 15. Noterliği’nin 30/06/2017 tarih, ... yevmiye sayılı ihtarnamesinin incelenmesinde, davalı tarafından herhangi bir sebep gösterilmeksizin taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğinin davacıya ihbar edildiği anlaşılmıştır. Kadıköy 26....
Pazarlama AŞ vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında bulunan bayilik sözleşmesinin davalının tek taraflı ve haksız feshi ile sona erdiğini, davalının işlettiği istasyonun kurulu bulunduğu taşınmaz üzerinde müvekkili lehine tesis edilmiş, 3 yıllık intifa hakkı bulunduğunu, taşınmazın kullanma hakkı müvekkiline ait olmasına rağmen davalının istasyonu haksız olarak işgal ettiğini, davalının vermiş olduğu taahhütnameye göre bayilik sözleşmesinin her ne sebeple olursa olsun feshedilmesi halinde istasyonun müvekkiline teslim edilmediği her gün için 200 dolar cezai şart ödemeyi kabul ettiğini belirterek, dava tarihi itibariyle işlemiş toplam 164.927,50 TL'lik ecrimisil cezai şart tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin bayilik sözleşmesini haklı olarak feshettiğini, karşı tarafın cezai şart talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir....
Bu nedenle 11 aylık bayilik sözleşmesinin önceki bayilik dönemiyle ilişkilendirilemeyeceği ve bu nedenle haklı fesih işleminden bahsetmenin mümkün olmayacağı, bu gerekçeye dayanarak yeni bayilik sözleşmesiyle başlatılan yeni ilişkiden dolayı sözleşmeyi haklı nedenle fesih imkanının olmadığı, davacının ise bayilik sözleşmesinin 24/b maddesinin yıllık satış kıyaslamasıyla ilgili alanına atıfta bulunarak sözleşmeyi fesih ettiği dikkate alındığında, sözleşmenin feshinin haklı olmadığı ve dolayısıyla cezai şart alacağının da doğmadığı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/725 Esas, 2000/547 Karar sayılı kararıyla davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine karar verildiği, bu kararın 20.11.2001 tarihinde kesinleştiği, davalı (ile dava dışı kişilerin) yükleniciden haricen satın aldıkları bağımsız bölümlerin tapularının iptali ve adlarını tescilini (olmadığı taktirde taşınmaz değerinin tahsilini) talep ettikleri İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin 2010/169 Esas sayılı dava dosyasının açıldığı, davacılar tarafından taşınmaz üzerinde başkaca daireleri kullanan dava dışı kişilere karşı açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında Küçükçekmece 2....