Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Dava, yetkili satıcılık yetkili yedek parça satıcılığı ve yetkili servis hizmetleri konusundaki bayilik sözleşmesinin feshine dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacının bayilik ilişkisini kendi iradesiyle, tanınan feshi ihbar üzerinden önce fiilen sona erdirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 04.11 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 16/06/2004 tarihli bayilik sözleşmesinin olağan bitiş tarihi olan 16/06/2009 tarihinde yenilenmeyerek fesh olunduğunu, davalının cevabi ihtarnamesinde, müvekkili şirket kayıtlarında kendisi zilyetliğinde görülen tüp sayısının kendisine bildirilmesi halinde tüpleri teslim edeceğini, ayrıca kendisinde bulunan ... A.Ş. markalı tabela, logo vs.'yi teslime hazır olduğunu bildirdiğini, davalıya zilyetliğindeki tüplerin sayısı ve ... tabela ve logolarını bayilik sözleşmesinin 16/d ve 17. maddeleri uyarınca teslim etmesi gerektiğinin ... 17....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi (Muarazanın Önlenmesi) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, ......

        Dava, taraflar arasındaki otogaz bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshine dayalı kar mahrumiyeti ve iki ayrı cezai şart isteğine dayalı tazminat davasıdır. Davalı sözleşmenin fesih nedenini davacının vaat ettiği oranda iskonto yapmamasına ve bedeli peşin ödenen malların tesliminin makul süreden sonra yapıldığı iddiasına dayandırmıştır. Yapılan tahkikat ve alınan bilirkişi raporuna göre davalının bedelini peşin ödediği malların geç teslim edildiği iddiasını doğrulayan somut delil sunulamadığı, ayrıca faturalarda 2012 yılında ortalama %0,2 oranında iskonto uygulandığı, iskonto uygulanmasının davacının inisiyatifinde olduğu belirtilmiş, mahkemece bu gerekçelerle davalının sözleşmeyi haksız feshettiği sonucuna varılmıştır. Ancak dosya içeriğinde bulunan davacı tarafından davalıya yazılmış 11.04.2011 tarihli yazıda, 18.04.2011 tarihinden sonra %1,5 iskontu uygulanacağı bildirilmiştir....

          Noterliği'nin 26/07/2016 tarih ve 6289 yevmiye nolu ihtarnamede, şirketin ortaklık yapısı değişmiş olup, şirket ortaklarının ticari planlaması gereğince ihtarnamenin keşide edildiği tarih itibariyle bayilik sözleşmelerinin ve ekinde imzalanmış olan tüm protokol ve sözleşmelerin feshedildiği ihtaren bildirmiştir. Bunun üzerine davacı tarafından, bayilik sözleşmesinin 12.5. maddesi ve satış taahhütnamesinin 2. maddesi gereğince cezai şart alacağının, bayilik sözleşmesinin 9.5. maddesi uyarınca kar mahrumiyeti alacağının ve bayilik sözleşmesi’nin 3. maddesi ve ariyet taahhütnamesi’nin 4.maddesi uyarınca davalıya teslim edilen ve fakat davalının sözleşmeyi sona erdirmesine rağmen iade etmediği ariyetlerin bedeli ile teslime kadar geçecek sürede işleyecek bedelinin tahsili istemiyle eldeki dava açılmıştır....

          Bunun üzerine davacı tarafından, bayilik sözleşmesinin 12.5. maddesi ve satış taahhütnamesinin 2. maddesi gereğince cezai şart alacağının, bayilik sözleşmesinin 9.5. maddesi uyarınca kar mahrumiyeti alacağının ve bayilik sözleşmesi’nin 3. maddesi ve ariyet taahhütnamesi’nin 4.maddesi uyarınca davalıya teslim edilen ve fakat davalının sözleşmeyi sona erdirmesine rağmen iade etmediği ariyetlerin bedeli ile teslime kadar geçecek sürede işleyecek bedelinin tahsili istemiyle eldeki dava açılmıştır.Davalı tarafça, davacının ıslah dilekçesi ile talep sonucunu tamamen değiştirmiş olup, davanın artık yeni bir dava niteliğini kazandığını ve bu bakımdan harcı tamamlamayan davacının davasının açılmamış sayılması sebebiyle reddine karar verilmeliyken ıslah dilekçesi dikkate alınmayarak yargılamaya devam edilmesinin usule uygun olmadığı ileri sürülmüştür.Davacı vekilince, 17/08/2018 tarihinde ıslah dilekçesi sunulmuş ancak ıslah harcı yatırılmamıştır....

            Davalı vekili; kira bedellerinin davacı şirkete ait banka hesabına düzenli olarak yatırıldığını, taraflar arasında bayilik sözleşmesinden bağımsız bir kira sözleşmesinin mevcut olup, müvekkili şirketin dava konusu taşınmazı bu sözleşmeye dayalı olarak kullandığını, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; davalı şirketin, davacı ile akaryakıt bayilik sözleşmesinin devamı süresinde başka firmalardan akaryakıt alarak pazarladığı, bu suretle sözleşme hükümlerine aykırı davrandığı, bu nedenle davacı açısından sözleşmenin feshi şartının gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, taraflar arasındaki bayilik ve kira sözleşmelerinin münfesih olduğunun tespitine ve davalının akaryakıt istasyonuna vaki müdahalesinin men’ine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              - K A R A R - Dava, taraflar arasında imzalanan Bayilik ve Dağıtım Sözleşmesi uyarınca, davalıya verilen siparişleri zamanında teslim edilmemesi nedeni ile davalıya keşide edilen çeklerin iadesi, tahsil edilen çeklerin faiziyle ödenmesi ve sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacıya mal teslim ettiğini, fatura düzenlendiğini ve müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davanın kabulü ile taraflar arasındaki 03.11.2004 tarihli Bayilik ve Dağıtım Sözleşmesi’nin feshine, Davacının ödediği 2.280.00.-YTL. asıl alacak ve bunun 167.77.-YTL. işlemiş faiz olmak üzere 2.348.77.-YTL.nin 2.280.00.-YTL. asıl alacak kısmına % 43 ve değişen oranda avans faizinin 06.01.2005 tarihinden itibaren yürütülmek suretiyle davalıdan tahsiline, Bu sözleşme nedeniyle davacı tarafça verilen Garanti Bankası’nın 85896 nolu 19.600.00....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, taraflar arasında imzalanan bayilik sözleşmesinin feshine karşılık borcun olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının dava dilekçesinden özetle, davalı şirket ile aralarında 01.07.2010 tarihli bayilik sözleşmesi olduğunu, sözleşme gereğince 2010-2012 yıllarında davalı şirketin 35 nolu bayisi olarak faaliyet gösterdiklerini, davacının sözleşmenin feshine ilişkin Kartal .........

                  Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 04.05.2010 gün ve 350-214 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı .... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık bayilik sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kâl isteğinden kaynaklanmaktadır. Kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu