"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.05.2007 gününde verilen dilekçe ile bayilik sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi, kal ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 28.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili, asıl davada bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız feshedildiğini, davacıya ait olan tüplerin çoğunun davacıya iade edildiğini, yargılama sonucunda iadesi gereken tüp olduğu sonucuna ulaşılırsa bunun da iade edileceğini, birleşen davada; müvekkilinin deposunda bulunan davacıya ait tüplerin, ticari amaçla bulundurulmadığını, davacı tarafından bayilik sözleşmesinin feshi ile birlikte tüplerin iadesinin istendiğini, bunun için müvekkilinin müşterilerden tüpleri toplamaya başladığını ve topladıklarını da depoda muhafaza ettiğini, depodaki tüpler belli sayıya ulaşınca da davacıya peyder pey teslim ettiğini, sözleşmenin feshinden sonra satış yapmadığını, haksız rekabet ve markaya tecavüzün söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.08.2008 gününde verilen dilekçe ile bayilik sözleşmesinden kaynaklanan hakka elatmanın önlenmesi ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yargılama aşamasında taraflar arasında görülmekte olan aynı nitelikteki dava eldeki dava ile birleştirilmiş ve yapılan duruşma sonunda; birleştirilen davanın reddine, 28.08.2008 tarihli davanında derdestlik nedeniyle açılmamış sayılmasına dair verilen 25.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 28.08.2008 tarihinde açtığı davada ve birleştirilen davada davacı şirketin 243 ve 246 parsel sayılı taşınmazlarda intifa hakkı sahibi olduğunu ve bu...
- K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğini, sözleşme uyarınca davalının, müvekkili şirkete 20.000 Euro cezai şart ayrıca asgari olarak 20.000 Euro'nun altında olmamak şartıyla mahrum kaldığı kar ve zararı ödemek zorunda olduğunu iddia ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 Euro cezai şart ile mahrum kalınan kar ve zarara ilişkin olarak şimdilik 7.000 TL.nin fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini, davacının zamanında su teslim etmediğini, davacının herhangi bir zararının mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Taraflar arasındaki protokolde davalının istifade hakkının 18.09.2015 tarihinde sona ereceği açıkça kararlaştırılmasına rağmen, davalı tarafından bu süreyi aşar şekilde üçüncü kişiyle bayilik sözleşmesi düzenlenmesi davalının kusuru olarak değerlendirilmiştir. Davalı ile bayilik sözleşmesi düzenleyen ... şirketinin yükümlülüklerini yerine getirmediği iddiasıyla, ticari koşullar da gerekçe gösterilerek bayilik sözleşmesi davalı tarafından 30.07.2015 tarihli Beyoğlu 41.Noterliğinin 16799 yevmiye nolu ihtarnamesi ile fesih edilmiştir. Ancak bayilik sözleşmesi ile istasyonu elinde bulunduran ... şirketinin istasyon ve eklerinde ruhsata aykırı işlemler yaptığı ve bu nedenle, istasyonun faaliyetinin idari makamlarca durdurulduğu, işletme ruhsatının devir edilerek istasyonun fiilen bayi ve malike teslim edilmediği anlaşılmaktadır....
Dava, davalı ile imzalanan bayilik sözleşmesi kapsamında davalıya verilen ariyet malların iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunmamıştır. Mahkemece taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 20. maddesindeki yetki şartı kesin yetki kuralı olarak değerlendirilerek mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. 6100 sy. HMK'nın yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17.maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle 1086 sy. HUMK'nun 22. maddesindeki düzenlemeden farklı olarak münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkanı getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Ve Ecrimsil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım istemi yönünden davanın kabulüne, ecrimisil istemi yönünden ise davının reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi ve yıkım istemi yönünden kabulüne ve ecrimisil istemi yönünden ise reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, sözleşmenin feshi, kal, alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 27.05.2015 gün ve 2015/3092 Esas, 2015/3962 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü....
Kararı temyiz eden tüm davalıların elatmanın önlenmesi bakımından temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine. Her ne kadar, temyiz aşamasında davalılardan Ahmet taşınmazı kullanmadığını ileri sürmüş ise de, yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususlar temyiz aşamasında gözetilemez. Kaldı ki, dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle davalıyı haklı çıkaracak bir olgu da bulunmadığından elatmanın önlenmesi bakımından hükmün ONANMASINA....