Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 29/04/2013 tarih 10800 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davacının el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerinin reddine" karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; 1- Gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine ilişkin kararına bir diyeceklerinin olmadığını, ancak sözleşmenin geçersizliğinin tespiti yönünde verilen karar rağmen tarafımıza vekalet ücreti hükmedilmediğini, 2- Her ne kadar mahkemece el atmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin reddine karar verilmiş ise de ecrimisil ve el atmanın önlenmesi taleplerimizin reddine yönelik verilen karar BAM 4....

Noterliğinin 24.08.2016 tarih ve .... yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi imzalanarak Ankara/... projesi kapsamında yer alan Ankara....sayılı taşınmazdaki ....bağımsız bölümün davalıya fiilen teslim edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı hareket ederek yükümlülüklerini yerine getirmediğini, mali ve hukuki anlamda zor durumda bırakıldığını, davalı ile akdedilen tüm sözleşmelerin Beyoğlu 13. Noterliği 31.10.2018 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, aynı şekilde satış vaadi sözleşmesinin de 28/11/2018 tarih, ... yevmiyeli ihtarname ile feshedildiğini, sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeyen davalıya konutun teslimi için ihbar gönderilse de sonuç alınamadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6....

    Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda 5040/40320 oranındaki payın tapu kayıt maliki davalıların murisi ...'dir Adana 5. Noterliğinin 23.05.1989 tarih 13420 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre muris Aydın dava konusu taşınmazdaki payının tamamını davacıya satmayı vaat etmiştir. Muris Aydın'ın tapu kaydındaki payı paylı mülkiyet şeklindedir. Murisin ölümü nedeniyle külli halefiyet gereği davanın mirasçılarına yöneltilmesi zorunlu olduğundan mirasçıların elbirliği paydaşları olmaları satış vaadi borçlusunun mirasçıların kendileri olmaması nedeniyle satış vaadinin ifa edilmesine engel oluşturmamaktadır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.03.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalının ...'...

        Asıl davada anılan satış vaadi sözleşmesi uyarınca tapu iptali ve tescil, tescilin olmaması halinde satış vaadi sebebiyle davalılardan 650,00 tazminatın tahsili, karşı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin feshedilmiş olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesi, birleşen 1992/136 Esas sayılı davada 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali ve birleşen 2000/182 Esas sayılı davada ise 14.05.1980 tarihli satış vaadi sözleşmesinin, satış vaadinde bulunan ...’in imzasının sahte olması ve hukuki ehliyetinin bulunmaması sebebiyle iptali talep edilmiş, birleşen 1991/652 Esas sayılı davada ise 18.09.1987 tarihli “Satış vaadi sözleşmesi” uyarınca tapu iptali ve tescil isteminde bulunulmuştur.Asıl dava, karşılık dava ve birleşen davalara dayanak teşkil eden gerek 14.05.1980 gerekse 18.09.1987 tarihli sözleşmeler taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri olup, taraflar arasında eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmamaktadır....

          Davalılar yargılama sırasında verdikleri beyanlar kapsamında taşınmazı 05/12/1986 tarihli gayrımenkul satış sözleşmesine istinaden edindikleri savunmasını ileri sürmüş iseler de davalıların, kadastro tespiti öncesi gayrımenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden edindikleri haklarını daha sonra yapılan kadastro tespiti sırasında 3402 Sayılı Yasanın 13/B-son fıkrası aracılığıyla a bendi hükmü uyarınca kişisel hakkını mülkiyete çevirmediği ve tespitin kesinleşmesinden itibaren aynı yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını ileri sürmediği anlaşıldığına göre, taşınmazda hak düşürücü sürenin geçmiş olması karşısında gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bir mülkiyet hakkının varlığından söz edilemez. Bununla birlikte çekişme konusu taşınmazın tesis kadastro tutanağının beyanlar hanesinde krokisinde C harfi ile gösterilen ev ve müştemilat yönünden muhdesat şerhi bulunduğu görülmekle birlikte TMK 725....

          Noterliğinde 16/07/2003 tarih ve 11172 yevmiye no'lu geçerli bir satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği, sözleşmede taraflarca belirlenen bedelin davacı murisi tarafından davalı mütahhite ödendiği belirtilmiştir. Böylece, resmi sözleşmede ödendiği belirtilen bedelin ödenmediği ancak aynı değerde başka delil ile ispatı gerekeceğinden davacının satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan edimini yerine getirdiğinin kabulü gerekir. Öte yandan taşınmazın davalı Kerim Yıldız'a satış vaadi sözleşmesinden önce 28/02/2000 tarihinde satıldığı, davacının sözleşme yaptığı yüklenicinin satış vaadi sözleşmesi yapmadan evvel 01/0/5/2001 tarihinde azledildiği, sözleşmenin feshedildiği, gelen tapu kaydında davalı müteahhitin ve arsa sahibi Fadime'nin payının bulunmadığı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davacılara devir şeklindeki ifanın artık imkansız hale geldiği açıktır....

          Somut olayda, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği 23.08.1993 tarihinde mülkiyeti nakil borcu yükümlüsü davalı ..., taşınmazda murisinden intikal eden 3/16 pay dışında, muris annesinden edindiği 1/16 ve dava dışı kardeşi ......’den satış yoluyla edindiği 3/16 olmak üzere toplam 7/16 pay malikidir. Bunun dışındaki 3/16 payı ise, davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra edinmiştir. Bu nedenle, davalı ...’in taşınmaz tapu kaydında davacı yararına konulan satış vaadi sözleşmesi şerhini görerek düzenlediği satış vaadi sözleşmelerine dayanarak kazandığı 7/16 payı TMK’nın 1024. maddesi uyarınca yolsuz tescil niteliğinde bulunduğundan bu payın davacı adına tescili gerekir. Bunun dışında kalan davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinden sonra davalı ...’in edindiği 3/16 payın davacı adına tescili doğru değildir..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı yüklenici ile yapmış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yüklenicinin binayı tamamlamaması nedeniyle tek taraflı olarak feshettiğini, ancak sözleşme hükümlerine göre kendisine düşecek daireleri yükleniciden satın olan davalıların hakları olmadığı halde taşınmazını işgal ettiklerini, ihtara rağmen de kullanıma devam ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, dava konusu daireleri yükleniciden taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile satın alıp kaba inşaat sonrasındaki tüm eksiklikleri davacının bilgisi ve rızasıyla tamamladıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine dair verilen karar, Dairece; “…kayda üstünlük tanınmak ve dairelerin davacıya bırakılan yerler olduğu benimsenmek suretiyle davalılar Mithat ve Nafiye aleyhindeki davanın kabulüne, davalı ...'...

              Noterliğince düzenlenen 12305 yevmiye numaralı 06.06.2012 tarihli ''düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi'' fesh edilmediği ve geçerliliğini koruduğu sürece, bu sözleşmedeki müteahhidin hakkına dayalı olarak davalı T5 ile dava dışı müteahit arasında akdedilen 18873 yevmiye numaralı 01.04.2016 tarihli '' düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi '' sözleşmesinden doğan haklarını davalı T5 dava dışı müetahhidin halefi olarak davalı mal sahibine karşı ileri sürebilir. Yine davacı ile dava dışı yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi mahkeme kararı ile fesh edilmediği sürece, gerek yüklenici ve gerekse yükleniciden kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesindeki hakkına dayalı olarak daire satın alanlar bu daireleri ellerinde bulundurma hakkına sahiptir....

              UYAP Entegrasyonu