ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/10/2013 NUMARASI : 2011/490-2013/455 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı ile kayden 1/2 paydaş oldukları 1108 ada 5 parsel sayılı taşınmazın, dava dükkan niteliğindeki 1 nolu bölümünün uzun süredir davalı tarafından kullanılıp kiraya verildiğini ve kendisine bir bedel ödenmediğini ileri sürerek davalının haksız müdahalesinin önlenmesine ve dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için şimdilik 20.000 TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamada ecrimisil talebini bilirkişi raporu doğrultusunda 171.620,06 TL olarak ıslah etmiş, yargılama aşamasında dava konusu dükkanın davalı ile birlikte dava dışı kişiye kiralandığını, ancak kısa sürede kiracının taşınmazı tahliye ettiğini ve halen dava konusu dükkanın boş olduğunu ve böylece elatmanın önlenmesi talebinin konusuz kaldığını belirtmiştir.Davalı, dava konusu taşınmazın bir dönem davacının engellemesi ile boş kaldığını, 2007 yılından sonra kira gelirlerinde düşüş olduğunu, ...................
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.07.2008 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale ve tahliye istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. Görev konusu davanın her safhasında ve re'sen gözönünde bulundurulmalıdır. Elatmanın önlenmesi davalarında mahkemenin görevi müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Somut olayda; dava konusu bir apartman dairesi olup, dilekçede yazılı olduğu gibi 5000 YTL. değerinde olması hayatın olağan akışına aykırıdır....
(Muhalif) (Muhalif) Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 683.maddesi "bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir" hükmü ile malikin hukuksal sınırlar içinde mutlak kullanım hakkı olduğuna düzenlenmiştir. Davacı, İzmir 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/23-381 EK sayılı kararı ile davalıyı taşınmazından tahliye ettirmişken, davalının bu sefer de davacı taşınmazının güneyindeki yola cephesini kapatacak şekilde yola müdahale ederek bu surette davacının taşınmazını kullanmasına engel olması tahliye kararından beklenen amacı bertaraf ettiğinden, yerel mahkeme kararı ve dayanağı gerekçeler usul ve yasaya uygun olduğundan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz....
Asliye Hukuk ve Bakırköy 5. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaza vaki müdahalenin men'i ve ecrimisil istemlerine ilşkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın kira sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olup Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, taraflar arasında yazılı veya sözlü kira sözleşmesi bulunmadığı, talebin ecrimisil ve elatmanın önlenmesi olduğu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacı vekili müvekkiline ait taşınmazın, 06.03.2006 tarihli kira sözleşmesi ile Bakırköy 35....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Asıl davada, elatmanın önlenmesi ve tahliye; birleşen davada ise alacak istenilmektedir. Her iki dava yönünden davalı-birleşen dava davacısı temyiz etmiştir. Davanın buniteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde iş bu davada mahkemece, davacının adi ortaklıktan cari hesap alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için öncelikle davacının ve dava dışı adi ortaklığın ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, bu inceleme sırasında yukarıda sözü edilen dava dosyasının da delil olarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı ile adi ortaklardan biri olan davalının ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak ve anlaşılamayan şekilde sadece davacı kayıtlarına itibar edilerek bir karar verilmesi doğru olmamıştır....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, birleşen dava ise 2859 sayılı Yasadan kaynaklı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından davanın reddine, tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş, hüküm birleşen tapu iptal ve tescil davasının davacıları .... ve ....tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünde 16. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16/02/2017 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın elatmanın önlenmesine, tahliye talebinin reddine, ecrimisil talebinin kabulüne dair verilen 15/03/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince kararın temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ve davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf taleplerinin reddine dair verilen kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Her ne kadar, 1.Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından, “Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesinin Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesinin görevine girdiği” gerekçesi ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; dava, tapu ve mülkiyet hakkından kaynaklı elatmanın önlenmesi davası olmayıp, (tüm dosya kapsamından) davacının komşu taşınmazda bulunan davalı GSM şirketine ait baz istasyonunun sağlığa zarar verdiği iddiası ile kaldırılması talebiyle açılmıştır. Bu şekilde dava, baz istasyonlarının insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi sebebiyle davalı şirkete ait baz istasyonunun kaldırılmasına ilişkin bulunmakla, uyuşmazlığın Dairemiz görev alanı ile ilgisi bulunmadığından, dosyanın Yargıtay (1.)...
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, 173 ada 713 parsel sayılı taşınmazı 03.04.2008 tarihinde satın aldığını, taşınmazın eski malikleri olan davalıların taşınmazı bizzat kullanarak veya kiraya vererek tasarruf ettiklerini ileri sürerek elatmalarının önlenmesine ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak, 10.000.-TL ecrimisilin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı daha sonra davasını ıslah etmiş ve 71.880.40.-TL ecrimisile hükmedilmesini istediğini bildirmiştir. Davacı, yargılama aşamasında elatmanın önlenmesi davasının konusuz kaldığından talebini ecrimisile hasretmiştir. Davalılar, yasal sürede tahliye emri gönderilmediğini, tahliye emrini iptali için dava açtıklarını öne sürüp davanın reddini savunmuşlardır....