WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ecrimisil isteği yönünden feragat nedeniyle davanın reddine;yapılan seranın imar uygulaması sonucunda davacıların parseline taşkın duruma geldiği ancak seranın yapı niteliğinde bulunmadığı sökülüp götürülebilen muhtesattan olduğu gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... ve davalı ... vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ... ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmaza komşu 6 parsel maliki davalıya ait yapının taşkın olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım ile 1.000.00.-TL yıkım bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatma olgusunun keşfen sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

      öncelikle asıl davada el atmanın önlenmesi isteği, karşı davada da el atmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davada gürültü çıkarmak suretiyle elatmanın önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, taşkın duvar yapmak suretiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi bakımından davanın kabulüne ve ecrimisil ile manevi tazminat talepleri yönünden de davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacılar-karşı davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla;Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı....

        Bütün bu anlatılanlardan sonra somut olaya gelince; davacı tarafından baz istasyonları nedeniyle taşınmazında değer kaybı oluştuğundan baz istasyonunun kaldırılması bu mümkün değilse zararının giderilmesi istenmiştir. Henüz zarar gerçekleşmeden ve somut bir zarar tehlikesi de mevcut değilken, elatmanın önlenmesi ve kal talep edilmiştir. Davacının henüz gerçekleşmemiş (güncel olmayan) gelecekte duyabileceği hukuki korunma ihtiyacı doğmadan, elatmanın önlenmesi ve kal davasının dinlenmesinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken davacı tarafın sübjektif kaygılarına göre (taşınmazını kiraya vermekte, satmakta, trampa etmekte) ileride sorunlar yaşayabileceği ve taşınmazının değerinde azalma olacağından bahisle kabul hükmü kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....

          in 30.09.2014 tarihli rapor ekindeki krokisinde C1 ile gösterilen 53,58 metrekarelik müdahalesinin önlenmesi ile müdahale edilen C1 harfiyle gösterilen kısmın yıkımına; davalının temliken tescil talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve temliken tescil istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Mahkemece, temliken tescil talebinin şartları oluşmadığından davalı ...'ın elatmasının önlenmesine ve muhdesatın kal’ine, davalı ...'a karşı açılan dava yönünden ise, 419 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden olan ...'ın yapılan taşkın inşaat ile bir ilgisinin olmadığı, inşaatın tamamen davalı ...'...

            Davalı ... da açtığı karşı dava ile tapu tahsis belgesi ile kullandığı taşınmazına ... tarafından yapılan elatmanın giderilmesi ve yapının taşkın bölümünün kal'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine, ...'ın açtığı elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin verilen ret hükmü usul ve yasaya uygun bulunduğundan bu hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacının, mahkemenin karşı dava bakımından verdiği meni müdahale ve kal'e yönelik hükmü hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; Karşı dava davacısı ... 3 parsel numaralı taşınmazda mülkiyet sahibi olmayıp tapu tahsis belgesi ile kullanan zilyedidir. Taşınmazın kayden maliki ... Belediyesidir....

              -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacının irsen paydaşı olduğu çaplı taşınmaza davalının haksız ve taşkın bina yapmak suretiyle müdahalesi saptandığı, haricen satanlar İsmail ve Osman'ın kişisel hak sahibi murislerinin başka mirasçıları da olduğundan harici satışa değer verilemiyeceği, taşkın yapı bakımından TMK. 725. maddesinin koşullarının gerçekleşmediği, haksız inşaat bakımından da temliken tescilin savunma yoluyla ileri sürülemeyeceği, ancak müstakil bir davaya konu edilebileceği gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.228.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 27.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 411 ada, 121 parsel sayılı taşınmazda kayden malik olduğunu, komşu 411 ada, 120 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalı kooperatifin haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmazına beton yol yapmak, tel çitle çevirmek, elektrik direk ve tesisleri yapmak suretiyle taşkın yapılaştığını ileri sürerek, haksız elatmanın önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, inşaat yapılmadan önce Kadastro Müdürlüğünden alınan aplikasyon planlarının zemine uygulandığını, belirlenen sınırlar içerisine inşaatın yapıldığını, taşkın yapılaşma varsa bile iyiniyetli olunduğunun gözetilmesi aksi halde Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca açılacak iptal tescil davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

                  DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Taşkın İnşaat Nedeniyle) KARAR : Kocaeli 3....

                  Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya TMK’nın 737 ve bu maddenin müeyyidesi olan 730. maddesi uyarınca zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir....

                  UYAP Entegrasyonu