ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2014 NUMARASI : 2012/445-2014/57 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi . ..’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalılara ait binanın ruhsatlı olmadığı, kesinleşmiş yıkım kararı olduğu, mevcut hali ile ruhsatlandırılmasının da mümkün olmadığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istemlerinin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ- BİRLEŞEN DAVA : Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. -KARAR- Davacı, maliki olduğu 813 ada 2 parsel sayılı taşınmaza bitişik taşınmaz olan 1 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen yapının taşkın olduğunu ileri sürerek davalıların elatmasının önlenmesi, taşkın kısmın yıkılmasına ve ecrimisile, aksi takdirde yıkım fahiş zarar doğuracaksa bedeli karşılığından taşkın kısmın mülkiyetinin davalılar adına tesciline karar verilmesini istemiş, birleştirilen davada yıkım isteğini genişleterek 10m² alanın daha yıkılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalılar, binanın yıkılması halinde büyük zararlarının doğacağını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
Elatmanın önlenmesi isteği yönünden ise tarafların taşınmazda paydaş oldukları gözetilerek, müşterek mülkiyet hükümlerine göre olay çözümlenmelidir. Somut olayda, iki tarafında taşınmazda çekişmesiz olarak kullandığı yer bulunduğundan, davacı yönünden intifadan men olgusunun da gerçekleşmediği gözetilerek elatmanın önlenmesi isteğinin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı'' gerekçesiyle bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacının temyiz itirazı yerinde değildir....
Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
Görüldüğü üzere taşkın yapının korunmasındaki bireysel ve kamusal yarar nedeniyle TMK'nin 684, 718, 722. maddelerinde kabul edilen “üst toprağa bağlıdır” kuralına ayrıcalık getirilmiş taşkın yapı malikinin komşu taşınmazda inşaat veya irtifak hakkı gibi ayni bir hakkının bulunması halinde taşan kısım, taşılan taşınmazın değil, ana yapının bulunduğu taşınmazın tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) sayılmış, tecavüz edilen kısım üzerinde yapı maliki yararına irtifak hakkı tanınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki taşkın yapıdan inşaat ve imalattan kasıt, taşınmaza sıkı ve devamlı surette bağlı olan esaslı yapılardır. Diğer bir söyleyişle taşan yapının tamamlayıcı parça (mütemmim cüz) niteliğinde olması gerekir. Onun, taşınmazın altında veya üstünde yapılması zeminde veya üstten sınırı aşması, arasında madde hükmünü uygulaması açısından hiçbir fark yoktur. TMK'nin 725. maddesinin uygulanabilmesini haklı gösterecek en önemli koşul yapı malikinin iyiniyetli olmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım, Ecrimisil(Mahkeme Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım Konusunda Aksi Kanaatte Olursa Arsa Bedeli ve Muhik Bir Tazminat) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, vekil edeninin sahibi olduğu 1120 ada 3 parsel sayılı taşınmaza, davalılara ait komşu parseldeki binanın taşkın olduğunu belirterek, davalıların elatmasının önlenmesine, taşkın yapının kâl'ine ve 1.000 TL ecrimisil tazminatının tarafına ödenmesine; elatmanın önlenmesi ve kâl'e ilişkin talepleri kabul görmez ise, arsa bedeli ve muhik bir tazminat karşılığında temliken tescile karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.08.2010 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 526 parsel sayılı taşınmazdaki binanın taşınmaz üzerindeki irtifak hakkına taşkın ve Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliğinin 44. maddesine aykırı inşaa edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 526 parsel üzerinde davacı kurum yararına irtifak hakkı mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 104 parsel sayılı taşınmaza davalılar tarafından inşaat yapıldığını, davacının taşkın inşaatı öğrenince hemen ilgili mercilere başvurduğunu, ...'nin 07/10/2010 gün ve 395 sayılı kararı ile kaçak ve taşkın yapının yıkımına karar verildiğini, yıkım kararını yerine getirmeyen ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek dava konusu taşınmaza taşkın yapı nedeniyle el atmanın önlenmesine ve taşkın inşaatın yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
TMK’nin 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nin 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 3955 parsel sayılı taşınmazına komşu davalıya ait 3956 parselde bulunan binanın taşkın olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi,yıkım ve tazminat isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının kayden davacıya ait taşınmaza taşkın bina inşa ederek müdahale ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, tecavüzlü kısmın yıkımına karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....